Küçük yaştan Eroğlu konağında yaşayan Güneşin tek hayali Harun Eroğlu olmuştur yıllarca. Bir gün kader onun yüzüne güler ve bu hayalini gerçek kılar. Eroğlu konağına gelin gider...Ama her şey hayalettiği gibi değildir.
Selam arkadaşlarım finalden önceki son bölüme hoşgeldiniz 🤍
İyi okumalar diliyorum 🌷
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güneş ilerleyen saatlerde içinde olan huzursuzluğu bastırmak adına bahçede olan salıncağa oturmuş sessizce zamanın geçmesini bekliyordu.
Anne ve babasına bu dedi kodu kısa sürede ulaşmıştı ama Güneş kesin dille ben bir şey bilmiyorum diyince büyük bir şaşkınlık ve merakla konağın sessiz duvarlarını dinlemeye başlamışlardı.
Çok fazla yorgun ve güçsüz kaldığı için Berzan dışında kimseyle muhattap olmak istemiyordu.
Dün o olaylar yaşanmasaydı şimdi çoktan şehir dışına gitmiş huzurla yeni hayatlarını ilk adımları atmaya başlamışlardı.
Ters gidiyordu herşey.
Gümüşün zamansız ölümü kimseye fayda vermemişti maalesef. Ne varlığı hayırlıydı ne de yokluğu.
İnci ve Berzan ne konuştu,Canan öğrendi mi herşeyi, bundan sonra ne olacak? O kadar fazla soru olmasına rağmen ayağa kalkma zahmetinde bile bulunmadı.
Başını salıncağın ibine yaslamış, ileri geri sessizce süzülürken gözleri sadece uzakta olan boşluğu izliyordu.
Tek endişesi karnında büyüyen çocuğuydu sadece. Ona ne kadar haksızlık yaptığını biliyordu lakin bu durum elinde olan bir şey değildi Güneşin.
Tam herşey yoluna girdi , artık düzeldi derken yine bir olay patlıyordu ansızın.
Sana bu hamilelikte çok fazla çektirdim kızım... Özür dilerim. Ama inan bana hala dayanıyorsam sana karşı olan vicdanımdan kaynaklanıyor. Ben senin için bu savaşı devam ettirmeye niyetliyim, lütfen sende benim için güçlü kal.
Herşeyden umudunu yavaş yavaş kesen Güneşin tek sığındığı liman kızıydı. Ona bir şey olursa asla devam edemezdi.
Düşünceler denizinde boğulurken bir anda telefonunun çalmasıyla gözlerini uzakta olan ağaçtan çekip elini sessizce kabanın cebine saldı.
Eline gelen telefonun ekranını kendine çevirerek üste yazılan yazıya bir saniyelik bakış attı.
Kenan arıyor...
O kadar uzun zaman olmuştu ki , artık bir okul hayatı olduğunu bile unutmuştu. Daha birkaç ay önce sıradan bir okullu olan genç kızın bu denli değişen hayatı anlaşılır gibi değildi.
Babaannesi bu aileye kız verilmez derken hayatının en doğru cümlesini kurmuştu. Eroğlu konağı cehennem çukurlarından en derin çukurdu. Ve buraya bir kere düştüysen ömrünün sonuna kadar yanmaya mecbursun.
Telefonu kulağına tutup baygın ve yorgun bakan gözlerini kapatarak sessiz bir iç çekti.
