19. Bölüm

4.5K 463 283
                                    

Keyifli okumalar ❤️

"Lanet olsun başardık dimi?" Yerde yatan Emir ile bakışlarımı kapanan kapıdan ayırıp arkamı döndüm.

Ateş böcekleri tavandaydı ve ortamın loş, sarı bir ışıkla aydınlanmasını sağlıyorlardı. İleride heykelleri seçebiliyordum ve ortadaki doğal havuzu da öyle.

Bir de burada olmaması gereken biri daha vardı.

Rob!!!

Melek'in burada olması gerekirken ortalık karışmış, Rob bizimle gelmek zorunda kalmıştı.

"Emir, iyi misin?" Kendime geldiğimde Emir'in yanına hızla koşup kafasını dizlerime yatırdım. Vücudunda kanamalar vardı. Sürtünme yüzünden oluşmuşlardı. Kafasında ise büyük bir kanama vardı. Eteğimin alt kısmını uzunca yırtıp kafasına sararak kanamayı engellemeye çalıştım.

"İyiyim merak etme. Neler oldu orada bir bok anlamadım?" Emir'den ayrılan bakışlarım Rob'da durduğunda onun dilinin lâl olmuş gibi etrafa baktığını gördüm. Zaten konuşmayı sevmezdi adam şimdide iyice şoka girmişti. Kurşun sesi duyduğu an şaşkınlığına başlamıştı zaten.

"Bilmiyorum, geçtik ama Melek orada kaldı. Ne yapacağız Emir?" Emir yerinde doğrulup kafasını tuttu. Sanırım başı çok ağrıyordu.

"Rob teşekkür ederim, iyi misin?" Emir benim sorumu es geçerek şaşkınca etrafına bakan adama döndü. Rob kendi ismini duyunca bakışları bize dönmüştü ama sanki her an bir yerden hortlak çıkacak gibi temkinle karanlıkta kalan kısımları kontrol ediyordu. Onun gibi bir adamın bir şeyden korkacağı kimin aklına gelirdi ki?

"Buradan nasıl çıkacağız?" Herkes soruya soruyla karşılık verecekti anlaşılan. Kimse kimsenin sorusunu da cevaplamıyordu. Herkes bir soru sorarak konuşma devam ediyordu.

"Buradan bizim zamanımıza geçeceğiz. Geri dönüş yolu kapandı Rob. Sen geleceğe hazır mısın?" Emir'in yine sorusuyla Rob'un bakışları bana dönmüştü. Ayağa kalkıp havuza doğru yürüdüm ve derin havuza baktım. Tekrar arkamı döndüğümde, bu ortamdaki cevaplanmayan son sorumu sordum.

"Nefesini ne kadar tutabilirsin?"

***

Havuzda dalarken Emir önden gidecekti. Yaralı olduğu için torbaları ben taşıyacaktım. Emir sadece el feneriyle yolumuzu ışıkla aydınlatacaktı. Rob, dalma konusunda hiçbir bilgiye sahip değildi bu yüzden önce onunla birkaç deneme yapmıştık. Ona sadece nefesini olabildiğince tutmasını ve aşağıda onu yönlendireceğimi söylemiştim. Hazırlıklar bitince Emir derin bir nefes alarak kendini havuza attı.

Hemen ardından Rob'a güven verircesine gülümseyerek onunla aynı anda havuza daldık. Bir elim onun kolundaydı ve aşağıda onu ben yönlendirecektim. Yüzmeyi biliyordu çok şükür ki ama çok iyi değildi.

Emir'in bizim için aydınlattığı yolda olabildiğince hızlı bir şekilde yüzerek Rob'u da önümde ilerlettim. Tüm kontrolü bana bırakıp vücudunu serbest bırakmıştı. Tek yapması gereken nefesini olabildiğince tutmaktı.

Havuzun altındaki küçük odacıktan geçip diğer havuza geçmemiz kolay olmuştu. Yolun yarısından çoğu da bitmişti ama Rob'un nefesinin bitmek üzere olduğunu tahmin ediyordum. Çok bile iyi dayanmıştı. Hızımı daha da arttırıp Emir'e yetişince sarı ışıkların aydınlattığı yüzeyi görüp kendimizi yukarıya doğru çektim.

Yüzeye çıkmamız hep birlikte olmuştu. Yukarı çıktığımız an Rob derin nefesler alarak öksürmeye başladı. Elim hâlâ kolundaydı. Emir kendini havuzdan çıkartarak elini Rob'a uzatmıştı.

TUĞRA [İNVERNESS 1]Where stories live. Discover now