Keyifli Okumalar🖤
16.ŞAPŞAL AŞIK SEREMONİSİUçan balonlar, pembe kalpler, pamuk şekere benzeyenı bulutlar...
Aşkın tarifini genel bağlamda bu üç kelimeyle özetlendi Gaye. Kendi yaşadığı ilişkide hiçbiri olmamasına rağmen nasıl oluyor da ponçik kelimeler seçiyor diye sorgulardım daima ve kalbimi çarptıracak bir adam olmadığı için anlayamadığımı düşünürdüm.
Ama hayır, aşk bu üç kelimeden ibaret değildi.
Özellikle de yaşadığınız ilişkideki karşı taraf Devrim Manas'sa. Çünkü bizim ilişkimizi üç kelimeyle özetleyecek olsam; adrenalin, güven ve zıtlık derdim.
Devrim'e güveniyordum, garipti ki daha önce kimseye güvenmediğim kadar büyük bir duygu vardı ona karşı içimde. Beni yarı yolda bırakmayacağına emindim mesela. Ya da benim aksime, bana yalan söylemeyeceğine. Her ne kadar kendi geçmişimle ilgili ona yalan söyleme ihtiyacı duysam da hiçbir şey anlatmamak bu ihtiyacımı gideriyordu.
Bitmek tükenmek bilmeyen zıtlığımız ise, yoğun hislerimizin denge kefesiydi sanki. Birimiz daha sakin, birimiz daha hareketli veyahut birimiz daha panik, birimiz daha soğukkanlı hareket ederek bu dengeyi kurabiliyorduk.
Ve her zaman varlığını hissettiren adrenalinse aramızdaki ateşi harlıyordu. Kabul, başlara dönersek bu adrenalin sebebiyle başıma gelmeyen kalmamıştı ancak bizi biz yapan en büyük etkenlerden birisi olduğu için de ilişkimizin yapı taşıydı.
Günler öncesinde kızların diline düşmek pahasına anlattıklarımdan sonra dayanamamış ve Devrim'in evinde soluğu almıştım.
İlk başlarda varlığımın onu rahatsız edeceğini düşünsem bile Devrim tam tersi bir tepki vermişti. Bu da ağlamama neden olmuştu. Çünkü benim varlığım genel olarak rahatsızlık verirdi, kızlar dışında birinin beni sarıp sarmalamasına alışkın değildim.
Neden ağladığımı bile anlayamadan eli ayağına dolanmıştı Devrim'in.
Şimdiyse birbirimize daha da alışmış halde zaman geçirirken eline aldığı kitaba odaklanmış gibi görünüyordu. Ancak sadece görünüyordu çünkü dakikalardır tek bir sayfa bile çevirmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fütürizm Etkisi
General FictionEğer onu ve kendimi tarif etmemi isteselerdi zıtlık derdim. O; büyülü bir denizin en dibindeki mercanlara ulaşırken ben, kumlar tenime tutunur diye kıyıda beklerdim. O; gece kulüplerinin neon ışıkları arasında dans ederken ben, elimde defterimle gez...