Eğer onu ve kendimi tarif etmemi isteselerdi zıtlık derdim.
O; büyülü bir denizin en dibindeki mercanlara ulaşırken ben, kumlar tenime tutunur diye kıyıda beklerdim.
O; gece kulüplerinin neon ışıkları arasında dans ederken ben, elimde defterimle gez...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
KEYİFLİ OKUMALAR 23.FİRAR EDEN UYKULARIN TATLI KABUSLARI
Ceylan Manas...
Evet, bir aydır kendi kendime tekrar ettiğim iki kelime buydu.
Benim gibi takıntıları olan bir kadının bazı şeylere alışması zaman alırdı. Benim için zaman alan şeylerden birisi değişen soyadımdı, bir diğeri ise değişen ev düzenimdi.
Balayı gibi bir planımız olmamıştı. Gittiğimiz otelde halıları falan temizlerim diye korkmuştu sanırım Devrim. Ki daha önce yapmadığım bir şey değildi. Kızların burnundan gelmişti tatil. O yüzden böyle bir planın içine girmemiş olmak işime gelmişti.
Nikahın hemen arkasına Devrim'in evinde soluğu aldığımızda her şey olağanüstü sayılacak kadar muhteşemdi lakin ara sıra kendi evime gidip uyuduğumu kimsenin bilmesine gerek yoktu!
Evet, kendi evime gidiyor ve bir iki saat uyuyordum. Çünkü halihazırda olan düzenimi bozmak hala hislerimi titretirken başka yol bulamıyordum. İlişkimiz süresinde üç ya da dört kez Devrim'in evinde kalmıştım ama onlarda da uykuya geçişimin kolay olacağı durumlar olduğundan zorlanmamıştım.
Şimdiyse tüm düzeni tepetaklak edip başka birinin düzenine alışmak kolay değildi.
Şu an ise, Devrim'in kolu koalanın ağacı sardığı gibi bedenimi sarmış haldeydi. Kendisi uyuyordu, bense sırt üstü yatmış, gözlerimi tavana dikmiş öylece bekliyordum. Birkaç saat sonra elbet uykusuzluğa isyan bayrağı çeken bedenim yarı baygın olarak uykuya geçiş yapacaktı.
İki gündür hissettiğim halsizlik de muhtemelen bu uykusuzluğun getirisiydi.
Sırtımda oluşan ağrıyla hafifçe kıpırdandığımda Devrim de hareketlendi. Güzel gözleri hafifçe aralandığında, "Ceylo," dedi uykudan çatallaşmış sesiyle. "Uyumadın mı sen daha?"
Evlilik düzeni içerisinde birbirimizin sınırlarını aşmadığımız için genel olarak benim durumumun farkında değildi Devrim. Bazen hafta sonları meyhane epey yoğun olduğu için sabaha karşı eve geliyordu ve ben bayılmış vaziyette oluyordum. Bazen hafta içleri Yusuf'un hastaneden bana ayarladığı iş sayesinde ben fotoğraf ayarlarını yaptığımdan geç yatıyordum.
