ondört

912 91 81
                                    

  "LAN NE ARA AÇILDINIZ NE ARA ÖPÜŞTÜNÜZ?" Eğer Emre ve Ömer biraz daha bağırırsa tüm mahalle ayağa kalkacaktı. "Olum biraz sessiz olun. Geldi açıldı öpüştük bu kadar."  

  "Bir de olmaz diyordun lan Arif." Demesine kendi bile inanmıyordu. Hala da yaşananlara inanamıyordu. Resmen sevgililerdi artık. Mahallede kimseye söylemeyecek, birbirlerine temas etmeyecek, el ele yürüyemeyecek, romantik zamanlar geçirmeyecek olsalar da bu ilişkiyi yaşayacaklardı. Bu kararlarının sonuna kadar arkasındalardı.

  "Diyordum da oldu işte. Neyse tutmayın beni. Kek yaptım Cenan'a götürücem daha." Konuşmayı kapattıktan sonra yaptığı keki kaba koyup kapağını kapattıktan sonra çantasına attı. Üzerine hırkasını geçirip telefonu da cebine attıktan sonra evden çıktı. Bisikletine atlayıp yirmi dakika sürdükten sonra sanayiye vardı. İlk rastlaştığı kişi Yasin oldu.

  "Merhaba Yasin abi." Bakışlarındaki tuhaflığı sezsede laf etmedi Arif. "Hoş geldin."

  "Cenan ustam burada mı?" Ustam demeyi Cenan ona yasaklamıştı ama ilişkilerini saklamak için Arif tekrar usta diye seslenmeye karar vermişti. "Burada burada içeride. Sen otur şöyle, o gelir şindik."

  "Sağ olasın abi." Bir kaç dakika sonra elindeki havlu ile yüzünü kurulayan Cenan göründü. Motor ile uğraştıktan sonra kapkara olduğu için yüzünü yıkayıp gelmişti. Arif'i görmeyi beklemediği için önce şaşırıp sonrasında gülümsemişti. Hemen karşısındaki sandalyeye oturdu Cenan ve karşıdan iki çay söyledi.

  "Kek yaptım, getirmek istedim." Elindeki kabı Cenan'a uzattı. Arif'in yaptığı keki çok özlemişti Cenan. Yasin'den iki tabak ve iki çatal istedi. Gelince ikisine de birer tabak koydu ve karşılıklı yemeye başladılar. Onlar başladıkları sırada çayları da gelmişti. "Ne yaptın bugün Arif'im?"

  "Emre ve Ömer uyandırdı sabah. Onlarla konuşurken önce kahvaltı ettim, sonra da sana kek yaptım." Bunları söylerken bir yandan da kek yemesinden dolayı söylediklerinin yarısı çok az anlaşılıyordu. Onun bu haline gülmüştü Cenan. Çok sevimli geliyordu gözüne şuan. "Ellerine sağlık gülüm. Mükemmel olmuş valla."

  "Sen ne yaptın?"

  "İş güç be Arif, bildiğin gibi." İkisi de mesafelerini korumaya özen gösteriyordu. Özellikle Cenan'ı doya doya öpmek isteyen Arif için bu durum çok zordu. Şimdiye kadar sevgili olmadıkları için öpmemişti. Şimdi de mahalle yüzünden öpemiyordu.

  Bu dünya gerçekten bazıları için katlanılmaz bir haldeydi, ve bu bazılarının arasında Arif ve Cenan da yer alıyordu. Çünkü birbirini seven iki kişi, sırf cinsiyetleri aynı diye, kimseye zarar vermedikleri halde; önyargılar, belki biraz cahillik, sırf yönelimleri yüzünden onlara ve sevgilerine saygı duymayan insanlar ve daha birçok sebep yüzünden gönül rahatlığıyla beraber olamıyorlar.

  Hep baskı, hep sözel şiddet, hep korku içindeler. Oysa tek yaptıkları sevmek.

  Fakat ne yazık ki ülkemizin çoğu bunu anlamıyor.

*(Önermemizi söylediğimize göre hikayeye devam edelim)*

  "İşten çıkınca boş musun?" Etrafa biraz bakındı Cenan. Yasin'in yakında olmadığından emin olmak istiyordu. Çünkü bir kez Cenan'a eşcinsel imasi yaptığı için Cenan'ın söylediği ve kendisinin duyduğu her şeyi tekrar ona imalamaya çalışabilirdi. "Niye? Beni eve mi atacaksın?"

  "Neden olmasın ustam." Cenan tam cevap verecekken yanlarına gelen Yasin ile susmuştu. Sahte bir öksürükten sonra başka bir konudan bahsediyormuş gibi konuşmaya başladı. "Ohoo bizim lisede neler oldu daha neler."

  İşi olmayan ve boşta kalan Yasin, ikisinin yanına bir sandalye çekti. Karşı bakkaldan çay isteyip önündeki kapta duran keklerden birini eline aldı. "Eline sağlık."

  "Eyvallah abi." Arif, yüzünde hafif buruk bir gülümseme ile Cenan'a baktı. Buna alışmak zorundalardı. "Ee ne konuşuyordunuz?" Diye merakla sordu Yasin. Cenan'ın "lise" dediğini duymuştu, neler anlattığını merak etmişti.

  Buraya ilk geldiğinde Cenan'ın lisedeki olaylarını çok dinlemişti, şimdi seve seve tekrar dinlerdi. "Lise anılarımı Arif'e anlatıyordum abi."

  "Müdürün motorunu çaldığınızı anlatsana." İnanmaz gözlerle Cenan'a baktı Arif. "Ne yaptınız?"

  "Ya lisenin ikinci yılı müdür değişti. Biz de müdüre çok kıl olduk. Habire boş boş azarlayıp duruyordu. Bir gün toplantısı olduğu zaman Oğuz ile kaçtık dersten. Motoru alıp gittik okuldan."

  Oğuz ortaokuldan beri Cenan'ın en yakın arkadaşıydı. İki yıl önce evlenip taşındığı için normalden az görüşür olmuşlardı ama yine de iletişimi kesmemişlerdi.
  Hikayenin devamını merak eden Arif, keki yemeyi bırakmış pür dikkat Cenan'ı dinliyordu. "Ee sonra ne oldu?"

  "Biz Oğuz'la seni kahvaltıya götürdüğüm yere gittik." Tabi bu sırada onları dinleyen Yasin hangi ara kahvaltıya gittiklerini merak etmişti. "Müdür toplantısı bittikten sonra bir bakmış motor yok. Biz de okulda yokuz. Sınıfta ne kadar öğrenci varsa hepsine bizi arattı. Baktık telefonlarımız susmuyor, kapattık biz de telefonları. Okul saati bittikten sonra okula gittik. Herkes çıkmıştı okuldan, bir şekilde müdür de gitmişti. Biz de motoru bırakıp eve döndük. Sonraki gün de iki hafta uzaklaştırma yedik."

  Herkesin çaylarının bittiğini gören Yasin, karşıya işaret edip çayları yenilemesini istedi.

  "Lise de bile motor kullanmayı biliyordun yani?"

  "Okula gidip gelirken bir karizmamız olsun diye lise ilk sınıfta öğrenmiştik." Yeni çayları getiren çocuk boş bardakları toplayıp götürmüştü. "Sor bakalım Arif, kaç kız düşürdü bunlar bu şekilde."

  Cenan, Yasin'in bu konuyu açmasından rahatsız olmuştu. Ama sonuçta karşısında sevgilisinin oturduğundan bihaberdi. Arif'te aynı Cenan gibi biraz huzursuz olmuştu, ama kıskançlıktan değil, Yasin'in bunu çok övülecek bir şey gibi söylemesinden dolayı. Yine de bozuntuya vermedi. "Kaç kız?"

  "Oğuz bir kız düşürdü. Selen. Onunla da evlendi zaten. Benim yanıma da üç beş kız geldi ama pek pas vermezdim ben." Bu sebepten dolayı Cenan'a bazen gay şakası yapılıyordu. Fakat bir ara çok fazla abartılmıştı ve öğretmenlerin bile kulağına gitmişti. Rehber öğretmen gelip bu durumun hoş olmadığını anlatınca şaka yapmayı kesmişlerdi.

  "Cenan şimdide farksız. Geziveriyor böyle motorla ama göremedi bir faydasını." Gördüm, dedi Cenan. Tabi içinden.

  Dükkana yaklaşan araba sesiyle üçü de sesin geldiği tarafa döndü. Yasin oturduğu yerden kalkıp araba sahibi ile konuşmaya gitti. Bu sırada Arif'e fısıltı ile "Kızlara pas vermediğim konusunda ciddiyim." dedi Cenan. Onun aklında soru işareti kalsın istememişti.

  "Cenan? Bir gelip bakıver be." Yasin'in olduğu tarafa göz attıktan sonra ayağa kalktı. Sadece Arif'in duyabileceği bir ses ile "işten sonra sendeyim" dedikten sonra Arif'in yanağından bir makas alarak Yasin'in yanına ilerledi.

  İlişkilerinin başlangıcı böyleyse, devamı nasıl olacaktı kim bilir? Ama nasıl olursa olsun, birbirlerini bırakmadıkları sürece üstesinden gelirlerdi.

 

Aşk-ı Sanayi // ArCenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin