2

595 59 57
                                    

Jimin, çalıştığı marketten bir saat erken çıkmıştı bugün. Yemek yese bile bütün gün ayakta dolaştığı için tekrar acıkmıştı. Yolda yürürken aynı zamanda açık restorantları arıyordu gözü.

Karşısında içi çokta kalabalık olmayan bir İtalyan restorantı gördüğünde adımlarını oraya doğru yöneltti. İçeriye girer girmez yüzüne vuran sıcaklık rahatlayıp, gevşemesini sağlamıştı.

Boş bir masaya oturup garsonun gelmesini beklerken, aynı zamanda Fransızca çalıştığı defteri çıkarıp göz atmaya başladı. Tam olarak konuşamasa da en azından söylenenleri anlıyordu.

"Bienvenue. Puis-je prendre votre commande?"
(Hoşgeldiniz. Siparişinizi alabilir miyim?)

Jimin yanına gelen garsonun sesini duyunca, sipariş vermek için kafasını kaldırmıştı.

"Jungkook?"

Jungkook'ta elindeki küçük not defterinden gözlerini ayırıp Jimin'e baktı. İkiside tekrar karşılaşmanın verdiği şokla birbirlerine bakıyorlardı.

"Jimin? Bu ne tesadüf."

"Gerçekten öyle. Aslında seni gördüğüm iyi oldu. Ne sipariş edeceğimi tam olarak bilmiyorum. Bana yardım eder misin?"

Jimin, gözlerini kocaman açmış, meraklı gözlerle Jungkook'a bakıyordu. Şu an acayip şirin gözükmesi Jungkook açısından işleri zorlaştırsa da, kendini toplayıp gülümsedi.

"Jimin tabii ki yardım ederim. Pizza sever misin?"

Jimin hevesle başını aşağı yukarı sallayarak onayladı.

"O zaman sana benim favorimi getiricem. Margherita pizzası. Sade ve basit ama çok lezzetli. Ve yanında meze tarzı bir şeyler ister misin?"

"Hayır Jungkook, pizzayı bile tek başıma bitiremem büyük ihtimalle."

Jimin dudaklarını büzerek sızlanır gibi konuşmasına gülümsemişti Jungkook. Jimin gerçektende çok az yiyordu. Birlikte Fondue yedikleri gün fark etmişti.

"O zaman sana yardımcı olmak için burada olucam. Pizzan hazır olana kadar işime devam etsem iyi olur. Kararlarıma güvendiğin için teşekkür ederim."

Jungkook başka masalara sipariş almaya gittiğinde, Jimin tekrar kafasını defterine çevirmişti. Kendini o kadar kaptırmıştı ki, Jungkook'un önüne koyduğu pizzayı ancak kokusunu alınca fark etmişti.

Jungkook karşısındaki sandalyeyi çekip oturunca, kafasını uzatıp Jimin'in gözünü ayırmadığı defterde ne olduğuna baktı. Jimin kendini utanmış hissetse de bir şey demeden önündeki pizzaya baktı. Jungkook, Jimin için getirdiği kolayı açıp önüne itti.

"Hadi tadına bak bakalım, beğenecek misin?"

"Teşekkürler."

Jimin, önünde mis gibi kokan pizzadan bir dilim koparıp ısırdı. Aldığı tatla gözleri yavaşça kapanmıştı. Yavaş yavaş çiğniyor, arada tatlı mırıltılar çıkarıyordu.

Jungkook ise çoktan Jimin'in yüzüne dalıp gitmişti. Karnı tok olsa bile acıktığını hissetmişti Jimin'e bakarken.

"Hyung! Bu çok lezzetli! Teşekkür ederim."

Jungkook, Jimin'in hyung kelimesinde takılı kalmıştı. Bir gün bu çocuk yüzünden kafayı yiyeceğini hissediyordu.Jimin ağzını tamamen pizza doldurduğu için şişmiş yanakları ve sarı saçlarıyla acayip tatlı gözüküyordu.

Lousanne Love~JikookWhere stories live. Discover now