13

293 47 80
                                    

Jimin sabah uyandığında, ayağa kalkmak için uğraşsada, Jungkook ona sımsıkı sarıldığı için kıpırdayamamıştı. Uzun süren bir uğraştan sonra artık Jungkook'u kaldırmaya karar verdi.

"Kook...Jungkook kalk artık. Geç kalacağız, hadi."

Jimin'in bütün dürtmelerine karşılık daha fazla sarılıyordu Jungkook. Jimin sıkıntılı bir nefes verip, çırpınmayı bıraktı. Aklına gelen tek şeyi yapmaya korksada, başka çaresi kalmamıştı.

Kafasını kaldırıp, Jungkook'un çenesini-çünkü şu an sadece oraya yetişebiliyordu-sert denebilecek şekilde ısırdı.

Zaten uyanmak üzere olan Jungkook aniden gelen acıyla, bağırarak uyandı. Bir süre ne olduğunu anlamadan sağa sola baktı. Jimin deli gibi kahkaha atıyordu.

Normalde sinirlenmesi gerekirden, o Jimin'in gülerken kısılan gözlerine dalmıştı. Kendini tutamadan o da gülmeye başladı.

"Kook~ Özür dilerim ama uyanmadın."

Jimin'in sevimli sevimli konuşmasına tav olmak istemese bile olmuştu. E başka şansı yoktu zaten.

"İyi o zaman, bende seni ısırayım."

Jimin daha ne olduğunu anlamadan üzerine atlayıp, gıdıklamaya başladı. Jimin gülmekten nefes alamaz duruma geldiğinde, önce dişlerini yanağına geçirmiş, sonra orayı defalarca öpmüştü.

Daha sonra ayağa kalkıp, hâlâ yatakta kendine gelemeyen çocuğa baktı.

"Hadi aşkım kalk. Önce kahvaltı yapalım, sonra hazırlanalım. Sabahtan beri uyandıramadım seni."

Jungkook konuşa konuşa tuvalete girdiğinde, arkasından kaşlarını çattı Jimin.

"Hey! Ben senden önce uyandım bir kere!"

Mızmızca ayağa kalkıp, yatağı toplamaya başladı. Kısa sürede kahvaltı yapmışlardı. Jimin hazırlandığında, arabaya binip Jungkook'un evine gittiler.

Jungkook'ta uygun bir şeyler giyindiğinde, sonunda restorana doğru yola çıktılar. Jimin kendini oldukça heyecanlı hissediyordu.

Sonunda restorana geldiklerinde, her zaman arabayı koyduğu ara sokağın dolu olduğunu fark etmişti Jungkook. O yüzden arabayı biraz uzağa park edip, indiler.

Aslında Jungkook'ta çok heyecanlıydı. O da uzun zamandır buraya gelmemişti ve özlemişti. İkisi restorana girdiklerinde, iş arkadaşları yanlarına gelip geçmiş olsun dileklerinde bulunmuşlardı.

Jimin farklı insanlarla tanıştığı için oldukça mutluydu. Arkaya geçtiklerinde, Jungkook üstünü tekrar değiştirmişti. Jimin'e istediğini yapabileceğini söyleyip, çalışmaya başladı.

Kısa sürede bir sürü kişi doluşmuştu restorana. Hepsine yetişmek için durmadan çalışmıştı. Arada arka tarafa geçip Jimin'in ne yaptığına bakıyordu.

Bazen şeflerin yanında bir şeyler sormaya çalışıyor, bazen fırındaki pizzalara bakıyor, bazende hamuru elinde ustaca çeviren adamlara hayranlıkla bakıyordu. Asla sıkılmış gibi durmuyordu.

Kısa sürede akşam olduğunda, daha az müşteri kalmıştı. Jungkook arka tarafa geçip Jimin ve kendine küçük bir pizza hazırlamıştı. Keyifle oturup yediklerinde, Jimin ona gün boyu ne kadar eğlendiğini anlatıyordu.

Sonunda pizzaları bittiğinde, Jungkook arkaya gidip üstünü değiştirmişti. Geri dönüp, Jimin'in elini tutarak yürümeye başladı. Arabayı uzağa park ettikleri için bir süre yürümeleri lazımdı.

Arabayı park ettikleri ara sokağa girdiklerinde, arabaya yaslanmış 3 kişiyle karşılaşmışlardı. Başta bunu umursamasada, bir terslik olduğunu anlamıştı çünkü adamlar ikili görür görmez ayaklanıp, karşılarına gelmişti.

Lousanne Love~JikookWhere stories live. Discover now