.
.
."Bora!" Diye bir çığlık kopardım ve refleks olarak Oturduğum yerde üzerime gelen bedenini ayağımla sertçe ittim. Biraz ileriye düşmesiyle hızla ayaklandı.
Titreyen ellerimi nereye koyacağını bilemeyerek etrafa baktım şokla. Kapıya gitmek bile aklıma gelmiyordu o an. O yerdeki kişi Bora miydi gerçekten?
Ayağa kalkmasıyla komodindeki sürahiyi elime aldım
"Adim attığın an kafanın pekmezini akıtırım , ruh hastası!" Dedim dişlerimi sıkarak. Neler yaşamıştım. Bu bana vız gelirdi.Anlık elimdeki cam objeye bakıp başını iki yana salladı.
"Mineyla..." kullandığı hitapla kaşlarım mümkünmüş gibi daha da çatıldı.
"Yavaş." Diye tısladım ondan hallice bir sinirle.
"Aden var karşında. Mineyla nerede geberdiyse git bul. Elimde kalma."Tepkim ona tuhaf gelmiş olacak ki durakssdı.
Önce çizildiği için kanayan boynuma ardından ise kendi elindeki kesiğe baktı."Hayır. Sen Aden değilsin. Mineylasın sen. O kaşar kadının kızı olan Mineyla!"Korkusuzca ona baktım."Sen kimden bahsediyorsun?"
Boranın tedirgince etrafa bakan gözleri bana döndü
"Annenden. Seni de kendine benzetmiş. " birden yutkunup elindeki cam parçasını yere attı."Seni bu hale ben mi getirdim yoksa Aden? "
Kaşlarım daha da çatılırken Bora'nın aklında ne döndüğünü anlamaya çalıştım. Bu esnda kapı kolu zorlanmaya başladı.
Bakışlarımız kapıya dönerken savcının sesi duyuldu
"Aden! Bu kapı niye kilitli! Ulan, ulan o veledi keseceğim! Ses ver Aden!" Kapıya omuz atılmasıyla Boraya baktım.Öylece kaderine razı gelmiş kapının kırılmasını bekliyordu.
"Özgül savcı dur! " diye bağırırken buldum kendiimi. Kapının zorlanması dururken Boraya baktım.
" anlat bora! Az öncce dediklerin ne anlama geliyor!" Sinirl3 bağırmamla boğazım acımıştı. Ne hissedeceğimi ne yapacağımı şaşırmış halde ona bakmaua devam ettim. Bu esnadq savcı yeniden konuştu.
" Beni iyi dinle ergen velet! Eğer kıza zarar verdiysen ergenliğin dahil tüm hayatını içeride geçirirsin!"
Kapının yine zorlanmasıyla Boranın yumuşayan yüzü korkunç bir hızla sertleşti ve boşluğumdan yararlarak elimdeki sürahiyi yere fırlattı. Dudaklarımdan kaçan çığlıkla polisler kapıya daha da yüklenirken Bora arkama geçmiş ve hareketimi kısıtlamĵştı.
Korkuyla çırpınmamla bizi parçalanan pencerenin başına sürükledi.
"Bora! Dur!" Bogazımdaki kolunu sıkılaştırmasıyla nefesim kesilirken bedenimi kırık cama eğdi. Korkuyla koluna tutundum.Kapı gürültüyle kırılırken odaya giren savcı ve iki polisin silahlarının namlusu bize dönüktü.
Savcı kadın cama kısaca bakip sırıttı.
"Velet. Zorluk çıkarma ki bu yaşta kurşun tadına bakma ne dersin?"Bora cevap vermedi, boynumdaki kolunu yine sıkılaştırmasıyla can havliyle cırpındım.
" Aden nerede?" Soğuk sesiyle sorfuğu soru karşisında şaşıran polisler ve savcı cevap vermedi.
"Bu...buradayım" dedim kısık çıkqn sesimle. Zaten kesik olan boynuma baskı yapması nayılacak gibi hissettiriyirdu.
Bacaklarımdaki gücün yavaşça çekildiğini hissederken Bora sinirle bağırdı.
"Kes sesini! Aden nerede?"

YOU ARE READING
Trajikomik ; Aden
Teen Fiction"Karakter ölür ise hikaye biter derler. Peki hikayenin bitmesi için karakterin ruhunun ölmesi yeterli miydi?" •Aden Mineyla Aktan *küfür ve argo bulundurur. Başlangıç 29.09.21