Aynı günün akşamı...
Evin bahçesinde, çimlerin üzerinde kafamı tam Ferit'in omuzuna koyup gözlerimi kapatacağım sırada "Ay, böcek!" diyerek yanında oturduğumuz ağacın tepesine hızla tırmanmaya başladım.
Tarzan mıyım neyim.
"Seyran, in şuradan. Bir şey olacak bir yerine!" diyen Ferit'e 'hayır' anlamında kafamı salladım.
"Ya nasıl geleyim! Götümü falan yer bu!" dedikten sonra ağaca sımsıkı sarıldım. Bir ayağım ağacın dalındayken diğeri de boşluktaydı ve şu an düşsem ayağım götüme falan girebilecek kapasitedeydi.
Ferit, "Aklın fikrin götünde! İn şuradan, bak bir şey olacak güzelim, hadi." diyerek kollarını iki yana açtı.
"Ne yapıyorsun acaba! Atlayacak mıyım sanki de açmışsın kollarını!"
Ferit derin nefes aldı ve parmaklarını 'sabır ver' şeklinde alnına koyup ileri geri hareket ettirmeye başladı.
"Görmüyor musun, kafam kadar hayvan! İnsem de yine ölürüm, yer bu bizi!"
Ben haykırmaya devam ederken Ferit'in yanına koşarak Kenan ve Tuna geldi.
"Abi noldu?" diye sordu Tuna.
Ferit, "Minicik örümcekten korkup ağaca tırmandı. Hayır başka yer mi yok! Tırmandığı yere bak!" deyince Kenan gülmeye başladı.
"Atla yenge bir şey olmaz. Alt tarafı öbür tarafa bi bakar gelirsin." diyen Kenan'a göz devirip boşta olan ayağımı 'git' şeklinde salladım.
"Bak ben sana buradan bir uçarım, görürsün öbür tarafı!"
Ben bunları söylerken aynı anda örümceğin ağaca tırmandığını da görmemle birlikte gözlerim fal taşı gibi açıldı.
"BURAYA GELİYOR!" diye bir çığlık atmamla dalın üstünde olan ayağım aniden boşluğa kaydı. Şu an iki elimle ağaca sımsıkı sarılmış ve ayaklarım boşlukta durmuş bir şekilde hayatta kalma mücadelesi veriyordum.
Ay daha çok gencim!
Ferit'in, "Seyran! Bekle, geliyorum!" demesiyle birazdan yanıma gelmiş olacak olan örümceğe baktım.
Ben bile daha güzelim.
"Gelme! Seni de yer bu!" diyerek ayağımı örümceğe doğru savurdum ama o kadar yakınımda değildi ve şu an bu mükemmel bir şeydi.
"Kenan, merdiveni getir!" dedi Ferit, ve yüzünü bana çevirdi.
"Hareket etme!"
Kafamı sallayarak birazdan ayağıma tırmanacak olan örümceğe baktım.
"Ferit! Yardım edin, yardım edin!" diyerek ağlamaya başladım.
Manyak mıyım neyim.
Ferit, "Ya bir şey yapmaz! Hareket etme, dur durduğun yerde Seyran!" dedikten sonra Kenan'ın getirdiği merdiveni ağaca yasladı.
"Geliyorum güzelim, sakin ol."
Tırmandığı merdivendeki basamaklar azaltmaya başladığında örümceğin bana olan yakınlığı artıyordu.
Ve şu an göz göze gelmiş bir şekilde örümcekle bakışıyorduk.
İçimden, "Tamam Seyran, sakin ol..." diyerek kendimi rahatlatmaya çalışıyordum ama örümceğin bir anda üzerime atlamasıyla attığım çığlık, dengemin bozulup ağaca tutunduğum ellerimin ağaca tutunmayı bırakmasını sağladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mαϝყα Çαρƙıɳı - SҽყFҽɾ
HumorO gün Seyran, bir oyun için bilmediği numaraya attığı mesajla hayatının bu denli değişebileceğinden habersiz bir şekilde yatağında uzanıyor, nefret ettiği yaşamına kaldığı yerden devam ediyordu. ... 0537*******: Bundan sonra senin için pek öyle olac...