3 TATLI BELA(TAMAMLANDI.)

BÖLÜM 19 (DİKKAT ÇEKME!)

GEÇ GELEN BIR BÖLÜM OLDUĞU İÇİN ÖZÜR DILERIM AMA FIRSATIM OLMADI.

YORUMLARINIZI MERAK EDİYORUM. BU ARADA BIR SONRAKI BÖLÜMLERI SÜREKLI TAKIPTE OLAN OKUYUCULARIMA ITHAF EDECEĞİM.

Sargı beziyle sarılmış kolumu Yavaşça kaldırdım. Daha sonra kendim doğruldum. Başım çatlayacaktı.

Odamda yatağımdaydım. Dün bitmişmiydi. Kuzgunun elinden kurtulmuş muydum?

Sanırım sorularımın cevabı evetti. Yataktan Kalkıp gardolabın boy aynasının önünde durdum. Dudağımın kenarı patlamıştı. Onun dışında sağ yanağımda hafif bir morluk vardı. Sanırım küçük sıyırıklarla atlatmıştım. Dolabın kapağını açmak için kolumu kaldırınca Göğüs kafesimde feci bir ağrı hissedince kolumu hemen geri çekip ağzımdan küçük bir inleme çıktı.

Daha sonra üstümdeki gecelik gibi olan elbisenin ipini çözüp vücudumdan inişini izledim. Daha sonra hemen göğsümün altındaki çürükleri görünce Ağlamamak için kendimi zorladım. Karnımı tamamen çevrelemişti.

Mor veya siyaha yakın morluklardı. Düz durduğumda acımasa da kolumu kaldırdığımda acımıştı. Elimi çürüklere götürüp üzerinde gezdirdim.

"Sana yemin ediyorum ki bunu her zerresine kadar Ödeyecek o adam."

Tamam Şuana kadar ağlamak gibi bir niyetim yoktu. Fakat Demirel'in sesi gözlerimle verdiğim Savaşta beni yenik düşürmüştü.

Ardarda akan yaşları elimle sildim ama yerini hemen yenisi alıyordu. Yüzümde hissettiğim bir elle bakışlarımı yukarı kaldırdım.

"Bir kaç güne iyi olacaksın seni iyileştireceğim."

"Kolum?"

"O da iyileşecek doktorla az önce konuştum. İki hafta medikal alçı takıcaksın."

"Kırılmış mı?"

Elleri ilk önce göz yaşlarımı sildi daha sonra dudağımdaki yaraya indi.

"Ben çok özür dilerim. Seni nasıl yanımdan . Hala Aklım almıyor."

Ona cevap vermedim. Fakat gözlerimle ona suçu olmadığını anlatmaya çalıştım.

Dudağımdaki parmağı yarama hafifçe baskı uygulayınca Yüzümü ekşittim.

Gözlerimin içine bakıp yüzünü bana yaklaştırdı. Dudağımın yaranın olmadığı köşesine küçük bir buse bıraktı.

"Biraz böyle idare etmem gerekiyor sanırım."

Beceriksiz bir şekilde söylediğine güldükten sonra derin bir nefes aldım.

Elimi tekrar karnıma koyunca sadece iç çamaşırlarında Olduğum aklıma geldi. Yüzüm yanmaya başlayınca kızardığımı hissediyordum.

"Şey geceliğimi verir misin?"

Eğilip yere bakınca dudakları yukarı doğru kıvrıldı. Hemen elimle Gözünü kapattım.

"Bakmadan ver geceliğimi."

Bu sefer sesim sert çıkmıştı. Bu çocuk romantik biriyken birden nasıl bir Sapığa dönüşebiliyordu.

"Görmeden nasıl alabilirim?"

"Sen Eğil elini yere at bulursun."

Eğilip elini yere değdiğince hala gülümsüyordu. Ben karnımın acısından kıvrana kıvrana Gözünü tutarken arkama Düşen geceliğimi Alıp ayağa kalktı.