Bölüm 40 (İKİMİZİN PARÇASI)

15.1K 727 90
                                    

Aşk benim için bulutlarda dans etmek gibi bir şeydi. Yani imkansız. Fakat Rüzgar benim için bulutları yere indirmişti. Beni aşka inandırmıştı.

Hava henüz yeni yeni aydınlanmaya başlamışken uykumdan uyandım. Gözlerim hala yüm ağırlığını korurken yavaşça gözümü açıp hemen yanıma baktım. Rüzgar derin bir uykudaydı. Üstümüzde ince bir çarşaf dışında birşey yoktu. Bu durum bana düngeceyi hatırlattı ve kıpkırmızı olduğuma iddaaya girebilirim.

Rüzgar uyanmadan üstüme birşeyler giyinmek için hemen yataktan kalkıp etrafı inceledim. Sonra bu odanın yanında benim odam olduğunu hatırlayıp kocaman gülümsedim. Sadece Rüzgarla benim odama da açılan bir kapı vardı. Hemen o kapıya yönelip odama girdim. Herşey eskisi gibiydi. Belli ki kimse odaya adım bile atmamıştı. Hemen dolabıma gidip askılı bir tişört ve şort giyinip tekrar Rüzgarın odasına geçiş yaptı. Hala derin bir uykuda olmasını aldırmayıp üstüne zıpladım. Hemen gözlerini açıp sonra tekrar kaptıp benimle konuştu.

"Sabahın köründe bu enerjinin sebebini sorabilir miyim? Hele dün geceden sonra..."

Son cümleyi söylerken gülümseyince elimle ağzını kapatıp kaşlarımı çatarak ona baktım. O ise uykulu gözlerle bana bakıyordu.

"Dün gece hakkında tek kelime etmek yok tamam mı? Yoksa bir daha rüyanda görürsün."

Söylediğim şeye hayret edip hemen geri çekildim. Rüzgardan artık utanmıyordum heralde. Yoksa bu cümleleri kurmamın başka bir açıklaması olamaz. O da doğrulup saçlarımı okşadı.

"Ne oldu neden durgunlaştın birden?"

"Hiç birşey olmadı bir şey düşünüyordum sadece. Hadi kalkta kahvaltı yapmaya dışarı gidelim. Hazal ve Armiyi de arıyacağım."

Başını tamam anlamında sallayıp üzerindeki çarşafı açınca arkamı döndüm. O da ayağa kalkıp üstünü giyindiğini tahmin ettiğim bir süre zarfında bekledikten sonra arkamı dönüp ona baktım.

"Hemen hazırlanmaya başla bende kızları arıyacağım."

"Tamam."

Komidinin üstündeki telefonumu alıp odama gittim. İlk olarak Armiyi aradım. Hemen telefona uykulu bir sesle cevap verdi.

"Yaa daha uyuyor musunuz hemen hazırlanın kahvaltıya gideceğiz."

Bir süre bekleyip "Ne kahvaltısı ya?" Diye sorunca bağırmaya başladım.

"Ne kahvaltısı olacak ya bir uyan artık Armi ne kadar kötüsün."

"Tamam tamam kalktım bağırma."

"Hazırlan Buğraya da haber ver kahvaltıya gitcez. Bir saate hazır olarak kapıda olun."

Ondan bir yandan cevap beklerken bir yandan da dolabımı açıp kıyafet seçmeye başladım. Bahara yaklaştığımız için havalar çok az olsada ısınmıştı yani artık montluk bir hava yoktu.

"Violeta üşür ya ne yapsam ki Kübranın yanına bırakayım o zaman. Hem akşam Kübranın doğum gününü de kutlayacağız. Plan için onun gelmemesi daha iyi olur."

"İyi bir şekilde hallet ben daha Hazalı arayacağım."

Armiyi geçiştirirken aklıma Ege geldi acaba nasıl olmuştu.

Aceleyle "ben kapatıyorum." Diyip hızla telefonu kapattım. Hemen Hazalı aradım.

"Alo!" Onunda sesi benim gibi neşeliydi. Büyük bir sevinçle bende karşılık verdim.

"Hazal ne yapıyorsun?"

"Hastanedeyim Ege ile konuşuyorduk."

"Öyle mi bende diyordum ki hep beraber kahvaltı yapmak için bir yerlere gidelim be dersin?"

3 TATLI BELA(TAMAMLANDI.)Where stories live. Discover now