Bölüm 22 (ÖLÜM)

20.2K 1K 90
                                    

Medya: Miray

Hazal'dan

Üstümdeki battaniyeyi iyice sarılıp Arminin omzuna başımı yasladım. Polisler söndürülmüş evin etrafında bir o yana bir bu yana dolaşırken gözlerimi kırpıştırdım.

Bir polis memuru gelip Buğra ile konuşurken Buğra sürekli başını sallıyordu. Daha sonra polis memuru gidince bize baktı. Ardından bir telefonunu çıkarıp bir tuşa basıp telefonu kulağına götürdü. O telefonla konuşurken polisler arabalarına binip gittiler. Daha sonra hemen ayağa fırladım. Armi de peşimden geldi.Buğra telefonla konuşmayı bitirmiş bize dönmüştü.

Armi benim önüme geçip Buğrayla konuşmaya başladı.

"Polisler neden gitti? Ne dediler sana?"

"Evde herşey kül olmuş. Büyük ihtimalle Miray Ve Demirel de..."

Ellerimle kulağımı kapatıp arkamı dönüp hızla yürümeye başladım. Birine çarpınca aniden durdum. Kafamı kaldırınca Egeyi gördüm.

Tuttuğum göz yaşları akmaya başladı. Ege bana hiçbirşey söylemeden baş parmağıyla gözümü sildi.Daha sonra beni kolumdan tutup sandalyeye oturttu.

"Ona engel olacaktım ama beni... Ah bilmiyorum olanlar"

"Mirayın o eve girmemesi gerekiyordu. ne yapıp ne edip engel olmalıydın."

Eğilip gri gözlerini gözlerime hizaladı.

"Ben gerçekten özür dilerim."

Bir kaç saniye sessizce onu izledikten sonra ayağa fırladım. Gerçek yüzüme tokat gibi çarpmıştı. Onun o evde bana yaptıkları aklıma gelince onu göğsünden ittim.

"Hem sen niye burdasın. Kuzgunun yanına git. Bize yine oyun mu oynuyorsunuz? Sıradaki kim Buğra ve Armi... Belki onlarıda bir uçurumdan atarsınız. Haa??"

"HAzal sakin ol. Sİze yardım edeceğim. Şuan belki Kuzgun beni öldürtmek için adam tutmuştur bile."

"Geberin. Hepiniz geberin."

Etrafımızdaki tüm Demirelin adamları bile dönüp bakmıştı o kadar şiddetle bağırmıştım ki. Etrafıma baktıktan sonra hızla koşmaya başladım. Orman gibi bir yere girince koşmaya devam ettim. Ayağım takılıp yere düşünce olduğum yerde hıçkırılıklarla ağlamaya başladım.

Öylece orada kalmak istiyordum. Ben orada olmasaydım. Kuzgun beni kaçırmasaydı bunlar olmayacaktı. Kardeşim benim yüzümden mi öldü? Bu gerçeği kabullenmek istemiyordum.

"Hazal!"

Beni biri kolumdan tutup kaldırınca Egeyle göz göze geldim. Hemen onu itmeye çalıştım fakat bu sefer beni sıkı tutmuştu. Göğsünü yumruklamaya başladım. Fakat bir gram bile etkisi olmamıştı.

"Bırak beni seni görünce o pislik aklıma geliyor."

Çığlıklarıma rağmen bırakmayınca ayağına tekme indirmeye başladım. Geri çekilip beni ağacın gövdesine yasladı. sırtım çarpınca yüzümü ekşittim.

"Ben senin için buradayım Hazal."

Yüzünün her detayını inceledikten sonra cebimden titreşen telefonumu çıkardım. Armi arıyordu. Hemen aramayı cevapladım.

"Armi..."

Sadece bir ağlama sesi geliyordu.

"Armi ne oldu konuşsana?"

"Haza..."

Armi ağlamaktan konuşamayınca söyleyeceklerini duymak istemediğimi farkettim. Fakat telefonuda kapatmıyordum.

3 TATLI BELA(TAMAMLANDI.)Where stories live. Discover now