Bölüm 21 Part-1 (SOĞUK)

16.5K 1K 25
                                    

"Hazal!"

Sandalye de elleri bağlı şekilde oturan arkadaşıma sarıldım.

"Miray niye geldin babam beni kurtarırdı."

"Bu o kadar kolay değil. Ben gelip seni kurtardım işte. Hadi sen git lütfen. Kuzgun gelmeden."

"HAYIR seni bırakmam."

Off Hazal bunu neden yapıyorsun ki. Onu göndermenin bir yolu aklıma gelince tekrar hemen konuştum.

"Bak Demirele haber ver ki gelip beni kurtarsın."

"Demirel Kuzgunun seni kaçırdığını tahmin edemez mi sence Miray? İnat etme burada kalıcam."

"Lanet olsun Hazal çık git şuradan. Beni delirtme."

Bağırmamın hiç bir etkisi olmamıştı. Olduğu yerde duruyordu. Kaşlarımı çatıp ona baktıktan sonra Egeye döndüm.

"Onu buradan götürün. Ben geldim işte."

"Kuzgun ikinizin de burada kalmasını söyledi. Yani arkadaşında burada kalacak."

"O pislik her zaman beni böyle kandıracak mı? Nerede o?"

"Mİray sakin ol zarar gören sen olacaksın."

"Umrumda değil bana Hazalı bırakacağını..."

Allah kahretsin. Bana Hazalı bırakacağını filan söylememişti. Yaptığım salaklığı farkedince dudağımı ısırdım. Daha sonra bana kocaman gözlerle bakan hazala döndüm.

"Seni buradan çıkaracağım."

"Yerinde olsam bu kadar emin olmam."

Midemde aniden oluşan bulantıyla Kuzgunun sınırlarımın arasına girdiğini anlayıp arkamı döndüm.

"Kuzgun lütfen bırak onu."

"Ah bana lütfen deme ya sonra ikna oluyorum."

Ona şaşkın şaşkın bakarken ciddi mi diye anlamaya çalıştım. Fakat kocaman bir kahkaha atınca kaşlarımı çattım.

"Ah gelinim bu kadar aptal olma. Neyse.."

Ellerini göğsünde birleştirip devam etti.

"Siz iki güzellik benim oynumda başrol oynayacaksınız. Bu sefer kesin oğluşumun işini bitireceğim. Onunla oynamaktan sıkıldım."

"Sana asla yardımcı olmayacağım."

O iğrenç bedenini bana doğru sürüklemeye başlayınca bir adım geri attım. Fakat iri bir adamı beni arkadan yakalayıp sıkıca tuttu.Daha sonra Kuzgun elini boğazıma yerleştirdi.

"Seni öldürsem bile mi?"

Cevap vermedim. Sadece gözlerimi gözlerine diktim.

"Haha demek bu kadar çok seviyorsun oğlumu. Haylaza bak."

"Ona oğlum deme."

Boğazımda ki elini indirdi. Daha sonra Egeye döndü.

"Ege sıra sende bakalım arkadaşının ölümü onu ikna edecek mi?"

Hemen bakışlarımı Egeye çevirdim.Başını tamam anlamında salladıktan sonra Hazala doğru ilerlemeye başladı. Ellerini çözüp onu sandalyeden kaldırdı. Daha sonra üstündeki tişörtü çıkardı. Ardından Kuzgunun bir adamı bir kutuyu egeye uzattı. Ege ise kutudakini çıkartınca küçük bir çığlık attım. Demirelin takma eline benzer bir aleti eline geçirdi.

"Kahretsin. Kahretsin. Tamam ne istiyorsan yapacağım."

Kuzgun suratına zafer kazanmışçasına bir gülümseme yerleştirip egeye işaret yaptı. Ege ise ağlayan Hazalı tekrar sandalyeye bıraktı.

"Öncelikle sen küçük hanımefendi."

Hazalın yanına doğru ilerledi.

"Şuan oğlumun evde hazırlık yaptığından eminim. Seni bırakacağım. Ona gidip Bir dondurucunun ayarını 3 santigratdereceye ayarlayıp onu soyduğunu söyleyeceksin. Daha sonra Mirayın yaşaması için 1 saati olduğunu söyleyeceksin.Bu süre zarfında adamlarını bana teslim edecek gelip Mirayı kurtaracak ve ben onu yakalayacağım nasıl bir fikir."

Hazal hala ağlarken Kuzgun bana döndü.

"Ve sonsuza kadar boomp."

Eliyle yaptığı hareketi ben yüzünde denemek isterdim ama elimi tutan şu pislik adam engel oluyordu.

"Hazalcığım. Seni sürekli adamlarım takip edecek ve dinleyecek en ufak yanlışında arkadaşının ölüm tarihini erkene alırım. Hatta seni ikna edecek bir şey göstereyim."

Arkasını dönüp adamlarına bağırdı.

"Getirin."

Daha sonra gözlerini bana dikti bana gülerek bakarken içeri iki adam bir dondurucu ve bir leğen suyla içeri girdiler.

"Oğlum gerçekten iyi seçim yapmış."

Gülüp bana bakarken iğrenmiş bir ifade yüzüme yerleştirdim.Daha sonra arkamda duran adam beni çekip ellerimi duvardaki bir zincirle başımın üstünde kilitledi.Daha sonra kuzgun leğeni eline alıp suyu başımdan aşağı döktü. Buz gibi su vücudumda yayılırken ben kıvranmaya başlamıştım.

"Yapmayın lütfen."

Hazalın yalvarışını umursamadan Kuzgun dondurucuyu bir metre öteme koyup düğmesine bastı.Bu sefer vücuduma değen soğuk hava dalgası ağlamama sebep olmuştu.

"Hazal yalvarırım Demirele bir şey söyleme yoksa ölecek."

Hazal ağlamaktan kızarmış gözlerle bana bakarken yine Kuzgun lafa girdi.

"Sanırım bu soğuklukta arkadaşın yarım saat bile yaşamaz. Acele et."

Ege Hazalın elini çözünce Hazal kapıya yöneldi.Kapının oraya gelince bana döndü.

"Özür dilerim Miray ama söyleyeceğim. Seni kaybedemem. Seni öldüremem."

"hazal yapma o ölürse bende ölürüm. İkimizi birden öldürme. Yemin ederim o ölürse bende ölürüm."

"Özür dilerim buna izin veremem."

Hazal ardından iki adam daha sonra Ege ile Kuzgun odadan çıkınca ecelimle bir başıma kaldım.

"Hazal yapma. Söyleme."

Cevabı olmayan çığlıklarımı herşeye rağmen karşılıksız bağırdım.

3 TATLI BELA(TAMAMLANDI.)Where stories live. Discover now