Bölüm 21 Part-2 (BYE)

17.3K 1K 145
                                    

MEDYA: HAZAL

45 dakikanın sonunda yarım açık gözlerimle Demireli bekliyordum. Hayır hayır ölmek istiyorum. Demirel gelirse o da ölür. Ama eminim ki birazdan bu kapı açılacak Demirel beni kucağına alacak ve beni çıkaracak bu odadan.Belki beraber bir randevuya çıkardık. Beni öperdi bende ona karşılık verirdim. Belki de daha fazlası...

Ya da burada beraber sarılarak ölür...

Hayır bu düşünceyi kafandan at ikiniz birden olmaz.

Artık tamamen çökmüştüm. Ellerimi çekmeye çalıştım ama lanet olası zincir izin vermiyordu.

Çok üşüyorum anne. Ellerim donuyor yardım et çok üşüyorum.Demirel...

Karanlığa teslim olmamak için her türlü savaşı verirken birden kapı açıldı. Demirel elindeki battaniye ile bana doğru koşarken küfür ettim.

"Miray dayan sabret çıkarıcam seni."

Battaniyeyi vücuduma sarıp Dondurucunun arka tarafında olan düğmeyi kapattı.Ellerimin üstündeki zinciri çözünce kucağına düştüm.

"Neden geldin."

"Sana geldim Mirayım."

"Gelmemeliydin. Öleceksin."

"Hayır ölmicem beraber çıkacağız buradan."

Islak askılımı ve şortumu çıkarıp bir kenara attı daha sonra battaniyeyi iyice vücuduma sardı. Daha sonra beni kollarıyla sarıp sıcak nefesini yüzüme verdi. Bir süre sonra kendi tişörtünü çıkarıp bana giydirdi.

"Şimdi uyuyabilir miyim?"

Sorumun karşısında gözünden akan bir damla yaş yüzüme düştü ve alnıma bir öpücük kondurdu.

"Uyu aşkım uyandığında bu kabus bitecek."

Ben beynimi uykuya teslim etmeye başlamışken dudağından dökülen son cümleleri bana masal gibi gelmişti.

"Seni deli gibi seven bir erkeğin sana yaşattığı kabus bitecek. Seni seviyorum Miray..."

Başımı göğsüne gömüp gözlerimi kapattım. Daha sonra muhteşem kokusunu içime çektim.

**************

Hazal'dan

"Buğra adamlarını teslim etmedin değil mi?"

"Elimizde hala 20 küsür adam var. Onları vermedim."

"Tamam o zaman gidelim Mirayla Demireli kurtaralım."

"Şimdi değil Armi. Böyle gidersek hepimiz ölürüz."

Armi Buğraya bir kaç dakika sinirle baktıktan sonra arkasını dönüp tırnağını yemeye başladı. Bizim yapmamız gereken birşey vardı ve kısıtlı bir zamöanımız vardı. Bu şekilde böylece durup zaman kaybedemeyiz.

Ayağa kalkıp bu sefer Buğrayla tartışan bendim.

"Buğra Miray bana öleceklerini söyledi. Acele etmeliyiz."

"Hazal anlamıyorsunuz bakın başka bir çeteden yardım istedim. Demirelle plan yaptık ama yardım gelmeden oraya gidemeyiz."

"Ya gidelim bir şekilde yaparız birşeyler."

Buğra önce bana sonra Armiye baktı.

"Kahretsin tamam gidelim gidip belamızı bulalım."

Armiyle beraber hızla arabaya bindik. Karanlık çöktüğü için Mirayın olduğu yeri bulamadım ama o ahşap evi hemen tanıdım. Hızla arabadan indim.Evin önünde 50den fazla adam vardı. Bizde bir ağacın arkasına saklandık.

"buğra şu lanet yardım ne zaman gelecek."

"Adamlar evde yardım gelince hepsi gelicek buraya biraz daha bekleyin."

Yaklaşık bir yarım saat beklemiştik. Ve Armiyle sabrımız tükenmişti artık.

"Hazal içeri girebilir miyiz acaba?"

"Bilmiyorum Armi şu lanet adamlar nerede kaldı?"

Buğra cebinden telefonu çıkarıp mesaj gibi bir şey okuduktan sonra hızla telefonu cebine koydu.

"Yoldalarmış geliyorlar."

Armiyle bir oh çekip tekrar eve baktık. Fakat bir hareketlilik vardı. Adamlar bahçeye doğru hızla hareket etti. Daha sonra arabalara bindiler daha sonra kocaman bir jeepi arka kapının önüne koydular. Kapının önünde kimse olmayınca hızla olduğum yerden çıktım.

Yaklaşık 20 metre önümüzdeki evin kapısı hızla açıldı.Ege Mirayı kolundan tutmuş dışarı çıkarmaya çalışıyordu fakat Miray ona direniyordu.

"Ege bırak beni bırakkk. Madem bizim tarafımızdaydın neden bıraktın onu öldürüyorlar onu."

"Özür dilerim Miray."

"Demirel sana bu kadar güvenmişken nasıl onu ölüme terkedersin."

"Seni korumanın en iyi yolu bu ona karar verdik. Demirelle beraber."

Mirayı kucağına aldı. Fakat Miray ona vurmaya başladı. Ege onu yere bıraktı fakat hala kolunu tutuyordu.

"Ağzından kan geliyordu. Bana ihityacı var. Bırak gideyim. Ona onu deli gibi sevdiğimi söylemedim. Bu şekilde ölemez. Onu da kaybedemem."

Ege onu sıkıca tutmaya çalışırken.Miray birden durdu dönüp bize baktı.Yaşlı gözlerini silip ıslak tel tel olmuş saçlarını becereksizce arkaya doğru attı.

"Buğra o... O artık yok."

Gözlerinden ardarda akan yaşları izledikçe bende ağlamaya başlamıştım. Ege de onu bırakmış hafifçe geri çekildi.Miray yere baktı daha sonra bize bakarak devam etti.

"Demirel efsanesi bitti!"

Kafayı yemişçesine kahkaha atarken birden durdu ve tekrar ağlamaya başladı.

Armiyle artık dayanamamış hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladık. Arkamızdan gelen bir sesle dönüp baktım. Arkamızda yüze yakın araba gelmişti. Hemen Miraya döndük. Mirayın yüzüne çarpık bir gülümseme yerleşti.

Daha sonra dönüp arkasına baktı. Kuzgun hızla evden çıkıp arabaya binip buradan uzaklaştı. Miray tekrar bize dönünce arabaların farlarından dolayı aydınlanan yüzünde hala o hüzünlü gülümsemesi vardı.

"Buğra... Geç kaldın."

Biz Mirayın dediğini idrak etmeye çalışırken o savunmasız durmuş Egeyi hızlıca itip yere düşmesini sağladı. Ardından hızla eve doğru koşup içeri girdi.

"Armi ne oluyor?"

Armi bir kaç dakika Buğraya baktı. O da ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Dönüp Egeye baktım. Dizlerinin üzerine çöküp çaresizce Mirayın arakasından bakmıştı.

"Buğraaaa..." Arminin sesiyle Buğra irkildi.

Buğra şaşkın bir şekilde eve bakmaya devam ederken arkasındaki adamlara işaret yaptı.

"İçeri girelim."

Fakat daha üçüncü adımlarında büyük bir patlamayla hepimiz yere eğildik. Kulağımda ki çınlama bir dakikadan fazla devam etti. Şakınlıkla hemen kafamı kaldırdım. Ev patlamıştı.

bir kaç dakika önce Mirayın girdiği ev patlamıştı. Ağzımdan çıkan şiddetli bir çığlıkla dizlerimin üzerine düştüm.

"Hayırrr!"

ARKADAŞLAR BUNDAN NEFRET ETTİĞİNİZİ BİLİYORUM VE GERÇEKTEN BENDE NEFRET EDİYORUM AMA +100 YORUMDA YENİ BÖLÜM GELİR. "YB" YORUMUNU GÖRMEKTENSE BANA KÖTÜ YORUM YAPTIĞINIZDA DAHA ÇOK MUTLU OLUYORUM.

HADİ GÖREYİM YORUMLARI :*

3 TATLI BELA(TAMAMLANDI.)Where stories live. Discover now