bth/29

16.8K 549 11
                                    

Gözyaşlarımı elimin tersiyle silip "Uraz ben birsey yapmadım yemin ederim,o birden cıktı karsıma. Üniversiteden beri bırakmıyor pesimi istemiyorum dedim anlamadı Buragı'da hastanelik etmisti. Ben sanada birsey yapar diye korktum ve anlatmadim." Dedim.
Uraz sakindi ama bu sakinlik bile tehlike kokuyordu.
Omuz silkti "tamam Mira aglama artık." Dedi.
Zaten arasıda hastanelik edene kadar dövmüştü,Ateş'i geldiğim soför ile eve yollamıstı.
Aras'ı korumaları cagırıp 'ne yapacagınızı biliyosunuz.' Diyip yollamıstı.
Uraz şakaklarını sinirle ovaladı.
"Sen bana başta söyleseydin bunlar olmazdı. Şimdide karşıma gecmis ağlıyorsun." Dedi.

"Sana zarar verebilirdi! Korktum anlıyormusun? Korktum!"

"O puşt kimki bana zarar verecek Mira!" Diye bagırdı öfkeyle.
"Allah kahretsin tamam haklısın! Sen istedigin herseyi benden gizleyebilirsin ama ben senden bir şey bile gizleyemem."
Uraz sinirle "tamam uzatma,ben ona yapacagımı biliyorum ama!" Dedi.
Cevap vermedim.
Elimi karnıma koyup daireler cizmeye basladım.
"Cıldırıcam ya!" Diye homurdandım.
Araba durdugunda geldigimizi anladım ve hızla indim.
Manyak adam ya!
Konaga girdigimde Fatma kucagında aglayan Ates'i bir saga bir sola sallıyordu.
Onların yanına gidip Ates'i kucagıma aldım.
Aglaması birazda olsa hafiflemisti.
"Anne geldi oglum." Diye mırıldandım.
Ates'in odasına cıktıgımızda üzerindekileri hemen cıkardım sıcaktı zaten hava belki bunalmıstır diye.
Bir süre sonra sustu.
Esoftmanınıda cıkardıktan sonra sadece beziyle kalmıstı vücudundaki kızarıklıklar dikkatimi cekti.
"Uraz!" Diye seslendim.
Uraz panikle odaya girdi ve "noldu?" Diye sordu.
"Vücuduna bak."
Atesin yanına gelip vücudundaki kızarıklıklarda parmagını gezdirdi.
"Mira doktor bunların normal olabilecegini söyledi."
Evet demisti ama...
Yakında saclarıda dökülecekti degilmi? Zaten dökülüyordu,bir zaman sonra hic sac kalmayacaktı.
Tebessüm etmeye calıstım.
Uraz bana sarılmak isteyince geriye cekildim.
"Biraz Ates'le ilgilen ben dinlenmek istiyorum." Diyip odadan cıktım.
Kendi odama girdigimde hersey gözümün önüne gelmeye basladı.
Burada az kavga etmemistik Uraz'la işin tuhaf kısmıda birbirimizden özür dilemeden barışıyorduk genelde.
Istemsizce gülümsedim.
Yataga uzandıgımda Uraz'ın telefonunun melodisi kulaklarıma ilişti. Komidinin üzerindeki telefonu aldım.
Ateş'in doktoru
Yazıyordu. Aramayı hemen cevapladım.
"Alo uraz bey?"
"Ben eşiyim,bir sorunmu var?"
"Ateş'e uygun ilik bulundu. Isterseniz bir hastaneye gelin konusalım ya da yarın sabah gelin olurmu?"
"Tamamda sadece bir hafta kemoterapi gördü Ateş. Bu nasıl olur?" Diye sordum.
"Mucize diyelim Mira Hanım. Yarın sabah erkenden bekliyorum,iyi geceler."
"Sizede."
Telefonu kapatıp kosarak odadan cıktım atesin odasına girdigimde Uraz'la oyun oynuyorlardı.
"Ilik bulunmuş Ates'e." Dedim gülerek. "Yarın sabah erkenden hastaneye gideceğiz."
Uraz gülümsedi. "Ama sadece bir hafta kemoterapi gördü bu nasıl olur?" Diye sordu.
"Bende aynı şeyi sordum. Mucize dedi."
Oglumu kurtulacaktı. Sacları dökülmeye baslamıstı,o saclar tamamen dökülmeden kurtulacaktı belki.
#####

1 AY SONRASI...

Atesin kel kafasını öptüm.
"Hersey gecti annecigim." Diye fısıldadım.
Saclarını ilik naklinden önce tras ettirmisti. Dökülen yerlerden yeni saclar cıkacaktı.
Artık iyilesti sayılırdı.
Karnım azda olsa belli oluyordu artık.
Annem babam ve elvan konakta kalıyorlardı. Zor ikna etmistim burda kalmaları icin nedense gelmek istemiyorlardı konaga Uraz'dan dolayı diyecegimde...
Ates uyuduktan sonra odasından cıkıp terasa ilerledim.
Annem,Babam,Elvan,Kuzey,Fatma ve Uraz terasta kahve iciyorlardı.
Yanlarına ulastıgımda babamın yanındaki yerimi aldım.
Uraz "kendini fazla yoruyorsun Mira." Dedi.
Sinirlendigi belliydide annemle babamın yanında birsey diyemiyordu.
"Uraz sonra konusuruz bunları."
"Sen yorulmuyor olabilirsin." Dedi ardından karnımı isaret etti "kızım yoruluyor belki." Diye ekledi.
Sırıtarak "Cinsiyet belli degil daha urazcıgım." Dedim.
"Ben hissediyorum güzelim,kızımız olacak."
Hersey gülerek bizim atışmamızı izliyordu, tabii annem haric.
"Kızın olsa oglunu sevmekten vaktin kalacak sanki." Diye homurdandı annem.
Uraz herzamanki haraketini yaptı,yani kafasını hafif saga sola yatırdı.
Kırt kırt ses geliyordu öyle. Ay ne tuhaf bir adam bu yahu! Ama seviyorum iste.
Sinirini cıkaramadıgında yapıyordu bunu.
"Bakın,evet benim asiretimede ailemede saygı duymuyorsunuz haklısınızda. Bendende nefret ediyorsunuz bu konudada haklısınız cünkü kızınızla zorla evlendim ama beni asla ilgisiz baba ve eş yerine koyamazsınız. Öyle birseye ancak siz kusursuz bir eş ve anneyseniz yapabilirsiniz. Ben şunu biliyorumki siz bir gram bile annelikten anlamıyorsunuz. Beni yargılamayı kesin,konustukca batıyorsunuz cünkü adınız her neyse." Dedi uraz anneme.
Basımdan asagı kaynar sular dökülmüs gibi hissettim. Kavga edeceklerdi yine,herkes tıp oynuyoruz gibi sus pustu.
Tabii annem alta kalmadı.
"Terbiyesiz,cahil! Üniversite okumussunda hâlâ cahilsin! Benim kızımı hak etmiyorsun!"
Araya girdim.
"Anne,yeter!" Diye bagırdım.
Sinirle ayağa kalktım.
"Ya sen niye böylesin? Ben senin kızınım. Benim mutluluğumla mutlu olman gerekiyor." Diye kükredim.
Daha fazla dayanamayıp odama gittim.
Bu annem hic düzelmeyecekti.
Yataga oturdugumda siyah esoftmanımda bir ıslaklık vardı isaret parmagımı o ıslaklıga sürdüm.
Bu... bu... kandı.
Panikle "Uraz!" Diye bagırdım.
Korku bedenimi ele gecirmisti.
Tekrardan "Uraz!" Diye bagırdım ama bu sefer daha siddetli cıkmıstı sesim.
Uraz odaya panikle girdi ve kosarak yanıma geldi.
"Ne oldu Mira?"
Titreyen elimdeki kana baktı hâlâ anlayamamıştı.
"Bebeğimiz d-düşüyor galiba!"

GÜZELİMWhere stories live. Discover now