Bölüm 65 "Hasta"

8.2K 353 9
                                    

Elimi karnımda gezdirdim. Derin derin nefesler alıp verdim.
"Ah!"
Hayır,hayır...
Gözlerimi sımsıkı yumdum. 
Kasıklarım çok şiddetli agrıyordu. Neydi bu agrı simdi?
"Uraz!" Diye bagırdım.
Duş alıyordu,bende odada hamilelikle ilgili arastırmalar yapıyordum en son.
"Uraz!"
"Ahh!" Diye inledim.
Uraz belinde havluyla cıktı.
"N-neoluyor?"
"Hastaneye gidelim!" Dedim dişlerimin arasından.

Uraz bir esortman ve biz tshirt giyip,yanıma geldi ve beni kucagina aldı. Kosarak avluya indi.
"Gamze! Ateş'e göz kulak ol!
Gamze panikle "Ne oldu abi?" Diye sordu.
Uraz cevap vermeden kucagında ben ile cıktık konaktan.
"Arabam nerede! Cabuk getirin!"
Derin derin nefesler almaya devam ediyordum. Ilk defa bu kadar agrı hissediyordum. 
Araba geldiginde Uraz beni ön koltuga oturttu. Kendide kosarak sürücü koltuguna oturduktan sonra arabayı calıstırıp gazı kökledi.
Agrıdan artık ağlıyordum.
"U-Uraz ç-cok ağrıyor."
"Dayan güzelim...dayan."

Doktor serum taktıktan sonra Uraz odaya girdi.
"Nesi var?" Diye sordu doktora.
"Hamileliğin ilk haftasından sonra olabilecek şeyler bunlar. Kasık ağrısı,karın ağrısı normal yani,panik yapmayın."
"Sebebi ne Doktor Hanım?" Diye sordu Uraz tekrardan.
"Fetüs rahime oturuyor,bu nedenle rahim büyüyor ve kasık agrılarına neden oluyor. Bazen şiddetli bazende hafif. Belli olmuyor."
Uraz derin bir oh çekti. Doktor gülümsedi.
"Bu durumlarda soguk kanlı olmak zor tabi,ama soguk kanlı olmalısınız."
Uraz kafasını salladı.
"Serum taktım,bitince gidebilirsiniz." Diyip yanımızdan uzaklaştı.
Uraz alnıma öpücük kondurdu ardından elini hafif cıkık olan karnıma koydu.
"Çok korkuttun bizi babacıgım..." diye fısıldadı.
Elimi Uraz'ın elinin üzerine koydum.
"Evet annecigim,özellikle babanı cok korkuttun."
Uraz gülümsedi. Saçları sırılsıklamdı. Banyodan cıktıgı gibi buraya gelmisti,hasta olabilirdi.
"Uraz hastalanacaksın."
"Birşey olmaz,sen bakarsın." Dedi gülerek.
Kıkırdadım.
"Bakarım tabiki."

Uyku bedenimi esir almaya baslamıstı. Serum bitene kadar uyursam bir sorun olmazdı...

Uraz'ın sesiyle gözlerimi araladım.
"Mira gidiyoruz,kalk güzelim."
Gözlerimi ovalayarak ayaklandım.

Uraz'la el ele hastaneden çıkarken,ben kaplumbaga hızında ilerliyordum.
Uykum vardı hâlâ.
Hastaneden cıktıgımızda yağmurun esiri olmuştuk.

Eyvaaah. Uraz kesin hastalanacaktı.

"Koşalım."dedim. "Yoksa hasta olursun."
Uraz "araba ileride zaten." Diyip adımlarını hızlandırdı. Tabi bende hızlanmak zorundaydım,cünkü el eleydik.

Araba'ya bindigimizde Uraz ısıtıcıyı açmıştı.
Hasta olmaması için dua ettim icimden.
Arabayı hareket ettirdiği sırada telefonu çaldı.
Arayan kişi Suat Bey'di.
"Efendim Suat Bey?"
"Nasılsınız Uraz Bey?"
Hoperlörde oldugu icin duyabiliyordum.
"Iyiyim siz nasılsınız?"
"Iyilik saglık."
"Bir sorunmu var Suat Bey?" Diye sordu Uraz.
"Evet Uraz Bey... Hemde büyük bir sorun."
"Dinliyorum?" Dedi Uraz.
"Aras Rüzgar. Ihaleye dahil olmuş,bizim teklif ettigimiz parayla aynı fiyatı vermiş. Anlayacagın o arazi icin açık arttırmaya çıkmak zorundayız."
Aras Rüzgarmı!
Uraz'ın yüzüne baktım. Çattık kaşlar,birbirine bastırdıgı dudaklarından anlasıldıgı kadarıyla sinirliydi.
"Nerede açık arttırma?"
"Şanslısınızki,Mardin'de."
"Ne zaman?"
"Bir hafta sonra. Ben iki gün önceden gelecegim,sunacagımız fiyatı konusuruz."
"Tamam Suat Bey,iyi akşamlar." Diyip telefonu kapadı.
"Siktigimin yeni yetmesi!" Diye mırıldandı Uraz.
"Ne olacak şimdi?"
"O arazi bizim olacak!"
"Uraz hırsın yüzünden bütçeni aşmada. Sonuçta birsürü insan doyuruyorsun sen,unutma."
Uraz birşey demedi.
"Uraz duydunmu!"
"Mira Tamam!"
Kollarımı göğüsüme bağlayarak camdan dışarı izlemeye başladım. Uykum vardı ama evde uyuyacaktım. Zaten az kalmıstı eve.

GÜZELİMWhere stories live. Discover now