Bölüm 48 "HAYAL KIRIKLIĞI VE YARA"

12.3K 471 32
                                    


Bölüm gifine bakmanızı öneriyoruuum. Iyi okumalar canlarımm :*

Eve döndügümüzde ortada kimse yoktu,Ateş'in uyudugunu düşünerek derin bir oh çektim.
Gamze henüz gelmemisti,Bora bırakacaktı onu. Birbirlerinden kesinlikle hoşlandılar.
Kahkaha attım.
"Aaa Uraz,Bora kesin Gamze'den hoşlandı."
Uraz agzımı kapadı.
"Ateş uyudu heralde,kapa ceneni uyandıracaksın!"
Uraz'ın elini agzımdan çektim.
"Aaa sacmalama,oglumu neden uyandırayım ben?"
Uraz sinirle birsey homurdandı beni aniden kucagına alınca agzımdan tiz bir cıglık koptu.
"Adam kacırıyolar,imdatt!"
Emine cıktı karsımıza Uraz "Evine gidebilirsin,Emine." Dedi.
Uraz bizi odaya soktu.
Beni direk banyoya götürünce sırıttım.
"Aklındaki şeyi asla yapmam."
Uraz'da sırıttı.
"Sahimi?"
Uraz belimi bırakıp küveti doldurmak icin yeltenince geriye dogru sendeleyip lavaboya carptım. Sert carpmamıstım,o yüzden canım yanmadı. Uraz belimden tutup beni kıyafetlerimle fıskiyenin altına cekince bir cıglık attım.
Bu su soguktu!
Uraz'ı kendimden ayırmak icin sinirle ittim.
"Aptalmısın sen!"
Sudan cıkmaya yeltenınce Uraz beni soguk duvara yavasca itti. Bedenini bedenime yasladı.
"Sarhoş olacagını bilseydim asla böyle birseye izin vermezdim."
Esnedim.
"Uykum geldi benim!"
Alakasız alakasız konusuyordum,hepsi agzımdan istemsizce cıkıyordu.
Uraz kafasını olumsuz anlamda salladı.
"Uyumak yok,gece uzun..." diyip dudaklarını dudaklarıma kapadı.

######

Şiddetli bir baş agrısıyla uyandım.
Acıyla inledim.
Uraz'ın kolları arasından yavaşca kalktım.
Carsafa sarılıp banyoya kostum.
Sıcak suyun acıp , altına hemen girdim.
Başım çatlıyordu. Dün neler oldu neler bitti az cok hatırlıyordum. Bir bardak bira ile hemen sarhos olmustum,ickiye alışık degildim. Bir bira bilr beni mahvediyordu.
Suyun altına ellerim buruşana dek durdum,saclarımı sampuanlayıp duruladıktan sonra havluya sarılıp cıktım banyodan. Uraz hâlâ uyuyordu. Kac kadeh icti o bilmiyorum,birkac bardaktan sonra saymayı bırakmıstım. Giyinme odasına girip kapıyı kapadım. Üzerimi giyindikten hemen sonra,saclarımı kuruttum. Tırnaklarima siyah oje sürdükten sonra oturup kurumasını bekledim. Odada sürersem Uraz söylenirdi falan ugrasamazdım onunla. Ojelerim kuruduktan sonra giyisi odasından cıktım.
Uraz giyinmiş,saclarını düzeltiyordu.
Telefonum çalınca Uraz'ın gözü ilk beni sonra telefonumu buldu.
Komidinin üzerindeki telefonumu aldım.
Annem arıyordu. 
Sinirle "Ne var!" Diye actım telefonu.
"Anneyle böyle konusulurmu?"
"Sen ne bicim annesin be! Annem falan degilsin sen benim!"
Uraz yanıma geldi. Merakla bana bakıyordu.
"Konuşmamız lazım kızım."
Telefonu suratına kapadım. Annemmiş! Hah!
Telefonu sinirle yataga fırlattım.
Uraz yüzümü elleri arasına aldı.
"Güzelim?"
Uraz'ın belime kollarımı doladım.
"Birsey sormadan sarıl olurmu?"
Uraz kollarını bana doladı.
Anne sıfatına yakısmayan bir kadına anne diyordum. Agız alışkanlığından ibaretti,kim bilir ne sacmalayacaktı. Uraz'la ilgili olabilirdi,sevmiyordu ya Uraz'ı bos bir anına denk geldim yanına cagırıp kötüleyecekti heralde.
Uraz'a asla laf söyletmezdim. O benim sığınacak tek limanımdı,o limanıda taşlatmaya niyetim yoktu.
Kollarımı Uraz'dan ayırdım.
"Kahvaltıya inelim haydi." Diyip önden önden ilerlemeye basladım.
Kolumdan tutan elle duraksamak zorunda kaldım.
Uraz kollarımı belimde birlestirdi.
"Sen utanıyormusun?" Diye sordu hayret eder gibi.
Utanmıyordum,yada bilmiyorum. Yanii ilk defa utanıyor gibiydim.
Gözlerimi gözlerine diktim.
"Yooo." Dedim. Tekrardan gözlerimi kacırdım.
Uraz güldü. O gülünce bende güldüm.
"Uraz ya..."
Uraz yanagıma arka arkaya öpücükler bırakmaya basladı.
Odaya dalan kişiyle Uraz kollarını benden cekti.
"Ben... özür dilerim. Uraz Bey'i cıktı sandım."
Uraz "Sıkıntı yok,ne dicektin Gaye? Odaya kapıyı calmadan girdigine göre önemli." Dedi.
Gaye sanırım Emine'nin kızıydı. Uraz'ın üniversite okutacagı. Sorun degildi ama,eve daha yabancıydı. Zamanla ögrenirdi.
Gaye "Kahvaltı'da omlet istermisiniz diyecektim." Dedi.
Uraz "Pastırmalı istiyorum ben." Dedi.
Gaye "Siz neli istersiniz?" Diye sordu.
"Sade." Dedim.
Gaye kosarak odadan cıktı.
Odadan Uraz ile beraber cıktık.
"Ben Ateş'e bir bakayım,sen in." Dedim.
Uraz "Bende geleyim." Dedi.
Beraber Ateş'in odasıns girdik.
Gamze Ateş'in üzerini degistirmek üzereydi.
"Gamze ben hallederim,sen çık."
Gamze "Tamam." Diyip cıktı odadan.
Uraz Ateş'i kucagına alıp öpücükler kondurdu yanagına.
"Sen kahvaltıya in,ben Ateş'i giydirip gelirim." Dedi Uraz.
Gülümseyerek "Olur." Diyip odadan cıktım.
Telefonumun melodisi kulaklarıma dolunca arka cebimden cıkarıp arayan numara baktım.
0532 *** ****
Buda kimdi simdi? Aramayı cevapladım.
"Efendim?"
"Ben Aras."
"Kapatıyorum!" Dedim sinirle.
"Dur,Uraz ile ilgili." Diyince duraksadım.
"Ne vardı?" Diye sordum.
"Sirketime gelmen gerekiyor,yüzyüze konusalım."
Yüzümü burusturdum.
"Hayır tabiki Uraz ögrenirse gebertir seni,telefonda söyle Aras?"
"Mira önemli dedim! Saat 13.00'a kadar vaktin var,bir dakika bile gecerse aileni etkileyecek haberi öğrenemezsin."
Dudaklarımı dislerimin arasına aldım. Telefon yüzüme kapanınca kuşkum dahada bedenimi sardı. Hem beni terslemisti hemde agırlıgını koymustu resmen. Aras'ı azda olsa tanıyorsam böyle birsey yapmazdı,en azından bana karsı.
Saatte baktıgımda tam 10.00'dı. Odama hızla girdim ve kol cantamı alıp cıktım. Uraz'a görünmeden cıkmalıydım.
Garaja indigimde beyaz arabama bindim ve arabamı cok gecmeden calıstırdım.
Garajdan cıktığımda karsıma koruma cıktı. Arabamın camını indirip "Uraz'a söyleyin babama gidiyorum." Dedim ve yoluma devam ettim.
Aras'ın numarasını tekrar tusladım.
"Alo?" Diye actı telefonu.
"Yoldayım,geliyorum. Bir yere kaybolma."
"Son iki saat kırk dakikan."
"Tamam Aras,yetişcegım!" Diyip kapattım telefonu. Sinir adam ya!

GÜZELİMWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu