Bölüm 67 "Yakalanmak"

6.8K 288 11
                                    

**Mucize adlı hikayemi okumayan kaldımı**

Ölüm.
4 harfli,basit bir kelime. Söylemesi kolay.
Peki ya Ölüm sevdiklerimizi aldıysa?
Işte o zaman bu dünya dar gelir insana. Durmaksızın ağlar belki,belkide güclü durur. Işte sevdiklerinu kaybettigi halde güclü duran insanlar,harbi güclü insanlardır.

Ellerim,ayaklarım ve gözlerim baglıydı. Soğuk zemini altımda hissediyordum,başımdaki hafif ağrı rahatsızlık vermiyordu.
Neredeydim?
Neden buradaydım hic bilmiyordum.
Korkmuyordumda. Alışkanlıkmıdır nedir artık bilmiyorum.
Sadece merak ediyordum. Kim beni ne icin kacırdı? Dertleri neydi?
"Kimsiniz?"diye bagırdım. "Ne istiyorsunuz benden?"
Gıcırtıyla açılan kapı sesi ve ardından bana dogru yaklaştıgını hissettigim ayak sesleri...
"K-kimsin?"
"Sakin ol Bayan Soykan."
Gözlerim çözüldügünde,kısma gereģi duydum. Karanlığa alışan gözlerimi ışık rahatsız etmişti.
"Uraz Soykan'ın güzeller güzeli karısı Mira Soykan."
Karşımda duran saçlarına ak düşmüş,uzun boylu bir adam...
"Ne istiyorsunuz benden?"
"Senden degil kocandan birşey istiyorum güzellik."
Tuhaftırki hâlâ korkmuyordum.
"Bana güzellik deme!" Diye tısladım.
Karşımdaki adam alayla güldü.
"Tam Uraz'ın kadınısın."
"Uraz'dan ne istiyorsunuz?"
"UrSoy otelini."
Alayla gülme sırası bendeydi.
"Ciddenmi ya? E bir otel icin insanmı kacırılır kardesim ya?"
"O otelin kocan icin ne kadar degerli oldugunu bilmiyorsun heralde? Ilk tuglaları kendi elleriyle koymuş,yurtdışından özel pahalı taşlar getirtmiş."
Ilk tuglaları kendi elleriylemi koymuş?
Diger otellerinden ne farkı vardıda bu adam orayı istiyordu hâlâ anlamıyorum.
"O otelin özelligi ne?"
"Ne biliyormusun? Onun o oteli çok önemsemesi,onun o otelden kazandıgı milyon dolarlar..."
Bir dakikalık sessizlikten sonra merak ettigim soruyu sordum.
"Beni öldürecekmisin?"
"Oteli vermezse evet."
Gözlerimin dolduğunu hissettim.
"Ama bebegim? O daha 4,5 aylık."
Alayla güldü.
"Umrumda degil. Zaten ölme ihtimaliniz yüzde 10 bile degil. Uraz Soykan o oteli bana devr edecek."
Ayaga kalkıp giderken arkasından seslendim.
"Mesela oteli vermedi diyelim. Beni öldür ama bebegimi kurtarmaya calışsınlar olurmu? Mucize olur,belki o ölmez."
Umursamadan beni bu pis odada yanlız bıraktı.
"Annecigim korkma olurmu? Ben ölürsem bile sen yaşayacaksın. Baban sana anne bile olur..."
Uraz inat edip vermezse oteli?
Biran düsüncelerime sövdüm.
Ben onun sadece karısı degilim, cocuklarınında annesiydim. Kurtarırdı beni. Verirdi o oteli ne olacakki?

Uraz'dan...

İstanbul işi uzayacaktı belli. Mira'yı bulana kadar,Mardin'e ayak basmayacaktım.
Ateş icinde endiselenmiştim. Arayıp buraya getirtecektim.
Sag kolum olan Arif'i aradım.
"Alo Arif?"
"Buyrun Ağam?"
"Özel bir uçak ayarlat,Ateş ve bakıcısını İstanbul'a getirt. Babamlarada Mira'nın Ateş'i özledigini söyle. Cabuk ol,akşama kadar burada olsun oğlum."
"Tamam Ağam. Simdi hallediyorum."
"Korumaları çoğalt. Uçağa binene kadar korumalar eşlik etsin."
"Emrin olur Ağam. Halledecegim."
Telefonu kapadım ve yataga fırlattım.
Gözüme Mira'nın dün akşam giydigi beyaz elbisesi takıldı. Elbiseyi alıp burnuma götürdüm ve kokusunu cigerlerime doldurdum.
"Kurtaracagım seni güzelim. Busefer istedigin gibi o itlere bile zarar vermeyecegim,şiddetle halletmeyeceğim..."
Tek gözümden akan yaşı hemen sildim.
Dişlerimi birbirine bastırdım.
"Az kaldı Mira'm. Iki güne bu yatakta uyuyor olacaksın."
Elbiseyi yataga koyup banyoya girdim.
Muslugu açıp yüzümü yıkayacakken,Mira'nın tokası takıldı gözüme.
Saç telleri kalmıştı tokada. Muslugu kapayıp tokayı elime aldım.
Bir süre bakakaldım lastik tokaya.
Elimi sinirle duvara gecirdim.
"Yeter Ulan! Ben böyle hayatın varya! Rast gitmeyen herşeyin belasını sikeyim!"
Hamileydi lan o! Simdi kendisinden cok bebek icin korkuyordur!
Kim bilir nasıl siktir boktan yerde tutuyolar!
Benim el üstünde taşıdıgım kadını simdi nasil eziyorlardır!
Elimi tekrardan duvara gecirdim.

GÜZELİMDonde viven las historias. Descúbrelo ahora