Bölüm 66 "Çaresizlik"

7.8K 325 38
                                    

Bölüm geç geldi farkındayım ama cok fena şifayı kapmış durumdayım. Günlerdir hastanelerdeyim. Bölümü hasta hasta yazdım,kısa oldu farkındayım. Bir dahaki bölümü uzun tutmak icin elimden geleni yapacagım. Kendinize iyi bakın dostlarım!

Turizm sektörünün dahileri Uraz Soykan ve Suat Elmas,sektörün yenilerinden olan Aras Rüzgar'a iş kaptırdı!

Dudagımı disledim. Uraz bu haberi okusa deliye dönerdi. Iki gün önce ihale vardı,gittiginde gayet emindi kazanacagından ama geldiginde cok sinirliydi. Aras'a kaptırmıslar araziyi. Anlattıgına göre Suat Bey yüzündenmiş. Uraz tek girseydi tüm mal varlıgını ortaya koyar yinede yenilmezdi Aras'a.
Iki günden beri sinirliydi,konusulmuyordu adamla dogru düzgün. Biran parlıyordu.
Oflayarak salondan cıktım.
Karşıma çıkan Uraz'la duraksadım.
"Mira kücük bir canta hazırla istanbula gidiyoruz."
"Ateş'i hazırlayayım-"
Lafımı kesti.
"Ateş kalsın burada Gamze'yle. Zaten bir iki gün sonra dönecegiz."
"Peki." Diyip odaya yöneldim.
Elimi karnımda gezdirdim.
"Baban cıldırmıs durumda..." diye fısıldadım fetüscüge.
Aslında fetüs degilde embriyocuk olabilirdi?
E sonucta 5 aylık olmak üzere,gayet büyük.
Neyse fetüscük kulaga daha şirin geliyordu.
Odaya girdigimde yatagın altından kücük bir valiz cıkardım.
Giysi dolabından kendime ve Uraz'a kıyafetler koyduktan sonra valizin fermuarını kapadım. 
Ateş'i burada bırakmak beni düsündürüyordu ama Uraz'da iyi degildi yani.
Hırslı bir adamdı,yenilmeye tahammülü yoktu.
Evet bunlae iyi birsey degildi ama... Uraz işte.
Kırılmaz egosuyla,hırsıyla benim sevdigim,asık oldugum adam...
Benim hayalimdeki eş adayının tam tersiydi Uraz.
Evlenmeden önce hep "Benim evlenecegim adam kibar,sözümü dinleyen biri olacak" derdim. Uraz ise öyle degildi. Bazen istemsizcede olsa agzından küfür cıkardı,sözümü dinledigi zamanlar parmak sayısını gecmezdi. Ama seviyordum. Sevmek insanın elinde olan birsey degilki.
Valizi elime aldım ve odadan cıktım. Uraz cıktı karsıma,valizi direk elimden aldı.
"Hamilesin sen,taşıma agır seyler."
Birsey demedim.
"Ben Ateş'e bakayım sonra gidelim olurmu?"
"Tamam. Hızlı ol ama tamammı,uçağa yetiselim."
"Tamam,sen baktınmı Ateş'e?" Diye sordum.
Kafasını olumlu anlamda salladı.
"Evet,onun yanından geliyorum."
Bende kafamı salladım. Uraz'ın yanından ayrılıp Ateş'in odasına girdim.
Gamze'nin kucagındaydı.
"Annecigim?"
Ates'in gözleri bana döndü. Gamze'nin kucagından aldım.
Yanagına öpücük kondurdum.
"Uslu dur tamammı? Gamze ablanı üzme."
Ateş kafasını salladı. Tekrar öpücük kondurdum ve sımsıkı sarıldım.
Gamze'ye tekrar verdim.
"Gamze dikkat et olurmu? Zaten bir gün kalacagız. Sık sık bezini degistir,yemek saatlerini aksatma. Meyve yedirmeyi unutma." Diye tembihledim.
"Tamam Mira abla merak etme,zaten Boran Amca'lara geçecegiz Uraz Abi öyle dedi."
"Tamam. Sen yinede dikkat et."
Gamze kafasını salladı.
Gamze'yide öptükten sonra odadan cıktım.

#Istanbul#

Eve geldigimizde kendimi direk salondaki koltuga attım. Evet,istanbuldaki evimize gelmistik. Daha dogrusu gelmistim. Uraz havaalanından direk işlerini halletmeye gitmisti,benide koruma ordusuyla eve yollamıstı.
Alısveriş yaptırmış eve,bu yönden sevinmistim.
Umarım meyve vardır...
Mutfaga gittigimde direk dolabı actım.
Portakal,muz,cilek,elma...
Hepsinden bir kaba koydum,yıkadıktan sonra siyah,yüksek taburelere oturup tıkınmaya basladım.
Bu hamileligin en güzel yanı hunharca yemekti galiba.
Tekrardan dolabı actım. Akşam yemegi hazırlayacaktım Uraz'a. Zaten mutfak işlerinden anlamam. Bir tek makarna yapabilirim,ve makarna yapacaktım. He birde salata...
Salatalık malzemeleri cıkarıp iyice yıkadıktan sonra hepsini ince ince dogradım. Bu islem yarım saatimi almıstı.
Tencereye su koyup,ısınmasını beklemeye basladım.
O ısınana kadar odaya gecip valizedeki esyaları dolaba koydum. Zaten iki üc parca birseydi.
Beyaz elbisemi giyindim. Elbise oldukca rahattı. Kısa kolluydu,üsüme gibi birsey söz konusu degildi cünkü istanbulun havası mükkemeldi.
Odadan cıkıp,mutfaga geri indim.
Su kaynamıstı bile,kelebek makarnayı kaynayan suya attıktan sonra salona gectim.
Biraz televizyon izleyecektim.
Koltuga oturdugumda ayaklarımı sehpaya uzattım.
Elimi karnımda gezdirerek televizyondaki filmi izlemeye basladım.

GÜZELİMDonde viven las historias. Descúbrelo ahora