(30)

982 62 11
                                    

5,6 bin okuyucunun her birine teker teker teşekkür ederim. İlk başta bu hikâyenin bu kadar tutacağını düşünmemiştim, desteğiniz için size minnettarım. Yanında olduğunuz için teşekkür ederim. Bu bölümü başından beri yanımda olan okuyucularıma ithaf etmek istiyorum ve bundan sonra her bölümü birkaç kişiye ithaf edicem. İyi okumalar....

Multi:Eva mutfaktayken.

Titreyen elleriyle hızla sil tuşuna bastı Eva. En son olan olayların etkisini daha atamamışken bu tehdit dolu mesaj kesinlikle daha kötüydü. Ne istiyordu hala Lucy? Eva yeterince acı çekmişti zaten, neden hala onunla uğraşıyordu? "Çok uyuşuksun Boo." diyerek içeri giren Niall ile Eva hızla elinde ki telefonu bıraktı. Niall'ın birşey anlamasını istemiyordu. Eva yüzünden yeterince sıkıntı çekmişti zaten, yani Eva böyle düşünüyordu. Niall, Eva'nın telaşlı hareketini görünce tek kaşını havaya kaldırdı "bir sorun mu var Eva?" "Hayır NiNi ben sadece gelen mesajlara bakıyordum." Niall, kafasını yavaşça salladı fakat bu yalana inanmadığı şüphe dolu mavi gözlerinden açıkça belliydi. Eva durumu toparlamak için suratına minik bir gülümseme yerleştirip "hadi kahvaltı hazırlayalım" dedi. Kapıdan çıkmak için harekete geçen Eva kolunda hissettiği baskı ile durdu. "Hava soğuk Boo daha kalın birşeyler giy" dedi Niall sevimli ses tonuyla. Niall'ın söylediği kelimeler Eva'nın içini ısıttı. Onu düşünüyor olması Eva için paha biçilmezdi. "Pekala NiNi" dedi ve ince hırkasını üzerine geçirdi. "Şimdi hazır mıyız şef?" diye sordu Eva, suratında ki yorgun gülümsemesi ile Niall'dan küçük bir kıkırtı yükseldi "hazırız çaylak"
(...)
"Aman Tanrım Niall! Yumurtayı nasıl kırdın böyle?" Niall nefesini dışarı verdi. "Bence gayet güzel oldu" dedi "Güzel mi? Kasede yumurtadan çok kabuk var aptal sarışın." Eva kıkırdarken Niall kaşlarını çatmıştı. "Aptal sarışın mı?" dedi homurdanarak. Eva, tezgaha sırtını yaslayıp karşı sandalyede oturan Niall'a baktı ve gülümsedi "Evet aptal sarışın" Niall sandalyeden kalktı. "Demek öyle?" dedi suratına pis bir gülüş yerleşmişti ve Eva bu gülüşün ne anlama geldiğini gayet iyi biliyordu. "Bu gülüş iyi anlamlar taşımıyor sanırım kaçmalıyım" Eva, hemen yanında ki mutfak kapısından koşarak çıktı ve salona geçti. "Hadi ama Boo. Seni yakalayacağımı çok iyi biliyorsun." Eva, hızla salona giren Niall'a dil çıkartıp "sen öyle san" dedi. Çocuk gibiydiler, acıları ile sevinçleri ile hep neşeliydiler. Eva, koltuğun arkasından çıkıp merdivenlere koşmak istedi fakat yanlış hamle yapmıştı çünkü Niall'ın onu yakalaması kolaylaşmıştı fakat herşey düşünüldüğü gibi olmadı. Eva'yı tutmak isteyen Niall'ın ayağı yerdeki küçük halıya takılınca önce Niall sonra Eva düşmüştü. İkiside olayın şaşkınlığını yaşarken Niall, üstünde olan Eva'yı altına aldı. "İşte yakaladım" dedi Niall sevinçle "Ama bu haksızlık" diye homurdanan Eva'yı dinlemeden "şimdi sıra cezanda" dedi tekrar o pis gülüş suratına yayılmıştı. Eva, tekrar kaçmak için bir hamle yaptı fakat tam aksine Niall onu daha sıkı tutmuştu. "Bırak beni NiNi" dedi Eva. Niall duymamış gibi ellerini Eva'nın karnında gezdirerek onu gıdıklamaya başladı. Eva, bu sahneyi hep romantik filmlerde izler fakat gerçekliğine inanmazdı ne ironiktir ki şuan aynı sahneyi sevdiği adam ile yaşıyordu. Eva, gülmekten ağrıyan karnın acı ile kıvranırken Niall'da onunla beraber kahkaha atıyordu. "Yeter....öleceğim" diye konuştu Eva kahkahalarının arasından zar zor. Niall, ellerini Eva'nın karnından çekti ve onun gülen yüzüne baktı. Hep böyle mutlu olmasını istiyordu. "Açlıktan ölmek üzereyim bayan. Şimdi bana ve misafirlerimize kahvaltı hazırlar mısın?" Eva derin bir nefes aldı ve hala üzerinde olan Niall'a kaşlarını çattı. "Siz bayım az önce neredeyse beni öldürüyordunuz." Niall kıkırdayarak ayağa kalktı ve tek hamlede Eva'yı da kaldırdı "Gülerken güzel oluyorsunuz bayan." Eva, o güzel hissi ikinci defa hissetti. Niall'ın yanında bütün acılarını, mutsuzluklarını Unutuyordu ve Eva bunu çok seviyordu. "Pekala bayım beni ikna ettiniz."
(...)
Çalan kapı ile son omleti de tavadan aldı Eva. Güzel bir kahvaltı hazırlamaya çalışmış ve bunu gayet iyi başarmıştı. Açılan kapı sesi ve evin içine dolan sesler Eva'nın merakını uyandırmıştı. Eva, üstünde ki tişörtü düzelterek salona yürüdü. Geniş koltukta oturan 3 yabancı çocuk ve birde Niall vardı. "Hoş geldiniz" dedi Eva. İçinde ki endişeyi yok saymaya çalışsa da tanımadığı bu 3 adam işi zorlaştırıyordu. "Merhaba" dedi kahverengi saçlı ve aralarında en normal duran çocuk, gülümseyerek. "Hey Eva bunlar sana bahsettiğim arkadaşlarım." Eva, avucunu tırnaklamayı bırakıp Niall'ın yanına ilerledi ve oturdu. "Ben Louis" dedi mavi gözlü çocuk. Tatlı bir suratı vardı ve gayet ince bir sesi. "Ah evet bende Zayn" dedi siyah deri ceket giymiş ve "hey bakın ben kötü çocuğum" imajı çizen çocuk. Gördüğüm kadarıyla gözleri elaydı keskin surat hatları ve elmacık kemikleri ile tam bir tehlike gibi gözüküyordu. "Ve bende Liam" Suratında sıcak bir gülümseme saklayan çocuk. Kahverengi gözleri ve tatlı suratı içinizde yanaklarını sıkma dürtüsünü ortaya çıkarıyordu. Sonunda konuşmak için cesaret toplayıp "Ben Eva." dedi Boo. Adı Louis olan mavi gözlü çocuk "Sanırım tanışma merasimi bitti. Bence artık yemek yemeliyiz çünkü karnım kükreme moduna geçti." dedi. Bu Eva'nın kıkırdamasını sağlamıştı. Liam, elinin altında ki yastığı Louis'ye fırlattı ve "Aç gözlü olma Tommo" dedi. Kavganın ortasında kalmış olan Zayn ise gözlerini devirip kafasını iki yana salladı ve "Kapayın çenenizi beyler." dedi. Eva, bu çocukların gerçekten iyi kişiler olduğunu hatta çok eğlenceli olduklarını anladı. Niall yüksek sesli bir ıslık çalıp dikkati üzerine çektiğinde Louis, Liam'a atmak için bir yastık kapmış ve ona doğrultmuş bir şekilde dondu. "Hadi çocuklar omletler soğumak üzere" demesi üzerine Louis'nin koşarak mutfağa gitmesi Eva'nın ikinci defa kıkırdamasını sağladı. Bu çocuklarla çok eğlenceğe benziyordu. Sonunda hepsi masaya yerleşmiş ve keyifli bir kahvaltı ediyorlardı. Eva, bu üç çocukla çok iyi anlaşmış hatta saçma espirilerine gülecek kadar sevmişti. "Bir keresinde Liam'ın pastasını krema diye traş losyonu sıkmıştık. Naneli traş losyonunu yediğinde ki surat ifadesini görmeliydin." Louis kocaman bir kahkaha attığında Eva'da ona katıldı. Birbirlerine yaptıkları şakalar kesinlikle normal arkadaşlıkların kaldırabileceği derece şeyler değildi. "Bir keresinde Niall'ın suratına çıkmayan kalem ile kocaman "tokatla" yazmıştım ve benimle bir hafta konuşmamıştı." Masadakiler kahkaha atarken Niall masanın altında tuttuğu Eva'nın elini sıktı. "Niall senden çok bahsetti Eva." dedi Liam anlık gelen ciddiyet ile. "Ne gibi?" diye sordu Eva. Niall'ın ne anlattığını merak ediyordu. "Mesela bir sabah onu buzlu su ile uyandırdığını" dedi Liam gülerken kahvaltının başından beri konuşmayan Zayn "işte bu favorim bunu bir sabah Louis üstünde deneyeceğim çünkü horultuları evi inletecek derecede" dedi kıkırdarken Eva'dan ona katıldı fakat Louis "Ben horlamıyorum Zaynie" dedi ve kollarını göğsünde birleştirdi. Liam ve Zayn aynı anda "ah evet horluyorsun dostum" dediğinde Louis kafasını yana çevirip homurdandı. Uzun zaman böyle sohbet ettiler. Eva bu 3 genci bu 3 gençte Eva'yı oldukça sevmişti. Louis son omlet parçasını ağzına atarken "Omletlerin için seninle evlenebilirim Eva" dedi. Eva buna kıkırdarken Niall boğazını temizledi ve Eva'yı yanına çekti "o çoktan kapıldı dostum" dedi. Louis gözlerini burnunda birleştirdi "pekala" dedi. Bu çocuk gerçekten bir acayipti. Çalınan kapı ile Niall'a baktı Eva. Birini mi bekliyorlardı? Kalkamaya yeltenen Eva'yı durdurdu Niall onun gitmesini istemiyordu en son başına gelen olaylardan sonra tekrar birşey gelmesinden korkuyordu. "Ben bakarım" dedi Niall. Bu gelen kim olabilirdi ki? Niall çalan kapının yanına gidip yavaşça kapıyı araladı.

"Senin burada ne işin var?"

Sizce kiiiiim? Aagsydjdj sınır geçmeden YB yükledim aslında ben bu kitabı vote için yazmıyorum. Bunlar beni hayal dünyamdan kopup gelen şeyler ama yinede sınırı geçerseniz daha hevesli ve hızlı yazacağım. Bu arada umarım bölümü beğenmezsiniz AL THE LOVE XX. E

Puppy Love ~ [Niall Horan]Where stories live. Discover now