(60)

327 41 14
                                    

"Hemşire!"

Maura'nın endişeli sesi hastane koridorlarında yankılanıyordu. Koridorda görünen hemşire Maura'ya doğru ilerlerken Maura korkudan titreyen sesi ile birşeyler geveledi.

"Ben odaya geldiğimde yatağından kalkmaya çalışıyordu şuan içeride arkadaşları onu zor tutuyor yardım edin!"

Hemşire hızla kafasını sallayıp odaya girdi. Yatağından kalkabilmek için var gücü ile çırpınan Niall'ı zapdetmeye çalışan çocuklar onun için endişeli görünüyorlardı. Niall, buna inanmak istemiyordu. Ona en çok ihtiyacı olduğu zaman Eva'nın onu bırakıp gittiğine inanmak istemiyordu. Oysa uyanırken duymuştu onun sesini, ona bakan özlem dolu gözleri görmüştü, elini tutmuştu hatta gülümsemişti ona. Bunların hepsi hayal miydi? Buna inanmak istemiyorduç.

"Hayır!"

Diye bağırdı Niall yine var gücüyle.

"O buradaydı! Gitmedi beni bırakmadı!"

Niall kasılan vücudu ve kararan gözleri ile daha fazla çırpınmaya başladı. Kendini bir fanusa kapatılmış gibi hissetti giderek oksijeni azalıyor ve akciğerleri canını yakıyordu, kalbi oksijensiz kalmanın verdiği acı ile daha hızlı atıyor ve Niall'ı zorluyordu. Gitmek ve bu fanusun içinden çıkmak istiyordu. Belki şimdi gitse Eva'yı bulabilirdi? Ona sımsıkı sarılıp gitmemesi için yalvarabilirdi. Niall, onu her kim tutuyorsa bırakması için tüm gücünü kullanıyordu fakat yorgun vücudu ve kasları ona pek yardım etmiyordu.
Hemşire usulca Niall'ın yanına yaklaşarak hala koluna bağlı olan seruma sakinleştirici enjekte etti. Niall, birkaç bağırışma ve debelenme sonunda dayanamayarak yatağa yığıldığında gözünden akan yaşlar yeni fark ediliyordu. İlaç yüzünden zorlukla yarım açabildiği gözlerinden yaşlar akmaya devam ediyordu. Hala titremekte olan ellerinin arasında buruşmuş kağıdı daha da sıkarak kendisini uykuya teslim etmeden önce tek bir kelime duyuldu ağzından
"Gitme."

〰〰〰〰〰〰

"Doğruyu söylemek gerekirse bu kadar şiddetli bir sinir krizinin kötü bir hasar ile sonuçlanmaması beni hem şaşırttı hem de oldukça sevindirdi. Vücudu büyük bir ameliyattan yeni çıkmış olmanın yorgunluğu üzerine birde bu kadar şiddetli bir kriz ile karşılaşınca olması gerekenden daha fazla yorgun düşmüş fakat bütün önlemlerimizi aldık şuan gayet iyi. Sadece birkaç saat uyuyacak."

Maura derin beri nefes vererek elini kalbinin üstüne koydu. Eve temiz kıyafet almak için gittiğinde gelen "Niall uyandı" haberi ile hemen hastaneye gelmiş fakat odaya girdiğinde onu gülümseme ile karşılayan bir Niall değil, sinir krizinin eşiğinde bir Niall vardı. Haftalarca yoğun bakım canımdan izleyebildiği oğlunu bu halde görünce ne yapacağını şaşırmıştı.

"Çok teşekkür ederiz Mr. brown"

Mr.Brown küçük bir gülümseme bahşettikten sonra odadan çıkmak için hazırlanıyordu ki aklına gelen şey ile duraksayıp tekrar Maura'ya döndü.

"Ah unutmadan bunu Niall'ın elinden zorlukla alabildik. Bakmak istersiniz diye düşündüm."

Maura merakla doktorun elinde ki kağıdı alıp tekrar teşekkür etti. İlk önce aldığı sakinleştiriciler sayesinde bir bebek gibi uyuyan oğlunun yanına gitti ve saçlarını okşadı. 1 aydır sürekli oğlunu kaybetme korkusu ile yüzleşmenin verdiği yorgunluk ile kendisini yatağın yanında ki sandalyeye bıraktı.
Doktorun ona verdiği kağıt dikkatini çektiğinde kaşlarını çatarak kağıdı açtı. Oldukça buruşmuş ve yıpranmış kağıdı olabildiğince düzeltip inceledi. Kağıtta sadece bir cümle vardı. Maura dikkatlice cümleyi okudu ilk önce anlam veremediği cümlenin altında ki ismi okuduğunda beyninde şimşekler çaktı. Eva...bunu nasıl yapardı?.

Puppy Love ~ [Niall Horan]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin