Puppy Love ~ [Niall Horan]

(37)

Multi:"Eva'nın elbisesi ve Niall.."

"Tanrı aşkına Eva! Eğer ağaç olmamı istiyorsan başarmak üzeresin. Çabuk ol." Niall, bir yandan homurtu şeklinde bir yandan yüksek çıkan sesi ile gözlerini aynadan çekti Eva. İlk defa kendini bu kadar güzel hissediyordu. Üzerinde ki beyaz, zarif elbise Eva'nın güzelliği ile buluşunca kesinlikle göz kamaştırıcı bir hal almıştı. Eva, Niall'ın homurdanmalarını ve gün içinde neredeyse bininci ağaca dönüşmek ile ilgili yaptığı benzetmeye daha fazla dayanamayarak saçını düzeltip odasının kapısına yöneldi. Beyaz elbisesi tam istediği gibiydi, makyajı elbisesi gibi sadeydi sadece dudağında biraz koyu bir ruj sürmüştü, ayakkabı olarak her ne kadar spor giyinmek istese de topuklu giymek zorundaydı. Sonuçta bu elbisenin altına spor ayakkabı giyse fazla komik dururdu. Bir hafta önce Niall'ı zorlayarak götürdüğü alış veriş sonrası Niall'ın gösterdiği abartılı elbiselerin arasında en çok bu beyaz olanı beğenmişti. Eva, iddalı olmayı umursamazdı. Kısa etek, derin dekolte veya herhangi bir yırtmaç onu güzel hissettirmekten çok rahatsız ederdi.
Uzun topuklu ayakkabılarıyla her hangi bir sorun yaşamadan merdivenin son basamaklarını da bitirdi ve derin bir nefes aldı. Daha şimdiden ayakları ağrımaya başlamıştı. Suratını buruşturup Niall'ın olduğu tarafa doğru yürüdü. Niall'ın arkası dönüktü. Ellerini başının üzerinde birleştirmiş siyah takım elbisesinin yukarı toplanmasına sebep olmuştu. Eva, ağzından küçük bir kıkırtı kaçırdığın da Niall "sonunda" diye inleyip arkasına döndü. Aklında ki fikir Eva'yı azarlamaktı fakat tek yapabildiği donup karşısında gördüğü beyazlar içerisinde ki kıza bakmaktı. Eva'da karşısında duran Niall'ı görünce tıpkı onun gibi dondu. Takım elbisenin yakışacağını biliyordu ama bu kadarını tahmin etmiyordu. Niall, gözlerini kırpıştırıp gördüğü manzaranın gerçek olup olmadığını düşündü. Normal hali ile Niall'ın kalbini hızlandırmayı başarıyorken bu beyaz elbisenin içinde...kusursuzdu. Eva'da pek farklı sayılmazdı. "Nasıl olurda normal bir takım elbise Niall'ın üzerinde bu kadar kusursuz durabilir?" diye düşünmekten kendini alamıyordu. Niall, sonunda kendine gelip Eva'ya yaklaştı.  "Çok güzel olmuşsun meleğim." melek kelimesi şuan Eva'ya uyan en güzel iltifattı. Niall, ellerini Eva'nın beline yerleştirdiğin de Eva, gülümseyip "sende çok yakışıklı olmuşsun koca oğlan." diye karşılık verdi. Niall, deli gibi atan kalbinin sesini dinleyerek sağ elini Eva'nın yanağında yavaşça gezdirdi. O gerçekti. Gerçekti ve Niall şuan bir meleğe dokunuyordu. Niall, kıkırdayıp hızlı bir hareket ile dudaklarını Eva'nın dudaklarına bastırdı. Elinde olsa dudaklarını hiç çekmez onu sonsuza kadar öpebilirdi fakat yetişmeleri gereken bir balo vardı. Niall bir süre oyalanıp dudaklarını Eva'nın dudaklarından ayırdı. Eva'yı öptüğü, kalbini dinlediği için pişman değildi taki Eva, sol yumruğunu Niall'ın omzuna geçirene kadar. "Ah bu acıdı!" dedi Niall sızlanarak. Eva kaşlarını çattı "sana bunu yapmamanı söylemiştim" dedi. Sesinde kızgınlık olsa da pembeleşen yanakları onu ele veriyordu. Niall, elini omzundan indirip tek kaşını kaldırarak Eva'ya baktı. "Güzel olman benim suçum değil." dedi ve hemen ardından suratına arsız bir gülüş yayıldı. Eva, suratının yanmaya başladığını hissedince kafasını yere eydi ve fısıldadı "sanırım ben domatese dönmeden gitmeliyiz." Niall, yüksek sesli bir kahkaha atarken Eva, kapıya yönelmişti fakat Niall onu kolundan çekerek durdurdu. Bir kavalye olarak elini güzel kızın beline sardı ve ona baktı. Eva, beline dolanan eller ile irkilse de belli etmemeye çalıştı. "Öpücüğümün devamını eve döndüğümüzde istiyorum meleğim." diye fısıldadı Niall ve hemen sonra Eva'nın pembeden kırmızıya dönmeye başlayan suratına bakarak göz kırptı. Amacı her ne kadar Eva'yı utandırmak olsa da yaptığı bu espirinin içinde gerçeklik payı vardı. Niall, Eva'yı istiyordu. Eva, "sus artık be adam." diye yakınıp suratını başka bir yere çevirdiğinde Niall büyük bir kahkaha attı. Eva, Kendine itiraf edemese de o öpücüğün devamını oda deli gibi istiyordu. Onu utandıran da zaten buydu. Bakalım bu gece neler olacaktı?