BÖLÜM 5: "ETKİ"

99.4K 3.1K 378
                                    

Playlist: George Ezra - Blame It on Me

Sabah uyandığımda kalbimin boğazımda attığına yemin edebilirdim. Rüzgar'ın vücudu vücuduma değiyor ve teninin vücudumda yarattığı etki göğsümde, özgürlüğüne kavuşmak isteyen kuş gibi çırpınıyordu. Gözlerimi zorlukla açarken belimin üstündeki elleri belime doğruldu ve dolandı. Ona sarılacağımı ima etmişti ama şu an kendisi bana sarılıyordu.

Gözlerim sinirle yüzünde dolaşırken kaşlarımı çattım. Ben ondan nefret ediyordum. Ama şimdi?

Gözlerimi kapattığımda "Uyandığını biliyorum Sara."dedi ve esneyip gülümsedi.

"Hâlâ uyuyorum ben." dediğimde beynimin yerinde Teletabiler'deki acayip sesler çıkaran elektrikli süpürge var mı diye düşünmedim değil.

"Ellerini çeker misin?" diye kekeleyerek sorduğumda tüm gücümle onu ittirmeye çalıştım. Belimi sımsıkı kavradığı için milim kıpırdamıyordu.

Kafasını kaldırdı ve hızla ellerini belimden çekti. Ardından bana bakmadan yataktan kalktı ve komodinin üzerindeki kemeriyle şapkasını alıp odadan dışarı çıktı.

Onun arkasından sadece  bakakalırken yataktan kalkıp telefonumu komodinin üzerinden aldım. Önüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına iliştirdikten sonra şifreyi girdim ve mesaj kutusunu açtım.

Gönderen: Rüzgar
"Giyin ve aşağı in. Arabadayım."

***

-Rüzgar Vuslat-

Direksiyona yumruklarımdan bir tanesini geçirip saçlarımı dağıttım. Bu kız bana karşı koyuyordu. En sinir bozucu olan şey ise buydu zaten.

Telefonu alıp ceketimin cebine sıkıştırdım. Onu bugün bir yerlere götürmeliydim. Daha çok vakit geçirirsek belki bana olan, ki varsa, güveni geri gelecekti.

Kapı açıldığında ona baktım. Dişlerimi birbirine bastırarak bacaklarına baktığımda gözlerimi yumdum ve birden daha çok sinirlendiğimi fark ettim. O eteğin geri kalanı nerde lan?

Kapıyı kapatıp yanıma oturduğunda klimayı açtım ve arabayı çalıştırıp gaza yükleneceğim sırada sigaramı yakıp dudaklarıma sabitledim. Gaza yüklendiğimde aynadan onu izliyordum. Kafasını önüne eğmişti ve parmaklarıyla oynuyordu.

Dudaklarımı ısırdıktan sonra sigarayı içime çektim ve dumanını üfleyip pencereyi açtım. Sigarayı elimde söndürdükten sonra pencereden dışarı attım. Hava değişimi için (!) pencereyi bir müddet açık bıraktıktan sonra geri kapattım ve Sara'ya döndüm.
Bu kız beni sinir ediyordu! Minicik eteği vardı zaten. Onu böyle dışarı çıkaramazdım.

Ondan oldukça uzun boylu ve yapılı olduğum için montumun ona uzun geleceğini düşünerek montumu ona verdim.

"Ne yapacağım ben bunu? Üstümdeki ne?"dedi umursamaz tavırla.

"Çeyizine sakla," Gözlerimi devirdikten sonra tekrar ona döndüm. "Üşümüşsündür."

"Rüzgar," O da gözlerini devirdi. "Klima çalışıyor."

Sara'nın ciddi bakışlarına bakacak olursak, montu giymeyeceği apaçık ortadaydı. Bacaklarına dokunmamaya çalışarak dizlerine koyduğu montu tekrardan aldım ve direksiyonu okulun park yerine kırarak üzerime montumu giydim.

"Ne halin varsa gör Sara!"

***

-Sara Uluç-

FIRTINAOnde as histórias ganham vida. Descobre agora