BÖLÜM 9: "TİŞÖRT"

78.9K 2.6K 343
                                    

Rüzgar'ın elleri izin istercesine beklerken, beyin kıvrımlarımı tek tek dolaşıp onaylayan yanıtı aradım. Zihnimden kovuluyordum; kemikli siyah gözlüklerimi gözüme geçirip, keşifçiliğe giriştim.

Her taraf, kırmızı ışıklarla doluydu.

Her taraf, yanlış sinyali yakıyordu tenimin en derinliklerinde.

Gözlerimi hayal kırıklığıyla kırparken, beynimin Rüzgar'ı istememesine öfkelenip, ellerini hızla geri ittim. Beynimde dolanan siyah gözlüklü, parlak derisiyle âdeta kafamı delip geçen siyah yılan, kuyruğunu gözüme soka soka yuvasına girdi.

Rüzgar'ın saçları alnının bir kısmını örtüyor, mutfağın ışığından dolayı gölgesini alnına savuruyordu. Kirpikleri, çok ağır bir hareketle açılıp kapanırken, nefesimi ciğerlerimde tuttum; şimdi yapacağı hareket benim için çok önemliydi.

Dudakları yukarı kıvrılır gibi olurken, kalbim midemi tekmeliyor, nefesimi tuttuğum ciğerlerime en sert tekmelerini atıyordu. Hep o siyah yılan yapmıştı.

Kara yılan.

Elleri hızla iki yanına savrulurken, gözlerindeki ifadesizlik yavaş yavaş alev topuna dönüşüyordu. Kafamı yere eğdim.

***

Rüzgar'dan

Bacaklarımı hafifçe aralayarak dirseklerimi dizlerimin koyduğumda, aklımı tırmalayan tek çirkinin Sara olmasından dolayı, yine, yine ve yine saçlarımı avuçlarımın arasına alıp çekiştirdim. Aklımdan çıkmıyordu... Beynimdeki beyaz yılan başını çıkardı, kuyruğundaki 'kardeş' yazısına en zehirli sıvısını akıtıp, zaferle gülümserken boğazıma oturan yumruya sinirlenip kül tablasının üzerinde duran sigaramı dudaklarıma sabitledim. Ciğerlerim ödülünü alırken, kalbim alışmadığı bir şeyle baş başaydı.

Ben, ben değildim. Kaşlarım çatılırken gözlerimi televizyondaki gereksiz kadına çevirdim. Biliyoruz geri zekalı. Biliyoruz, yarın -5 derecede götümüz donacak.

Biri de demiyor ki, Rüzgar neden hava durumunu izliyor?

Kadına içimden sövmeyi bıraktığımda sigaramdan bir nefes daha çekip geriye yaslandım. Tabularım ardı ardına yıkılıyordu.

***

Sara'dan

Rüzgar'ın üstüne çok mu gitmiştim acaba? O sadece tişörtümü çıkarmamı istemişti. Soyunmamı değil. Tırnağımdan bir ısırık daha alıp yere fırlattım. Zaten tişörtümü çıkardığımda ne yapacaktı ki bana? O, öyle biri değildi. Sen mal mısın kızım, ilk günden sapıklığını gösteren birinden bahsediyoruz, diyen iç sesime zihinsel bir tokat attım. Düşüncelerim, beni çıkmaz sokağa hapsediyordu.

FIRTINAWhere stories live. Discover now