BÖLÜM 11: "İLAÇ"

71.1K 2.6K 277
                                    

Multimedia: Emir.

Evin kapısını açmak için elimi cebime atıp anahtarlarımı çıkardığımda vücudum âdeta buz tutmuştu. Rüzgar'ı affetmeyecektim! Ben onunla konuşabilmek, daha doğrusu benimle konuşabilmesi için kötü kız olmayı seçmiştim. Ya onu tahrik edecek, ya da istemediği şeyleri yapacaktım ki benimle konuşacaktı. Ama anlamıştım. Gördüğüm muameleye göre davranacaktım artık. O konuşmuyorsa ben de konuşmayacaktım, o birileriyle flörtleşiyorsa ben de yapacaktım.

Beni buz gibi soğuğa teslim etmişti. Hangi akla hizmet bir insan böyle davranırdı ki? Yüzsüz olmayı tercih edip defalarca aramıştım onu. Son minibüsü kaçırmıştım, bu yüzden beni alması gerekliydi. Ama cevap bile vermemişti ki. Onca yolu bu soğukta yürüyerek hatta sırılsıklam ıslanarak gelmiştim.

Gerizekalı Rüzgar!

***

Rüzgar'dan

Nefes piçi imalı bir şekilde bana bakarak kolunu Sara'nın arkasına attığında damarlarım kendi bağımsızlıklarını ilan etmek üzere boynumda belirdiler. Onunla konuşmamanın tek sebebi; daha çabuk unutabilmek ve ona zarar vermemekti, ama olmuyordu. Her şeyi elime yüzüme bulaştırıp sırayı devirerek sınıftan çıktım. Kulaklarım çok az ses işitiyor, kendimden habersizce yumruklarımı sıkıyordum.

Kısaca, sinir krizim bana el sallıyordu.

Bilincimi yavaş yavaş yitirirken, zar zor bahçeye çıkıp arabama bindim. Emir arkamdan bağırıyordu durmam için, ama gözlerim dönmüştü bir kere.

---

"Vanessa'yı ver,"dedim kafasında imza dövmesi olan adama.

Adam, önündeki zillerden birine bastığında "Git" diye mırıldandı. Dar, loş ışıklarla aydınlanan koridorları geçtikten sonra, üzerinde Vanessa yazan kapıyı bulup içeriye daldım.

İçeride benim yaşlarımda Afrikalı bir kız vardı. Üzerinde sadece iç çamaşırları varken beni kendine çekti.

---

ZıBar'dan çıktıktan sonra arabayı eve doğru sürdüm. Kafam dağılmış, sinir krizimi atlatmıştım.

Bilincim yavaş yavaş yerine gelirken az önce o kızla yaptığım iğrençlikleri yüzümü ekşiterek karşıladım. Cinsel hayatıma 15 yaşındayken babamın 'hadi oğlum, babasının oğlu' gibi laflarıyla gaza gelerek başlamıştım. Ama artık bıkmıştım sanırım, ya da evimde masum bir kızın yaşaması beni çıldırtıyordu.

Sara, kafayı yedirecek kadar güzeldi.

Onunla aynı yatakta uyuyup, bir şeyler yapmamak... Yabancıydı bana. Bir gün sinir krizim tuttuğunda, eğer o da evde olursa... Korkuyordum işte, ona dokunurum diye ödüm bokuma karışıyordu.

O, benim ilacımdı.

Onunla uyuduğumuzda bana ninni gibi geliyordu nefesi, dokunuşları çıldırtıyordu.

FIRTINAOnde as histórias ganham vida. Descobre agora