BÖLÜM 18: "ANNE"

49.3K 2.1K 266
                                    

İthaf: bayanyazarokur

Gözlerim dolu dolu olurken, Rüzgar'ın adımı seslenmesiyle irkildim.

"Sara!"

Gözlerimi, belli olmasın diye ellerimle silip burnumu çekerek yüzüme gülümsememi takındım ve Rüzgar'a döndüm.

"Efendim?"

Kolumdan tutarak "Bir sorun mu var?" diye sordu. Kaşları her zamanki gibi çatıktı. Dudaklarını öne doğru uzatarak, boşta duran eliyle çenesini kaşıdı. Bu hareketin ona çok yakıştığını söylemek isterdim, fakat şu an dokunmasalar 10 saat kesintisiz ağlardım. Ruh halim bomboktu.

"Ha... Yok ya, ne sorunu?"

İç sesim "Ne sorunu canıım, sadece gizli numara tarafından mesaj yağmuruna tutuluyorum." diye dalga geçerken daha da gülümsemeye çalışarak gözlerimi kısıp dişlerimi gösterdim.

Rüzgar, gözlerini devirip yüzünü buruşturdu ve cebinden çıkardığı anahtarla kapıyı açarken "Çirkin ördek yavrusu," diye fısıldadı.

Soktuğu lafı geri tıkamak istedim, fakat derimin altında bir kazı çalışması vardı sanki. Vücudumu titretiyordu. Nedenini biliyordum; gerçekten odamada mıydı? Yoksa sadece göz dağı mı vermek istemişti? Eğer ki öyleyse boşuna stres yapıyordum.

Ama kim canını tehlikeye atmak isterdi ki? Odama çıktığımda onu göreceğim ne malumdu? Gördüğümde ya bana bir şey yapmaya kalkarsa ne yapacaktım?

Düşüncelerimden Rüzgar'ın tekrardan adımı söylemesiyle sıyrıldım. Kafamı yavaşça ona çevirirken "Ha...? Ne!" diye sersemce konuştum.

"İçeri girmeyi düşünmüyor musun?"

Kafamı tutarken yere bakıp aptalca ofladım.

"Çekil!"

Omuzundan ittirip içeri girdiğimde kapıyı kapattı. Annemle Kenan amca muhtemelen nöbettelerdi. Annem hemşire, Kenan amca da Türkiye'de adı duyulmuş kalp cerrahlarından birisiydi. Rüzgargilin ne şirketi vardı, ne jeti, ne villası... Fakat dedesinden kalma oldukça büyük bir mirası vardı. Dedesi bizzat "Bu para Rüzgar'ın."demiş. Adam, nasıl bir çocuğa miras bıraktığını bilse var ya... Herhalde hortlar gelir öteki dünyadan.

Annemle Kenan amca ise hastanede tanışmışlardı, sonrasında bu kocaman bir aşka dönüştü. Evlendiklerinde ise Rüzgar düğüne gelmemişti. O zaman çok farklı bir çocuktu... Ne bileyim, çökmüş gibi. Birkaç defa sormuştum, fakat beni terslemişti, her zamanki gibi...

***

-3 Sene Önce, Rüzgar 15 yaşında-

"Merhaba anne! Bak, oğlun geldi," dedi Rüzgar.

Annesi tek kelime etmedi, edemedi.

"Özledin mi beni?"

Annesi hiç konuşamadı.

"Ben özledim ama... Sana sarılmayı özledim,"

Rüzgar'ın yanaklarından iki iri gözyaşı damlası süzüldü. Beyaz mermer Rüzgar'ın oturmasıyla sarsılırken, gözyaşları nemli kahverengi toprağa karıştı.

"Sigara içme dedin bana. Asla içme oğlum... Bak anne! Haline bak!"

Bir hıçkırık yükseldi dudaklarından. Yüzü seğirdi ağlayışı karşısında.

FIRTINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin