4. Bölüm: "Ayna"

6.7K 648 100
                                    

Bölüm şarkıları:

No Clear Mind – Lulu

Hedonutopia – Kör Baykuş

4. Bölüm: "Ayna"

Duyduğum kelimeler acı dolu bir haykırışla kendilerini zihnimin çürümüş duvarlarına çarpıyorlardı. Her çarptıklarında afallayarak geri çekiliyor ve sonra yeniden çığlık çığlığa savuruyorlardı kendilerini. Kulaklarımdaki uğultu derin bir hal aldığında kendimi çok yüksek bir yerden atlamış ve suya çakılmış gibi hissettim. Sanki bütün vücudumdaki kemikler çarpmanın etkisiyle kırılmış ve etime batmaya başlamıştı. Vücudum keskin bir acıyla sarsıldı. Bu acıyı iliklerime kadar hissetmiştim. İçinde bulunduğum odanın havası bir anda bir güç tarafından çekilmiş gibi nefes alamadığımda ellerim boğazıma gitti ve baskı uyguladı.

Nefes alamıyor gibi hissediyordum. Vücudum ağrıyordu, kulaklarım uğulduyordu. Karşımda bana bir şeyler diyen Camilla'yı bile duyamıyordum. Sanki sağır olmuştum.

Tüm bu sağırlığıma rağmen damarlarımdaki fokurdamayı duyabilmiştim. Bir şey kaynıyordu, suyun kaynadığı zamanki fokurdaması kulaklarıma çarpıp geri çekildi. Farklı bir his tarafından dikenli tellere sarılırken damarlarımda fokurdayan ve derimi yakan şeyin kan olmadığını fark etmiştim. Damarlarımda korkunun saf hali kaynıyordu. Damalarımın ulaştığı her yerimin yanmaya başladığını hissettiğimde dudaklarım aralandı.

Kendime gelmem lazımdı.

Şu an acilen kendime gelmem lazımdı.

Kendi kendime yaptığım hatırlatmalar derin nefeslere dönüştü ve göğsümün şiddetli bir şekilde inip kalkmasına neden oldu. Kalbimin şaşıran ritmi tekleyerek yavaşlamaya başladığında boynuma dolanan sivri dişli yılanı fark etmiştim. Kuyruğunu boynuma dolamıştı ama sıkmıyordu. Tıslayarak boynuma eğildiğinde korkmadım. Sivri, yakıcı dişlerini boynumdaki damara geçirdiğini hissettim.

Yılan beni zehirlemiyordu.

Zehrimi emiyordu.

Damarlarımda dolaşan korku boynumdaki yılan tarafından emildi, sömürüldü. Ta ki korku benden tamamen uzaklaşana kadar.

Kulaklarımdaki uğultu yavaş bir şekilde kaybolurken görüşüm giderek netleşti ve dizlerinin üzerinde oturmuş endişeyle bana bakan Duru'yu görebildim. Ellerini dizlerimin üzerine koymuş sıkıyordu.

"İyi misin?" dedi önce. Sesi yankılanmış gibi gelmişti.

"Efsa?" Gözlerimi kırpıştırarak kendime tam olarak gelmeye çalıştım ve birkaç saniye tepkisiz bekledim. Biraz önce hissettiğim vücudumdaki ağrılar tamamen yok olmuştu ama yerini keskin bir baş ağrısına bırakmıştı. Şakaklarım zonklarken damarlarımın nasıl attığını hissedebiliyordum.

Yutkunurken Duru'ya baktım ve gülümsemeye çalıştım ama ne kadar başarılı olduğumu bilmiyordum. Belki de gülümsememiş ve yüzümü acıyla buruşturmuştum. Emin değilim.

"İyiyim." Sesim titremişti, kekelememe engel olamadım.

"Ne oldu birden? Donup kaldın. Kaç kere seslendik sana."

Sahiden birden ne olmuştu? Bunu açıklamam imkansızdı. Nasıl açıklayacağımı ve tam olarak neyi açıklayacağımı bile bilmiyordum.

"Gitmek istiyorum." Dedim ayaklanırken. Bir an dengemi kaybedip sendeledim ama toparlanmam uzun sürmemişti. Duru dizlerinin üzerinde bana şaşkın bir bakış attı ve beni takmadan Camilla'ya döndü.

KARANLIĞI ATEŞE VER - GÖLGE ADAMWhere stories live. Discover now