16. Bölüm: "Yabancının Kalbi."

451 40 54
                                    

Bölüm şarkıları:

39 by Design - Drab Majesty
Enigmatic Individual - This Cold Night
Virèe nocturne - Les Discrets
I'm going to do it - Giles Corey

* Beğenerek ve yorum yaparak bana destek olabilir ve ailemizin büyümesine yardımcı olabilirsiniz. Lütfen eksik etmeyin.*

16. Bölüm: "Yabancının Kalbi."

Kötülük yanımdaydı. Çok yakınımdan geçiyordu. Dizlerime kadar acımasızlığa batmıştım. Battığım o acımasızlık beni bir bataklık gibi içine çekiyordu geçen her saniye. Batıyordum kendimin lanetine.

Bataklığım rüyalarımdan, gerçeklikten, öfkeden, sessizlikten oluşuyordu. Benim bataklığım, benim hayatımdı.

"Ortaya çıkan karmaşaya bir bak"

Dişlerimin arasında çiğneyip bir köşeye fırlattığım kelimelerim ayaklarımın sımsıkı bastığı asfalta düştü tek tek. Gözlerimle takip ettiğim kelimeler uğultuda kayboldu. Eridi, tamamen yok oldu.

Soğuk bir rüzgar esip saçlarımı yüzüme doğru savurduğunda kıpırdamadan beklemeye devam ettim. Önüme dökülen saçlarımın görüş alanımı kısıtlaması umurumda bile değildi. Şu an için postallarımın bastığı asfalta bakmak daha çok ilgimi çekiyordu. Annemden alamadığım her cevabı orada bulmaya çalışıyordum sanki. Anneme sorduğum her soruyu zihnimde yeniden canlandırırken gözlerimi diktiğim yerden kaldırmadım. Cevaplara ihtiyacım vardı ve kimse bana cevapları vermiyordu.

Saçlarımı acımasızca savuran hangi rüzgar silerdi soru işaretlerimi?

Kendimi yırtıp attığım yerde uyanıyordum her gün. Her gün biraz daha azdım kendimden. Her gün biraz daha yıpranmış.

Korkuyordum. Belki biraz karanlıktan, belki biraz yarım yamalak öğrendiğim şeylerden, en çok kendimden.

Derin bir nefes aldım ve annem gibi sessiz kalan asfalttan ayırdım gözlerimi. Anneme soru sormak da en az bu an kadar gereksizdi.

O gün, Duru ile eve gittiğimde sorularımın cevapsız kalacağını hiç düşünmemiştim. Aklıma gelen son cevap bile değildi annemin sessizliği.

Ona, bir şeyler öğrendiğimi söylediğimde aklından geçenin benim dudaklarımdan çıkan şeyler olmadığını anlamıştım. Kelimeler aramızda asılı kalmıştı. Annem onları tek tek idam ipine dizmiş, sallandırmıştı. Yüzüne ilmek ilmek işlenen duyguyu görmüştüm. Öfkeydi. Annemi ilk defa bu kadar öfkeli ama hiçbir şey yapamayacak kadar tepkisiz görmüştüm. Bir insan nasıl olur da öfkeliyken tepkisiz kalabilirdi? Garipti.

O sessiz kaldıkça daha çok öfkelenmiştim. Duru'nun korktuğunun aksine Tamay'ın evinde olduğu gibi bir an yaşanmamıştı.

Annemi tanımıyordum. Annemi tanıyamadığımı fark ediyordum.

Küçüklüğümden beri mükemmel bir ilişkimiz olduğunu söyleyemezdim. Her zaman birbirimize mesafeliydik. Çok fazla sevgimizi birbirimize belli etmezdik. Kişilik olarak soğuk biriydim ama annem benden de soğuktu. 20 senedir bu durumu garipsememiştim çünkü beni büyüten tek kadından bunu görmüştüm ama şimdi... Şimdi fark ediyordum da ben annemle doğru düzgün iletişim bile kurmuyordum. En azından son birkaç senedir ikimiz de bir şeyler için çabalamayı bırakmıştık. Ergenlikte kabuğuma çekilmiştim, ergenlikten sonra da annemle mesafeli olan ilişkimiz artan mesafeyle devam etmişti.

Ergen bir kızken babam hakkında merak ettiğim şeyleri sorardım ama hiçbir zaman cevap alamazdım. Ben annemden uzaklaşır, yalnız kalmak isterdim. Sessizleşirdim. Kendi kendimle vakit geçirir, bir parkta müziğimi dinlerken düşüncelerimde boğulup giderdim. Kendi içimde anneme küserdim. Şimdi de aynısı oluyordu işte. Almak istediğim cevapları annemden bir türlü alamıyordum. Zaman farklıydı ama yaşananlar aynıydı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 29, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

KARANLIĞI ATEŞE VER - GÖLGE ADAMWhere stories live. Discover now