6. Bölüm: "Duvar"

6.9K 653 133
                                    

Bölüm şarkıları:

Blue Foundation – Little by Little

No Clear Mind – When You're Not Here

6. Bölüm: "Duvar"

Dağınık zihnime hükmeden kirli düşüncelerimi bir bir toparlamak ve silip süpürmek üzere ant içmiş gibiydim. Düşüncelerim o kadar dağınıktı ki, zihnimin gösterişli kapısından her yeni bir düşünce eklendiğinde üst üste biniyorlar ve zihnim daha fazla karışıyordu. Bazı düşüncelerim bazılarının altında ezilip kan revan içinde kalırken ne olduklarının bir önemi yoktu. Nasıl bir düşünce oldukları o an için önemsiz gibiydi. Her eklenen yeni düşünce acımazsız ve bencildi. Üstte kalmak istiyor ve ilk önce onları görmem için çırpınıyorlardı. Onları toparlamak için müthiş bir istek duyuyordum.

Kütüphaneye gelmiş, önümdeki bilgisayarın klavyesine şu ana kadar hiç yazma gereği duymadığım kelimeleri yazmıştım. Arama butonu sayesinde birden fazla arama yapmıştım. Fantastik efsaneler, mitler ve yaşanmış tuhaf olaylar hakkında birçok şey araştırmıştım. Bazılarını hala aklım almasa da, ne kadar saçma gelse de kendim hakkımda bir şeyler bulurum umuduyla bütün her şeyi okumuştum.

Arama butonuna gölgeler yazarken ellerim titremişti. Karşıma çıkan sonuçlar ise tam bir hayal kırıklığıydı. Onlarla alakalı hiçbir şey yoktu. Çıkan sonuç karşısında bu sefer gölge adam yazmıştım. Pes etmemeye kararlıydım. Mutlaka daha önce yaşanmış şeyler olmalıydı. Bunca mit varken, efsanelere konu olan birçok tuhaf varlık varken benim yaşamış olduğum açıklayacak illaki bir şey bulurdum ama düşüncelerimin aksine yanılmıştım.

Gölge adam hakkında hiçbir şey bulamamıştım.

Sıkıntılı bir nefes verirken bilgisayarın yanıp sönen butonundan gözlerimi ayıramadım. Ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu ve böyle hiçbir yere varamayacağımı biliyordum.

Baş döndürücü bir istek ve heyecanla başlamıştım. Daha sonra ise çarpıcı bir hayal kırıklığı ile hiç şaşmadan yok olup gitmişti. Tüm heveslerim, tüm umutlarım ve tüm heyecanım.

Arkama yaslanıp kollarımı göğsümün üzerinde kenetledim ve bilgisayarın ekranına bakmaya devam ettim. Daha fazla neyi araştırabilirdim bilmiyordum. Aklıma yazabilecek herhangi bir kelime veya kelime dizisi gelmiyordu.

Göz ucuyla Duru'ya baktım. Buraya geldiğimizden beri oldukça ciddiydi. Konuyla alakalı tüm ansiklopedileri, kitapları toplamış ve masanın üzerine yaymıştı. Hepsini sırayla inceliyordu, tek bir detay bile atlamadan okuyor ve önündeki deftere bazı şeyler not alıyordu ama ne yazdığını henüz görmemiştim. Hayatı boyunca sahip olmadığı bir ciddiyete bürünmüştü ve bu beni ister istemez şaşırtıyordu. Onu ilk defa böyle görüyordum. Kendi derslerine bile bu kadar ciddi çalışmıyordu ve şimdi benim için buradaydı. Yanımda kafasını kaldırmadan kırmızı, kalın kapaklı bir kitabın üzerine eğilmiş, gözlerini hızlıca yazının üzerinde kaydırıyordu. Elinde ucu kapalı olan bir tükenmez kalem vardı. Yazının üzerinden silik bir şekilde geçiyor ve gözlerine eşlik ediyordu.

Benim ona baktığımı fark ettiğinde kaldığı yerin üzerine kalemi koyup başını kaldırdı ve bana baktı. "Bir şey buldun mu?" Sesi meraklıydı.

Başımı iki yana salladım ve umutsuz çıkmasına engel olamadığım sesimle, "Maalesef." Dedim. "Sanki bir ilki yaşıyormuşum gibi hissediyorum."

KARANLIĞI ATEŞE VER - GÖLGE ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin