4) Hırpalanmak

374 60 2
                                    


Ne kadar çırpınsam da, Topal ailesine hakaretlerimi sıralasam da babamdan ayrılmıştım. Sümsük Cihan'ın arabasındaydım.

"Kemerini bağlasana sevgilim. Bu gece seninle zevkli bir gece geçireceğiz. O zamana kadar küçük talihsizliklere izin vermeyelim."

Yüzümü buruşturdum. "Senden iğreniyorum ve hâlâ beni dizginlemeye çalışıyorsun. Neden bana katlanıyorsun söylesene?"

Bıkkınca göz devirdi. "Sen, benim için daha zengin olmanın biletisin o kadar. Huzursuzluk çıkarma."

Elimi kapı koluna koydum. Gerekirse hemen karşımdaki denize atlardım da kurtulurdum bu yanımdaki belanın elinden.

Ama kapı kilitliydi. Bu başarısız hamlem Cihan'ın tıslarcasına gülmesine neden oldu.

"Kaçabileceğini düşünmen ne kadar da acınası."

Güldüm. "Her yolu denemeden pes etmem acınası olurdu asıl. Hem şu anda babama karşı çıkmamamı galibiyet sayıyor olabilirsin ama haberin olsun ki son gülen iyi güler."

Peki... Her yola başvurayım bari.

"Ve söylemeliyim ki... Ah! Öğğ"
Ellerimi ağzıma bastırdım. Öğürdüm. Tiksinerek arabanın kilidini açtı. "Arabama kusma!"

Açtığı kapıdan dışarı fırladım. Denize doğru son sürat koşmaya başladığımda o da numara yaptığımı anlayıp peşimden koşmaya başladı. Topuklarım gürültüyle yere çarparak beni son sürat denize yaklaştırıyordu. Evet neredeyse varacaktım. Ama şans her zaman ezilenlerden yana değildir.
Bir anda özgürlüğe giden yolda saçlarımdan bir el asıldı.

Kunduralar topuklu ayakkabıları yenmişti.

Saçımı eline doladı. Bu hareketi bana babamı hatırlattı. Nefes nefese kalmıştı.

Yakalanmayı hazmedemedim. Tükürüğümü ağzımda biriktirip suratının tam ortasına tükürdüm. Evet, her ne kadar hanımefendi gibi büyütülmeye çalışılsam da sinirlendiğimde içimdeki serseriyi asla bastıramıyordum.

Dondu kaldı. Sinirden titremeye başlamıştı. Pahalı takım elbisesinin koluyla yüzünü sildi.

Suratıma doğru tısladı. "Sen" dedi tükürürcesine. "Mahvedeceğim seni. Aç gözlü baban bile elimden alamayacak."

Vahşi hayvanlar gibi hırlıyordum. Saçımı bırakması için sertçe ayağına bastığımda tepki vermedi. Ama dişlerini sıkışından hissettiğini anlamıştım. Tam ağzımı açıp etraftakilere seslenecektim ki eliyle ağzımı kapattı.

"Fazla oluyorsun Almila. Denemek bile istemezsin emin ol ki."

O beni arabaya sürüklerken bir yandan ona zorluk çıkarmaya ve kaçmak için uğraşıyordum bir yandan da arabalarına binmeye hazırlanan sosyeteye rezil olmamak için bu nafile çabamı gizlemeye çalışıyordum. 

Kolayca yalpalayan vücudumu arabaya ittirdi. O da binip arabayı ardımızdan kilitledi. Ağız dolusu küfürlerimi sıralıyordum.

Bir otelin arka kapısından girip odaya çıkana kadar küfürlerimi ve hakaretlerimi kesmedim. Rezil olmak umrumda değildi. Zaten kimseye seslenemeyeyim diye arka kapıdan otele sokmuştu beni.

İNTİKAM KASIRGASIWhere stories live. Discover now