28) Mahzen

111 18 9
                                    


Her zaman odasında vakit geçiren ve yemekler harici odasından çıkmayan annemin yokluğunu belki de günlerce anlaşılmayacağını düşünmüştüm. Veya yemeğe gelmediğini fark eden mutfak çalışanları birkaç öğün sonra kapısını çalmaya gidip odasında olmadığını fark ederlerdi. Fakat düşündüğüm gibi olmamıştı.

Sabah Nane'nin hazırladığı karışımın etkisinden çıkan korumalar kendi aralarında gece yaşadıkları olayı tartışmışlardı. Ve hayal veya rüya olmadığını fark etmişlerdi. Ortada bir işler döndüğünü fark edince hemen olanları babama anlatmışlardı. Ve tabii ki derhal kamera kayıtlarına bakılmıştı.

O sırada uzun süre sürecek oyunculuğumu başlatmış bulunmaktaydım.  Annemin kapısını yumrukluyordum ve kilitli kapının kilidini kırmaya çalışıyordum. Göz ucuyla babamın koridorun başından bana doğru geldiğini görünce kapıyı yumruklamaya bırakıp sinirle kapıya bir tekme attım ve belimden çıkardığım tabancamla kapı kilidine sıktım. Kapının kilidi kırılınca tekmemle kapının geriye doğru açılmasını sağladım.

"Anne!" Diye bağırarak odanın içine daldım. Ellerimi saçlarımdan geçirerek boş odanın içine baktım. Ben, delirmiş gibi etrafıma bakarken arkamdan babamın geldiğini hissedebiliyordum. Şimdi oscarlık oyun sergilemenin tam sırasıydı.

Dolu dolu gözlerimle ellerim hâlâ saçlarımdayken geri döndüm ve babamı yeni görmüş gibi gözlerim onda takılı kaldı. "Baba, annem yok." dedim. Sesim istediğimin aksine soğukkanlı çıkmıştı.

Ellerimi saçlarımdanyolarcasına çıkardım ve hızlı adımlarla gardırobun önüne geldim. Kapakları hızlı açıp kıyafetlerini inceledim.

 Kapakları hızlı açıp kıyafetlerini inceledim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Ama kıyafetlerin hepsi burada." dedim gerçekten de kıyafetlerle dolu dolaba bakarken.

"Numara yapma. Nerde o?" dedi babam.

Şimdi sakin olmalıydım. Çünkü babamın bu soruyu gerçekten de benim suçlu olduğuma inandığı için sormadığını biliyordum. Blöf yapıyordu. Bana suç attıktan sonra kendimi nasıl koruduğumu, beden dilini inceleyecekti. Ve bu şekilde masumiyetim hakkında bilgiye sahip olacaktı. Hep böyle yapardı. Ve babam başkalarına karşı bu takti uygularken kızı da hep yanında olurdu. Bu yüzden babamın taktiklerini çok iyi biliyordum. Tek yapmam gereken gerçekten de hiçbir şey bilmiyormuş gibi davranmaktı. Bunu yaparken ne aşırıya kaçıp oyunculuk yaptığımı belli etmeliydim ne de çok zayıf bir oyunculuk göstermeliydim. Her zamanki kendim gibi davranmalıydım. Her zamanki ben nasıl tepki vereceksem aynısını vermeliydim.

"Ne saçmalıyorsun? Söylesene ne saçmalıyorsun!"

Hızla yanına gidip ceketinin yakalarını tuttum. Deli gibi davrandığımın farkındaydım. Bu sefer ben ona suç atmalıydım. Bunların hepsini önceden planlamıştım zaten.

"Ona bir şey yaptın değil mi?" diye bağırdım. "Kaçsaydı kıyafetlerini alırdı. Mont bile almamış bu soğukta. Ona ne yaptın söyle!" Bir anda sesim çatladı ve sol gözümden firar eden gözyaşı hızla çeneme ulaştı. "Onu öldürdün mü?" diye fısıldadım.

İNTİKAM KASIRGASIWhere stories live. Discover now