Bölüm 4

454 317 20
                                    

Arabadan inip terliklerimi çıkarttım ve elime aldım. Kumlar hala sıcaktı. Ayaklarımın yanmasını önemsemeden Görkem'in elinden tutup sahile doğru koşmaya başladım. Durmamı söyledi. Ayağındaki terlikleri çıkartıp eline aldı. Ayaklarımın altından gelen sıcaklık yerimde durmamı engelliyordu. Tekrar elimi tuttu ve kahkahalar arasında sahile doğru koşmaya başladık.

Ayaklarım suyla buluştuğunda çıkan ses çok güzeldi. Su kumların tam tersine buz gibiydi. Dalgalar ayaklarımıza vuruyordu. Elimle biraz su alıp Görkem'e attım. Selim ve İlke yanımıza gelmişlerdi. İlke "Su çok soğuk sadece oturup bakabiliriz," dedi. Selim onu onaylarcasına "Zaten mayolarımızı da getirmedik," diyerek gözlerime baktı. Denize girmek istediğimi biliyorlardı. Yanımızda mayolarımızın olmaması bana göre bir engel değildi.

Yalvaran gözlerle Görkem'e bakmaya başladım. Dudaklarının kenarında belli belirsiz bir gülümseme oluşmuştu. Üzerindeki tişörtünü çıkartıp kuru alana attı. Bu hareketinden sonra ben de üzerimdeki tişörtü çıkarttım. Selim'in "Saçmalamayın su çok soğuk," demesine aldırmıyorduk. Görkem çoktan üzerindekileri çıkartmıştı. Biraz geriye gittikten sonra denize doğru koşmaya başladı ve kendisini soğuk sulara bıraktı. Daha şimdiden üşümeye başlamıştım. İç çamaşırlarımla yüzme fikri biraz garip gelmeye başlamıştı. İlke ve Selim'in şaşkın bakışları üzerimizdeydi. Onlara dönüp baktım. Aynı şekilde biraz geriye gittikten sonra suya doğru koşmaya başladım.

Belime kadar suya girdiğimde daha fazla gidemeyeceğimi anladım. Su gerçekten çok soğuktu. Tüm tüylerim diken diken olmuştu. Görkem suda bana doğru yaklaşıp ellerini uzattı. "Gelemeyeceğim," dedim başımı sallayarak. Beni kollarımdan tutup suyun içine çekti. Milyonlarca iğnenin vücuduma batması gibi bir histi. Çığlıklar atmaya başladım. Bir yandan gülüyordum. Titremekten dişlerimin tıkırtıları duyuluyordu. Denizin içinde bana sarılıp beni denizin dibine çekti. Artık tamamen ıslanmıştım.

Suyun yüzeyine yeniden çıktığımda biraz daha alışmaya başlamıştım. Boynuna kollarımı doladım. Dudaklarına haz dolu bir öpücük kondurdum. Burnu kıpkırmızı olmuştu. Beraber ilk kez denize giriyorduk. Arkamı dönüp İlke'ye baktım. Selim çoktan soyunmaya başlamış o da engellemeye çalışıyordu. Uzaktan onlara "Su çok güzel," diye bağırdım. İlke soyunmuş olmasına rağmen denize girmeyi reddediyordu. Üzerindeki iç çamaşırları yokmuşçasına kapatmaya çalışıyordu.

Selim onu kucağına alıp hızla denize doğru koşmaya başladı. İlke çığlıklar atıyordu. Kahkahalarla onların bu haline gülüyorduk. Denize atladıklarında taşan sular bize kadar gelmişti. İlke titreyerek Selim'e sarılmıştı. Denizden çıkmaya çalıştığında Selim onu belinden tutup geri denizin içine çekti ve dudaklarından öptü. Onlara bu romantizmi bitirmeleri için su attım. Karşılığında Selim de bize su atmaya başladı.

Birkaç dakika süren su savaşımızdan sonra dışarıya çıkmaya karar verdik. Bu defa suya alışmış dışarıya çıkmak istemiyordum. Vücudumun üst bölgesini dışarıya çıkarttığımda üşümeye başladım. Geri suyun içine girip çıkmak istemediğimi söyledim. Görkem " Çıkınca sarılır ısınırız," elini bana doğru uzatmıştı. Koluna girdim. Islak kumlara bata çıka sahile çıkabildik.

Hemen kıyafetlerimin yanına koştum. İlke bu yaptığımıza inanamadığını söyleyip duruyordu. Giyindikten sonra yerde oturup bana kollarını açmış olan Görkem'in yanına oturdum. Kollarına sıkı sıkı sarıldım. Islak saçlarımın üzerine peruğumu taktığım için tek kuru saç benimkiydi. Görkem saçlarımda ellerini gezdirmeye başladı. Kollarında iyice gevşemiştim.

Çoğu zaman başımda duran ve aslında oraya ait olmayan peruğumu unutuyordum. Artık yalnız kalır kalmaz kafamdan onu yere fırlatıp atmak istemiyordum. O benim bir parçam olmuştu. Kurtarıcım. Hiç bozulmayan saçlara sahiptim. Buna alışıyordum.

Kontrolsüz 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin