16.Bölüm

259K 13.9K 408
                                    



16.Bölüm

Flashback :

10.Sınıfın yazı

"Her şey yolunda Helin. Aramız gayet iyi Çetin'le. Ama seni çok özledim. Böyle telefonda olmuyor bi ara buluşalım."
"Bugün buluşalım mı?"
"Yok bugün olmaz. Çetin'e sinema sözüm var."
"Sinema mı ooo!"
"Yaa!"
"Sinemada sakin yanlış bir şeyler yapmayasınız Alina Hanım."
"Of Helin. Biliyorsun şimdiye kadar sadece elele tutuştuk o kadar. En ileri gittiğimiz an sarılmamızdı."
"Biliyorum biliyorum tatlım şaka yaptım."
"Neyse hadi ben kapatıyorum hazırlanmam lazım."
"Tamam. Selam söyle Çetin'e."
"Tamam canım hadi öptüm."

Telefonu kapattıktan sonra dolabımın karşısına geçtim.

Ne giysem Çetin'in hoşuna gider?

Buldum! Çetin pantolon giymemi pek sevmiyor. Ona göre pantolonu erkekler giyermiş. Ben kızsam kızlığımı bilip etek, elbise falan giyecekmişim.
Bugünlük onun istediği olsun diyip yeşil elbisemi giydim. Saçlarımı açıp maşa yaptım. Ayağıma da sarı konverslerimi giyince hazırdım. Sinemaya gitmek üzere evden çıktım. Daha 5 dk. geçmemişti ki telefon çaldı.

"Aşkım?"
"Aşkım bugün sinemaya gitmesek olur mu?"
"N'oldu hayatım?"
"Ya aşkım ben biraz hastayım da."

Ardından öksürünce dayanamadım.

"Tamam canım sorun değil. Sonra gideriz."
"Çok özür dilerim aşkım ya"
"Tamam Çetin. Film mi önemli sağlığın mı sonuçta."
"Sen bitanesin aşkım. Ben uyuyayım biraz. Yorgun hissediyorum çünkü."
"Tamam canım. Akşam ararım ben seni o zaman."
"Tamam aşkım. Görüşürüz."
"Görüşürüz aşkım geçmiş olsun. Bi an önce iyileşmeye bak."

Ayy kıyamam ya. Kesin terli terli soğuk su falan içti de ondan hasta oldu. Yoksa yazın bu sıcağında hasta olmak büyük başarı.

O kadar da hazırlandım ya. Off Helin'le mi buluşsam acaba?
Aa bi dk. Çetin'in annesi ve babası evde değildir iştelerdir şuan. E Çetin'e kim bakacak?
Hasta hasta yatıyor şimdi aşkım.

Hemen bir markete girip birkaç paket hazır çorba, biraz mendil, meyve suyu falan aldım.
Ardından eczaneye uğrayıp hafif dozda, reçetesiz alinabilenlerden, bir ağrı kesici ateş düşürücü ilaç ve bir de grip ilacı aldım.

Ardından Çetin'in evinin yolunu tuttum.
Kesin beni görünce çok şaşıracak.

Yarım saatlik bir yoldan sonra eve vardığımda tam zile basacakken durdum.

Uyuyorum demişti. Uyandırmak olmayacak şimdi. Off!
Şansıma içeriden bir çocuk çıktı da o kapıyı açınca ben de içeri girebildim.

Apartmana girdikten sonra asansöre bindim. Niyeyse heyecanlanıyordum.

Evin önüne geldiğimde zile tam uzanmışken aklıma Çetin'in anahtarı paspasın altında sakladıklarını söylediği geldi.
Hemen baktım. Orada duruyordu. Sessizce kapıyı açtım.
Planım önce Çetin'e bakmak. O uyuyorsa mutfağa gidip çorba hazırlayıp onu öyle uyandırmaktı. Daha önce de geldiğim için Çetin'in odasının yerini biliyorum.
Tabi o zaman annesi de evdeydi ve odasında ders çalışmıştık.

Parmak uçlarımda hareket ederek Çetin'in odasına ulaştım. İçerden garip sesler geliyordu. Kapı aralığından bakınca Çetin'in tanımadığım bir kızla hiç de hoş olmayan bi pozisyonda olduğunu fark ettim.
Gözlerim doldu. Ağlamamak için kendimi sıktım ve bir şey yapmadan evden çıktım. Kapıyı kapatıp anahtarı aldığım yere koydum ve zile bastım.

Bakalım Çetin ne yapacak?

Bir yandan da yukarı bakıyordum ki ağlamaya başlamayayım diye.

Biraz sonra kapı açıldı.
Çetin'in üstünde bir tişört altında eşofman altı vardı.
Beni görünce şaşırdı tabi.

"Sürpriz aşkım!"
"A- a- aaşkımm?!"
"Ne o çok mu şaşırdın? Dilin tutuldu."

Tabi bu arada gülüyordum. Çünkü aptal aşık olduğum için hâlâ olayı tam sindirememiştim. Çetin'in o kız sadece zevklerimi gidermek için şeklinde yapacağı saçma bi açıklamaya bile eyvallah edecek durumdaydım.

"Beklemiyordum seni."

Elimdeki poşeti gösterdim.

"Hasta adamı iyileştirmeye geldim. Beni içeri almayacak mısın?"
"Dışarıda bir şeyler yapsak?"
"Ama hastasın. Hadi geç içeri de çorba yapayım sana."

Sonra zorla eve girdim.
Önce mutfağa geçip poşeti bıraktım.
Çetin de peşimde dolanıyordu.

"Ben çorba yaparken sen de odana git. Yat biraz hadi."
"Yok aşkım ben dururum burda."
"Hadi bakalım"

Çetin'i resmen sürükleyerek odasına götürdüm. Az önceki kız yoktu. Ama yatak dağınıktı.

"Bu ne dağınıklık böyle?! Hadi yat bakalım."

Yatağa yattıktan sonra beni de kolumdan tutup üstüne çekti.

"Sen de benle kal. Boş ver çorbayı falan."

Sinirlerim iyice gerildi. Ben niye suçüstü yapmadım ki az önce?

"Yok yok hadi bırak beni."
"Yaa!"

Sonra ellerini kollarımda gezdirmeye başladı. Ardından belime indi.
Aşağılara doğru gidiyordu ki dolap kapağının kıpırdadığını fark ettim.

"Çetin bi dk." deyip zorla kalktım ve dolabı açtım.

Karşımda az önceki kız yarı çıplak bir halde duruyordu.

Bağırıp çağırdım ve evden çıktım.
Bu arada Çetin peşimden geliyordu.

"Sen koca bir aptalsın! Ben seni düşünüp geliyorum. Sen başka kızlarla..."
"Ne yapayım. Benim de ihtiyaclarım var erkeğim sonuçta"

Yüzsüz herife bak ya!

"Erkekliğin batsın emi! Bitti! Bir daha asla karşıma çıkma!"

Nihayet ağlıyordum. Kendimi ne zaman eve attım, ne zaman bu kadar çok çikolata yedim hiç anlamadım.
Tek bildiğim aşka inancımın o evde öldüğüydü.

-

Votelar arttıkça öyle mutlu oluyorum ki... :D
Bu sefer uzun bi bölüm yazdım millet :)
Helin'in niye tepki gösterdiğini anlamışsınızdır.

Okuyanlara teşekkürler :)

Yeni ÇocukTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang