26.Bölüm

235K 11.2K 2.2K
                                    

26.Bölüm

"Müzik açayım mı telefonundan Alina?"
"Aç"

Helin telefonumu biraz kurcaladıktan sonra ne dinleyeceğine karar verebildi ve açtı.

Jessie J'den Domino'ydu bu.
Çok severim.
(Multimedyada mevcut)

Mırıldanmaya başladım.

"I'm feeling sexy and free
(Seksi ve özgür hissediyorum)
Like glitter's raining on me
(Üstüme parıltı yağıyor gibi)"

Sonra Helin de eline su şişesini alıp mikrofon gibi tuttu ve o da söylemeye başladı.

"You like a shot of pure gold
(Sen saf altından bir ok gibisin)
I think I'm 'bout to explode
(Sanırım patlamak üzereyim)"

Şarkıya devam edecektim aslında ama Ezra'yla göz göze gelince vazgeçtim.

I can taste the tension like a cloud of smoke in the air
(Havadaki bir duman bulutu gibi gerilimi hissedebiliyorum)
Now I'm breathing like I'm running cause you're taking me there
(Koşuyormuş gibi nefes alıyorum çünkü beni o hale sokuyorsun)
Don't you know...you spin me out of control
(Anlamıyor musun... bana kontrolümü kaybettiriyorsun)
Ooh ooh ooh

Beni dün öpen çocuğun karşısında
'Kontorlümü kaybettiriyorsun' diye şarkı söylemek fazla manidar olacaktı sanki.

Telefonuma uzandım ve şarkıyı kapattım.

"Yaa Alina!"
"Başka şarkı açsak?"
"Tamam ver."

Telefonu umutsuzca Helin'e uzattım.
Umarım daha da kötüsünü yapmaz.

Allah'tan daha insancıl bir şarkı açtı da hep birlikte söyledik.
Ben bi ara Talk Dirty falan açar diye korkmuştum ama neyse ki yapmadı.

Şarkı bitince sıradaki şarkıya otamatik olarak geçti ve duygusal bir şarkı çalmaya başladı.

Ezra gülümseyerek bana döndü ve elini uzattı
"Bu dansı bana lütfeder misiniz?"

Kafamı iki yana salladım.

Tabi ki olmaz.
Dans da nereden çıktı?

"Mızıkçılık yapma Alina hadi."

Sağ ol Helin.
Nasıl da iyi bir arkadaşsın sen öyle (!)

"Ya istemiyorum."

Ezra kulağıma doğru eğildi ve fısıltıyla "Tekrar öperim diye mi korkuyorsun yoksa?" dedi.

Sinirle uzattığı eli tutup ayağa kalktım.
Dansa başlamışken kulağına eğilip "Eğer öyle bir şey yaparsan kasıklarına tekmeyi yersin" diye fısıldadım.
Geri çekilmeden önce kulağına biraz nefes verdim ki yeterince etkili olsun.
Hafif çekilip yüzüne baktığımda anlık bir korkunun yüzünden geçtiğini fark ettim.
Ama sonra toparlanıp gülümsedi.

Biz dansa devam ederken Helin'in telefonu çaldı.
"Annem." diyip odadan çıktı ardından merdivende ayak sesleri duyuldu.
Anlaşılan aşağıda konuşacaktı.

Helin odadan çıkınca Ezra beni kendine iyice çekti ve beni aldığı gibi dolabıma yasladı.

"Ne yapıyorsun sen?"
"Neden böyle yapıyorsun Alina? Seni doyasıya öpmeme neden izin vermiyorsun?"

Ben söylediğinin şaşkınlığıyla yüzüne bakıyordum.

"Ezra, sen ne diyorsun?"

Omuz silkti.

"Duydun işte."
"A-a-ama ş-şey"

Konuşmayı unutmuştum resmen.
O ise hâlâ gözlerime bakıyordu.

"Ezra, ben daha önce böyle bir şey yaşamadım. Yani daha önce birkaç kişiyle çıktım ama bu kadar ileri gitmedik. Kaldı ki seni 4-5 gündür tanıyorum ve..."

Devam edemedim.
Çünkü dudaklarını dudaklarıma kapattı.
Düşünmeden karşılık verdim.
Onda beni çeken bir şeyler vardı.
Bir yandan da Helin gelir bizi böyle görür de ayıplar diye korkuyordum ama yine de dudaklarımı çekemiyordum.
O yavaşça benden ayrıldı.

"Bu hissettiklerini hissetmek için zamana ihtiyacımız yok Alina. Eğer senin bana yaptığın gibi ben de midende kelebekler ucuşmasını sağlayabildiysem birbirimizi yeterince tanımışız demektir."

Sadece yüzüne baktım.
Kıpkırmızı olduğuma eminim.
Ve şu kelebek olayında haklı. Yani tuhaf bir histi. Sanki dudaklarım onun dudaklarıylayken daha mutluydu.

Bir anda ellerini benden çekti ve önümde diz çöküp sordu :
"Benimle çıkar mısın?"

-

Kısa olduğunu biliyorum ama bölümü burada kesmem gerekiyordu.

Hepinizi öptüm canlarım :*

Yeni ÇocukWhere stories live. Discover now