48.Bölüm

171K 8.1K 2.3K
                                    


48.Bölüm

Odamda ders çalısmaya çalıştık yalnızca.

Helin : Bu masa 4 kişi için küçük değil mi Alina?

Cidden sıkışmıştık.

"Hadi toplayın eşyalarınızı salondaki yemek masasında çalışalım."

Hepsi kafa sallayıp eşyalarına uzandılar. Hep birlikte indik aşağı.

Ben özellikle Ezra'nın yanına oturdum. Helin tam karşıma geçti Ufuk ise masanın başına oturdu ve Helin'le aramızda kalmış oldu.
Önce kendi halimizde soru çözüyorduk. Sonra ben bi soruyu yapamayınca Ezra'ya sordum.

"Aşkım şunu çözelim mi?"

Biz birlikte soruya bakarken Helin de önündeki soruyla savaşıyor gibiydi.

"Ya Alina, siz onu çözdükten sonra şuna da baksanıza. Çözemedim ben."

Ufuk : Ben bakayım.

Helin : Yok bakar Alina şimdi. Di mi Alina?

"Canım benim baya sorum var ya... Ufuk çözsün işte."

Ufuk : Yok yok. Hanımefendi benim çözemeyeceğimi düşünüyor anlaşılan.

Helin : Yok öyle değil de...

Kaşlarımı çatarak baktım Helin'e.
Çocuğu kırıyor boşuna ya!

"Ufuk sen ona bakma. O şimdi çekindi biraz senden o yüzden öyle yaptı."

Ufuk, "Çekinecek bir şey yok ya." dedikten sonra kitabı önüne doğru çekti.
Onlar da sorularına gömülünce gülümsedim. Yapacağım ben bunların arasını.

Bütün sorular bitince geri çekildim. Eğilmiş halde durmaktan belim ağrıdı yahu!
Helin'e baktığımda Ufuk'la birlikte çalıştıklarını gördüm. Kısık sesle ders anlatıyordu Helin Ufuk'a. Sorulardan sonra buna geçtiler anlaşılan.

"Ben kahve yapacağım millet. İster misiniz?"

Helin : Bir nescafe fena olmaz hani.

Ufuk : Zahmet olmazsa...

"Tamam üç oldu. Ezra?"

Ezra : Dur ben de sana yardım edeyim hayatım.

Birlikte mutfağa geçtik.
Ben önce fincanları ayarladım sonra da suyu ısıtmak için su ısıtıcıyı çalıştırdım.

Bu arada Ezra bana bir şeyler anlatıyordu.

"Sen beni dinliyor musun?"
"Dinliyorum. Hem seni dinleyip hem kahve yapabilirim." diyip işime devam ettim.

O ikna olmuş gibi durmuyorsu ama yine de anlatmaya devam etti.

"Ufuk da o yüzden... Yok yok sen beni dinlemiyorsun? Dinliyor musun Hazal?"

Ne?
Hazal mı dedi o?

"Anlamadım."

Güldü.

"Şaka yaptım. Dinleyip dinlemediğinden emin olmak istedim de..."
"Hiç hoş değildi Ezra! Bir kıza başka bir kızın ismiyle seslenmek hiç hoş bir davranış değil."

Açıkcası şaka da dese fena halde bozulmuştum ve ne diyeceğimi bilemiyordum.
Hazal nereden çıktı şimdi ya?
Peki neden Hazal?
50.000 tane isim varken neden Hazal?!

"Hazal kim?"
"Hiçkimse. Yani belli biri değil."
"O zaman niye Hazal dedin?"
"Aklıma ilk o isim geldi."
"Yalan söyleme Ezra. İnsanın aklına ilk Ayşe gelir Fatma gelir, ne bileyim Zeynep falan gelir ama Hazal gelmez ki!"

Yeni ÇocukWhere stories live. Discover now