18.Bölüm

244K 13.1K 120
                                    

18.Bölüm

Telaşla yanına koştum.
Ezra da endişelenmişti.

"Ne oldu?"

Cevap vermedi. Ağlamaya devam etti.

Yanına oturdum ve saçlarını okşamaya başladım.
Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

"Ezra mendil var mı?"
"Kantinden alıp geliyorum."

Koşarak sınıftan çıktı.

Bu arada Helin biraz kendine gelmişti ama hâlâ ağlıyordu.
Kafasını sıradan kaldırdım ve sarıldım. Ağlamaya omzumda devam etti.

Ezra sınıfa girip mendil paketini bana uzattı. Içinden bir tane alıp Helin'e uzattım.
Burnunu çeke çeke gözyaşlarını sildi.
Ardından çantasının kenarındaki su şişesini ona uzattım.

"İç şunu!"

Neyse ki dediğimi ikiletmedi.

"Biraz daha iyi misin?"

Kafasını aşağı yukarı salladı.

Ezra'ya baktığımda kitlenmiş bize bakıyordu.
Benim baktığımı fark edince kendine geldi.

"Şey, ben gideyim bi bakayım dışarılara. Gelirim sonra."
"Tamam."

O çıkınca Helin'e döndüm.

"Ne oldu? Biri bir şey mi dedi?"

Kafasını iki yana salladı.

"Ne oldu o zaman? Durduk yere bu kadar ağlanır mı?"

İç çekti. Sonra derin bi nefes alıp konuşmaya başladı.

"Sorun Efe."
"Efe bir şey mi yaptı sana?"
"Bana değil."
"Düzgünce anlatır mısın şunu Helin?"

Helin tekrar derin bi nefes aldı.

Helin'in Efe'yi çoktan unuttuğunu düşünüyordum aslında. Şimdi ne oluyor böyle?

"Alina, siz Ezra'yla bahçeye çıktıktan sonra ben sınıfta tek kalmaktan sıkıldım. Yanınıza geleyim dedim. Tam okul kapısına geldim ki bahçeye çıkmaktan vazgeçip A'lara gideyim Hakanlar oradadır belki dedim."
"Ama Efe sınıftaydı."
"Evet."
"Kavga mı ettiniz?"
"Hayır."
"E o zaman?"
"Sınıfa girdiğimde Yeliz'le sınıfta tektiler. Düşünebiliyor musun Alina okulun bir numaralı sürtüğüyle aynı sınıfta başbaşa..."

Ağzım o şeklini almıştı. Ama şaşırma sebebim Efe değildi. Helin'in 'sürtük' kelimesini kullanmasıydı. Helin ağzını asla bozmaz. Ben küfrederim de o etmez yani. Ama ne kadar sinirlendiyse...

"Nasıl gördün ki? Yani ne yapıyorlardı?"
"Sarılıyorlardı Alina! Beni fark etmediler bile. Sınıfa girip hızlıca çıktım."

Yeliz'e de bak sen. Kız yaşına başına bakmadan bizim oğlanlarımıza göz dikmiş.
Efe'ye de bunun hesabını ayrıca soracağım.

Sonra kapı açıldı ve Ezra girdi.

"Helin, daha iyi misin?"
"İyi sayılırım. Bana çikolata alır mısın Ezra? Dur para vereyim."
"Saçmalama ne parası? Ben gidip alır gelirim."
"Yok yok bekle."
"Hayır"

Hemen sınıftan çıktı.
Helin gülümsedi.

"Sanırım Ezra konusunda ön yargılı davrandım."
"Ben de ilk gördüğümde gıcık olduğunu düşünmüştüm. Gerçi hala öyle düşünüyorum ama..."

Helin kıkırdadı.

"Gıcık ama özünde iyi biri. Ayrıca yakışıklı çocuk."
"Hah o mu yakışıklı hiç de bile"

Belki birazcık yakışıklı olabilir.

"Hadi hadi."
"Ne hadi? Yakışıklı falan değil işte."
"İlk gördüğünde ne kadar da taş çocukmuş demedin yani öyle mi?"
"İyi ben tamam çok yakışıklı. Oldu mu?"

Tam o sırada kapı açıldı ve Ezra içeri giriverdi.

"Kimmiş bu yakışıklı?"

"Hiç, sen tanımazsın."

"Tanışırım."

Helin kıkırdadı.

"Belki tanıyordur Alina."

"Yok canım daha bugün geldi okula ne tanıyacak."

Sonra kapı açıldı da ben de bu işkenceye daha fazla maruz kalmadım.

"Alina bi gelir misin?"

Gelen Efe'ydi.
Beni çağırması iyi oldu. Çünkü ben de onun yanına gidip bi ağzını arayayım diyordum.

"Efendim Efe?"

"Ya sana çok önemli bir şey söylemem lazım."

"Konu Yeliz değildir umarım."

"Oha! Nerden biliyorsun? Yuh Alina nasıl öğrendin?"

"Doğru muydu Efe? Yazıklar olsun sana."

"Ne yazıklar olsunu ya? Bana niye kızıyorsun ki?"

"Bi de niye kızıyorsun diyor. Helin bugün sizi sınıfta sarılırken görmüş. Alt dönemden kız yapmışsın resmen kendine Efe."

"Kız mı yapmışım? Oha! Hayır. Oğlum, Helin durumu çok yanlış anlamış lan!"

"Ben senin oğlun muyum ne bi-... Bi dk. Yanlış mı anlamış?"

"Biz Yeliz'le çıkmıyoruz ki."

"E bana ne söyleyecektin?"

-
Vote tuşuna basmak çok zor olmasa gerek canlarım :)
Voteler artarsa çok mutlu olacağım :)
Okuyanlara teşekkürler :)

Yeni ÇocukWhere stories live. Discover now