22. Bölüm

427 50 74
                                    

Medya, Amelie Sandsmark.

20 Ağustos 2026
Miami
18.18

"Öf be." oldu Lian'ın inince ilk sözü. "Çok yorucusunuz."

Hepsi ağlamaklı bir haldeydi, Lian yol boyunca onları rahat bırakmamıştı.

"Dönüşte kesinlikle araba yok..." dedi Roy kendi kendine, sonra Lian'ın elini tuttu ve görkemli malikanenin kapısına elini koydu.

"Roy'un telekinezi yeteneği falan mı vardı?" diye fısıldadı Lena Colleen'e. Colleen gülmemek için elleriyle ağzını kapattı ve kafasını hayır anlamında salladı. O esnada kapı büyük ve paslı bir gürültüyle açıldı.

"Vay." diyebildi Cody sadece. Bu kadar ihtişamlı bir ev görmeyi beklemiyordu. Hep kötü insanların karargahlarını farelerin oyun oynadığı, karanlık, rutubetli ve pis bir daire olarak hayal ederdi fakat bu manzara onu yanıltmıştı.

"Anne, biz geldik!" diye bağırdı Lian mutlulukla. Gölgelerin arasından bir ses duyuldu.

"Kanımın yegane hediyesi... Seni özlemişim."

"Böyle şairane cümleleri nereden buluyor?" Soru Eliot'a aitti.

Jade gölgelerin arasından çıkıp kızına ve Roy'a ilerledi. Lian'ı kucağına alırken Roy'la da bir öpücük paylaştı.

"Hey hey hey-" Bart, yanında duran Colleen ve Cody'nin gözlerini kapatmaya çalıştı. "Psikolojilerini bozmayın!"

Jade onları yeni fark etmiş gibi şaşkınlıkla sordu. "Lian, tek geleceğini düşünüyordum?"

Lian gülümsedi. "Öyle dememelisin anneciğim. Buna kabalık deniyor. Oliver Amca öğretti!"

Roy, kızının annesini içeri sürüklemesine bakıp iç çekerken, "Onları çağırmadığını tahmin etmeliydim." diye mırıldandı.

Eliot, "Zatanna'ya hemen böyle bir ev almasını söylemem gerek!" diyerek koşarak Jade ve Lian'ın arkasından içeri girdi. Malikane, oldukça zevkle döşenmişti ve bir çok farklı sanat eserleri içindeydi.

Colleen, "Bunların kaçı çalıntı merak ediyorum doğrusu." diye mırıldanırken Bart heyecanla konuştu.

"İddiaya girerim ki bu evi 5 saniyede koşabilirim."

Colleen yapmacık bir kahkaha eşliğinde, "Bu senin ne kadar büyük bir kaybeden olduğunu gösterir Allen!" dedikten sonra ortadan kayboldu.

Bart, "Hey! Daha saymaya başlamamıştım." deyip anında ortadan kaybolsa da Colleen çoktan ondan öndeydi.

Jade, her ne kadar bu veletleri evde istemese de minik kızını kıracak değildi. "Sevgili kızım, bir daha arkadaşlarını getireceğin zaman nitelikli olmalarına özen göster. Mesela Wayne çocuğu nerede, onu göremiyorum?"

Lian'ın yüzü asılmıştı. "O dedesinin yanına gitti. İşleri varmış. Ama anne biliyor musun, bana doğum günümde hançer hediye etti!"

Roy, gözleri kocaman açılarak Lian'a bakarken Jade bu hediyeden oldukça memnundu.

"Ne!? Öyle bir hediye aldığından bahsetmemiştin!"

"Kızım, kesinlikle gurur duymalısın. Wayne çocuğu hediye seçmeyi iyi biliyor."

Lian bir annesine bir de babasına bakıp gülümsedi.

Lena, tuvalet kapısını vurup duruyordu.

"Haydi artık Eliot, deliğe mi düştün!"

İçeriden Eliot'ın sesi yükseldi.

"Klozet popoma masaj yapıyor şaka gibi!"

Cody, "Hemen çıkmazsan içeri geliyorum!" diye bağırdığında Eliot'ın "Bana göre hava hoş!" dediği oldukça net duyuluyordu.

Young Justice 1: Time Upside DownWhere stories live. Discover now