28. Bölüm

389 42 44
                                    

31 Ağustos 2026
15.03
New York City

"Erken geldiniz." dedi Constantine, sigarasının dumanı Cody'yi çok rahatsız etmişti. Genç adam öksürdü.

"Şu sigarayı bırakabilir misin acaba?" diye homurdandı Eliot. "Öf, yine leş gibisin."

"Nesi var evimin?" diye karşılık verdi Constantine mutsuz mutsuz.

Salonun tam ortasında bir kupa kırılmıştı, etraf kedi tüyleriyle kaplıydı, tüm mistik ve antika eşyaların üzerini bir toz tabakası örtmüştü ve odanın içinde sigara dumanından kaynaklanan bir sis vardı.

"Şey, Bay Constantine-"

"John diyebilirsin ufaklık. Bay Mavi Saç, sen lütfen Constantine de. John demeni sevmiyorum."

Eliot bunun üzerine sabır dilerken Cody daha da çekingen bir tavırla konuştu.

"Peki, John- burayı temizlememin bir sakıncası olur mu?"

"Şaka mı yapıyorsun, mükemmel olurdu bu. Buralarla uğraşmaya zamanım olmuyor." dedi garip adam. Sigarası ağzında konuşuyordu ve bu Cody'yi iyice strese sokuyordu.

"Bir kedi insanı olduğunu bilmiyordum moruk." dedi Eliot yüzünü buruşturarak.

"Kediyi kestim ve bir satanist ayini yaptım."

Cody o evden ayrılmak için neyi varsa verebilirdi o an. Constantine bunu fark edince kahkaha attı.

"Şaka yapıyorum yahu! Neyse benim çıkmam lazım. Evi çok dağıtmayın. Bu arada Eliot, yaşlandıkça bir dedeye benzemişsin."

"Bunu sen mi söylüyorsun, dişlerin yerinden fırlayacak be!" Constantine gülerek evden çıktıktan sonra Eliot Cody'ye döndü ve özür dilercesine sırıttı.

"Eve hoş geldin."

"Şüphelenmeye başladım." dedi ve güldü Cody.

"Bence en iyisini yapıyorsun. Burda bir sene dayanabilecek miyiz bundan ben de şüpheliyim dostum."

"En azından sen yanımdasın. İdare edeceğim artık." dedi ve daha da güldü Cody. John çıktıktan sonra odaya yayılan büyüleyici koku zihnini bulandırmıştı. Sürekli gülmek istiyordu.

"Aah John, yine o çakma Çin mumlarından yakmış sanırım. Gel Cody otur, birazdan bayılırsın zaten." dedi Eliot ve kanepede oturduğu yerin yanını gösterdi. Eliot'un dediğini yapan Cody bir kaç dakika sonra gözleri kapalı koltuğa düşmüştü. "Ben bir yıl boyunca seni nasıl hayatta tutacağım şimdi!" dedi Eliot ve kalacak başka bir yer düşünmeye başladı. Çocuk gelir gelmez bayılmıştı bile.

31 Ağustos 2026
15.27
Keystone City

"Haydi ama Colleen yürü." dedi Bart, yerinde durmaya devam eden kız arkadaşına. Colleen hala daha utanmayı sürdürüyordu.

"Ya sevgili olduğumuzu anlar ve bizi evden atarsa! O zaman sokaklarda yaşamak zorunda kalırız ve geçinmek için ceketimi satmak zorunda kalırım. Aman Tanrım Bart! Ceketimi satamam bu hediye!"

Bart umutsuzca Joan'ın yanlız yaşadığı müstakil eve baktı.

"Kimse ceketini almayacak çünkü şimdi eve giriyoruz." Colleen'i kucakladığı gibi evin önüne gitti ve zili çaldı.

Kapıyı oldukça yaşlanmış olmasına rağmen hala enerjik olan Joan açtı.

"Ah, ben de sizi bekliyordum Bart'cığım. Hiç değişmemişsin! Gel de bir sarılayım sana." Bart, gülerek Joan'a sarılırken Colleen oldukça sıkıntılı gözüküyordu. Bavulunu sıkıca tuttu.

Young Justice 1: Time Upside DownWhere stories live. Discover now