35. Bölüm

283 36 50
                                    

Medyadaki şarkıyla okumanızı tavsiye ediyoruz.

14 Aralık 2026
14.43
Mount Justice

Söyleyeceklerini bitiren Dick ekranı kapattı.

Bir yandan okul, bir yandan görevler takım için yorucu olmaya başlamıştı. Üştelik de bir buçuk aydır, Eliot öldüğünden beri, aralarında doğru gitmeyen bir şeyler vardı. Eski neşelerine bir türlü kavuşamıyorlar, arada sırada ufak görevler için toplanıyorlardı. Cody  Wade ve Chloe ile birlikte kalmaya başlamıştı. Günün büyük bir kısmını odasında düşünerek geçiriyordu. Görevlere bile zorla gidiyor, bazen gitmiyordu.

Bütün bunlara rağmen sorumluluklarını yerine getirmeye çalışıyorlardı ellerinden geldiği kadarıyla.

"Herkes Noel hazırlıkları içinde, biz de tatillerde bile rahat durmayan beyinsiz suçlularla uğraşıyoruz." diye sitem etti Lian oturduğu yerden kalkarken.

Hepsinin okulları soğuk hava ve Noel nedeniyle tatile girmeye başlamıştı. Bu süreyi dağda, birlikte geçirmeye karar vermişlerdi. Damian o günden sonra takımla daha çok ilgilenmeye ve daha özverili olmaya başlamıştı. En azından bunun için sevinebiliyordu Lian.

"Hey, burayı biraz süslemeye ne dersiniz ? Uzun zamandır birlikte vakit geçiremiyoruz. Bu fırsatı kaçırmayalım derim." dedi Bart odadakileri bir bir süzerken.

Cody çoktan odayı terketmişti bile. Lian peşinden gidecekti ki Amelie "Lian, bırak bu sefer ben deneyim." dedi ve peşine düştü kaybolan çocuğun. Giderken de ekledi, "Görev zaten çok da zorlu değil, Damian ve Bart siz Central City'deki olayla ilgilenin, Lena, Colleen siz de Bludhaven'a müdahale edin. Geri kalanınız dağılabilir."

Cody, Eliot'un dağdaki eski odasına gitmişti her zamanki gibi. Bir şeylere sinirlendiğinde buraya kaçıyordu. Eskiden olduğu gibi sakin ve yufka yürekli değildi. Çabukca sinirlenebiliyor ve olur olmaz şeylere çıkışabiliyordu.

Amelie onu tahmin ettiği yerde buldu. Aralık olan kapıyı hafifçe tıklattı ve cevabı beklemeden içeri girdi. Cody yine yatağa oturmuş, yastığı kucağına almış sarılıyordu. Vücudu dalga dalga görünmez oluyordu. Gözleriyse duvarda asılı olan resme takılı kalmıştı, kendi çizdiği Eliot'a.

Amelie yavaşca yaklaştı ve yatağın kenarına oturdu.

"Cody, biliyoru-" lafını tamamlayamadan Cody sinirle bağırmaya başlamıştı. "HİÇBİR ŞEY BİLMİYORSUN AMELİE! HİÇBİR ŞEY! O BUNU YAPMAZDI, BENİ BIRAKMAZDI! BİR ŞEY OLDU, O ÖLMEDİ BUNU HER HÜCREMDE HİSSEDİYORUM! O ÖLMEDİ!" bir yandan da yine titremeye başlamıştı.

Amelie ona daha da yaklaşıp kollarını onun etrafına doladı, kendine çekti ve başını omzuna yasladı. Cody son bir kaç haftadır sürekli tuttuğu gözyaşlarını bırakmıştı. Hiç olmadığı kadar boşlukta hissediyordu. Onu saran ince ama güçlü kollar, büyülü hissettiren deniz kokulu mavi saçlar, görünmez olduğunda elini tutan yumuşak eller şimdi yoktu ve geri gelmeyeceğini kabul etmek istemiyordu.

"Eliot, öldü, Cody. Bunu duymayı hiçbirimiz istemiyoruz ama bunu artık kabullenmen gerek.  Günlerdir toparlanmanı bekliyorum fakat sen uzaklaştıkca uzaklaşıyorsun Cody, biz de senin aileniz ve yalnız değilsin bunu unutma." kızıl güzel ne kadar konuşsa da boştu. Cody asla bunu kabul etmeyecekti.

31 Aralık 2026
23.54
New York

"Yılbaşı şimdiden geldi. İnanabiliyor musunuz?" dedi Colleen, ama sesi buruktu. Bart kolunu kız arkadaşının beline sardı ve donuk bakışlarla başını salladı.

Lian da Bart'tan farklı değildi. Bir kenarda duruyordu. Eliot'ın öldüğü günden beri, Damian Lian'la daha fazla ilgileniyordu. Annesinin, Talia Al Ghul'un, Gotham'a gelişiyle ilgilenmemişti bile.

Young Justice 1: Time Upside DownKde žijí příběhy. Začni objevovat