~2~

89K 2.2K 1.7K
                                    

Multimedya: Kapüşonlu Çocuk😂
İyi okumalar❤️

Eğer Batuhan bana böyle bir oyun oynuyorsa, onu affetmeyecektim!
Hatta bu benim için iyi bile olurdu; Batuhan'la evlenmemek için iyi bir bahaneydi.
Ne saçmalıyordum ben ya?! Batuhan böyle işlere kalkışacak kadar uzun boylu değildi.

Arabaya ben bindikten sonra hemen yanıma oturan ve eliyle hala ağzımı kapatmaya devam eden kapüşonlu çocuk hiç beklemeden kapıyı kapattı. Ve bağırarak arabanın şoför koltuğunda oturan adama "hadi çabuk sür şu arabayı!!" dedi.
Bu sesin sahibini tanımıyordum. Bu çocuk beni kaçırtan kişinin adamı mıydı?
Yoksa ta kendisi miydi? Araba hızlı bir şekilde hareket etmeye başladı. O sırada çocuk elini ağzımdan çeker çekmez konuşmaya başladım.

"Kimsiniz siz! Her kimseniz babam sizi bulacak! Yol yakınken vazgeçin şu işten,
sizi polise söylemem! Hatta teşekkür etmek için para bile veririm, çünkü; içerde farkında olmadan beni büyük bir karar vermekten ve kendi hayatımı kendi sözlerimle mahvetmekten kurtardınız. Bakın çok ciddiyim." Diyerek beni takmalarını bekledim.
Yanımda duran çocuk kapüşonunu çıkartıp bana doğru yüzünü çevirdi,

"Farkındayım içerde ki durumun. O yüzden şu an bu arabanın içindesin" dediklerinden zerre kadar bir şey anlamamıştım. Kaşlarımı çatarak ne demek istediğini sorguladım

"Ne?Nasıl?Ne alaka?!" Sanki azıcık bir gülümsemiş gibiydi, ya da karanlıktan bana öyle gelmişti.

"Seni bir buçuk yılın ardından kaçırmaya karar verdim. Daha doğrusu kaçıracaktım da,
senin şu ilişki hayatının bu kadar çabuk ciddiye binmesini beklemiyordum.
Sen evlendikten sonra seni kaçıracak halim yok ya. Zaten öyle bir şey söz konusu bile değil! Benim içinde biraz acele oldu. Daha profesyonel bir şekilde kaçırabilirdim. Polisiyedeki adamlarıma haber vermeye vaktim bile olmadı! " diyerek sinirlendi.

Ne demekti bunlar şimdi? Ayrıca polisler sadece devletin adamı değil miydi! Bu nasıl bir yönetim anlayışıydı böyle! Bu çocuk beni bir buçuk yıldır tanıyor muydu? Beni tam evlenme teklifi esnasında kaçırmasaydı eğer cici anneciğim Sema'nın bu işte bir parmağının olduğunu düşünmeye başlayacaktım. Ama o asla böyle bir şey yapmazdı.
Daha önce de dediğim gibi evlenmemi istiyordu manyak karı! Her neyse, şu an Sema'nın ne kadar kötü biri olduğunu düşünecek vaktim yoktu.
Şu meseleyi halletmem gerekiyordu,

"Sen kimsin be?! Beni bir buçuk yıldır takip mi ediyorsun!" diyerek sesimi yükselttim.

"Ben senin gölgenim Delfin Aksoy."
Bu söyledikleri beni korkutmaya yetmişti. Ondan gerçekten korkuyordum. Sanırım hayatım boyunca ilk defa birinden korkuyordum. Bu çocuk aslında çocukta denmez, benden büyük gibi duruyordu. Her neyse, bu adam beni niye takip etmişti ki?! Babamla ilgiliydi muhtemelen ama yinede sormadan içim rahat etmeyecekti.

"Benimle ne gibi bir derdin var? Seni tanımıyorum bile! Niye beni peşinden sürükleyip buralara kadar getiriyorsun??" gerçekten sinirlenmiştim. Baya bir yol katletmiştik ve hala niye buralara kadar geldiğimi bilmiyordum!

"Öğreniceksin,az kaldı,biraz sabret" Şu an o kadar fazla cevap verip bağırabilirdim ki!
Ama onu bunaltmak istemiyordum çünkü sonu kötü olabilirdi. Bana kötü bir şey yapacak diye çok korkuyordum. Bu yüzden yol boyunca sesimi çıkartmadım.
Dediği gibi sabrettim. Bi aralar sessizce ağlasamda belli etmedim...

Araba büyük bir villanın önünde durdu. Telefonumdan saate bakmak istemiştim ama telefonum en son çantamla birlikte masada kalmıştı.
Şoför kapıyı açınca önce adını bilmediğim çocuk arabadan indi daha sonra kolumdan tutup benide çekiştirerek indirdi. Önce etrafıma bakındım, kaçacak delik arıyordum.

SAPLANTIWhere stories live. Discover now