21

8.9K 451 85
                                    

Bol bol oy ve yorum istiyorum!


Bu sadece basit bir parti, diyordum kendime. Sakin ol ve normal davran. Ancak kalbim benim hemfikir değildi. Ciğerlerimin arasında patlamak üzere olan bir bomba varmış gibi durmadan sarsılan göğüs kafesimin sesini bastırmak, alt kattan yükselen keman ve piyano seslerini bastırmaktan daha zordu. Anlamsız bir şekilde bu yersiz heyecanın kaynağını araştırırken bulmuştum kendimi ancak düşününce pek de yersiz olduğu söylenemezdi aslında. Bu parti beni ailesine tanıtacağı, bir nevi beni kabul ettiğini gösteren partiydi. Zayn, beni kabul ediyordu. Varlığımı, aşkımı ve elimdeki her şeyi. Sevinmem gerekirdi, fakat ben heyecandan başka bir şey duyup duymadığımdan emin değildim. Sadece, aynadaki olağanüstü kıza bakarak anlamsız bir yüz ifadesiyle, neredeyse sırıtarak karşılıyordum yeni Eva'yı. Her şeye rağmen hala tereddüt doluydum, Zayn bu yeni halimi sever miydi? Belki de ben olsaydım sevmezdim. Hayatımda ilk defa bir bacağımı belli eden bir elbise giymiş, yüzümü ilk defa boyamıştım. Yetimhanedeyken kızların bazılarında görmüştüm aslında, makyaj yapmak bana pek uzak sayılmazdı ancak tercih meselesiydi. Yapmamak, doğal görünmek her zaman ön planda olmuştu benim için. Güzel olduğum söylenemezdi belki ama, makyaj olmadan yaşayabilenlerdendim sanırım. 

Zaman ayna karşısında hızla akıp giderken zihnimin içindeki hayali bir kapı sesi, artık aşağı inmem gerektiğinin sinyalini veriyordu. Üzerimdeki elbiseyi ve saçımı son bir kez daha kontrol ederek hala üzerinde durmakta zorlandığım topuklularımla birlikte kapıya yürüdüm ve alt kata kadar, yere kapaklanmadan gidebilmek için kendime şans diledim. Henüz kimse bu yeni halini görmemişti bu yüzden ölesiye gergin hissettiğim doğruydu. Terleyen ve buz kesen parmak uçlarımı elbiseme silmemek için kendimi oldukça zorluyordum. Şaka gibiydi, ben, gerçekten de?..

Zihnimin bana oyun oynayıp oynamadığını tartıyordum, gerçekten hayatım bu kadar değişmiş olabilir miydi? Hem de birden bire? Aramızda kurulmaya başlayan bu bağ gerçek aşk mıydı yoksa aldatmaca mı? Onu kaybetmeme sebep olacak şeyler yaşayacak mıydım? Hem de yeni başlamışken? Düşüncesi bile korkunçtu. Tüylerimi diken diken eden tüm bu kara bulutların gerisinde, salonun orta yerinde bir güneş doğdu, üzerinde henüz aldığı ve belli ki giymek için bugünü beklediği lacivert takım elbisesi, esmer teni ve gece karası toplanmış siyah saçları ile iyiden de iyi görünüyordu. Keyifli bir konuşmaya mı dalmıştı yoksa bu gecenin verdiği keyfi mi yaşıyordu bilmiyordum. Bildiğim tek şey, gözlerinde ilk defa gördüğüm bu ışıltının ömrünün sonuna dek sürmesini istediğimdi. Birlikte, benimle birlikteyken, benim yanımdayken sürmesini istiyordum. Bu belki bencillikti ancak bu konuda bir çocuk mızıkçılığı çıkarabilecek kadar ısrarcı olabilirdim, belki de o elimdeki şekerdi ve ben onu kaybetmemek uğruna gözlerimdeki tüm yaşları feda edebilirdim.

Ya da canımı.

Merdivenin korkuluğuna sığınan parmaklarım terleyerek kaydığında sesli bir adımla bir basamak aşağıya kaydım, o an aniden kızaran yüzüm ve kulaklarımla yerin dibine girmek istedim çünkü ne kadar göz varsa, istemeyeceğim son şeyin olmasına sebep olarak bedenime çevrilmişti. Dudaklarımın arasından fırlamak üzere olan çığlığımı son anda bastırma konusunda başarılı olduğum kesindi fakat zamanı geriye alamazdım. Öylesine rezil bir konumdaydım ki, tam o anda tarihten silinmeyi bile düşündüm. Çünkü, Zayn de diğer herkes gibi artık bana bakıyordu. Elindeki kadehi bırakacak ilk yeri bulduğu anda salonun orta yerinde yankılanan tek ses onun ayakkabılarından geliyordu, yüzüm öylesine kızarmıştı ki, gittikçe daha çok rezil olduğumu belirtircesine alev alıyordu. Bana her bir adımla daha çok yaklaşan adamın boynuna sarılıp ağlama isteği ile doluydum şimdi, bana dokunduğu an gözlerimde biriken ne varsa dışarı taşacak gibiydi. 

Ufaklık | zm Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin