1.bölüm

9.7K 406 15
                                    

-Sinir bozucu bir çocuk

Kyungsoo’nun boynuna sıcak bir hava darbesi temas etti.

Kyungsoo titreyerek arkasını döndü.

‘Tabi ki bu oydu.’

Gözlerini devirdi ve derin bir iç çekti. Sırasına geri döndü ve derin düşüncelere dalmadan önce kalemiyle oynadı.

Kai ,lisenin popüler erkeği, onunla dalga geçiyordu. O sırıttı ve Kyungsoo’nun saçlarını parmakları arasına alıp döndürdü.

Bu özel ilgi Kyungsoo’ya zevk vermiyordu; tek istediği normal bir lise hayatı geçirmek ve yakın arkadaşlarıyla birlikte takılmaktı.

Ama ne yazık ki onu rahatsız eden bir çocuk vardı!

Sınıfta öğretmen olduğu için kısık sesiyle fısıldadı Kyungsoo.

”Lütfen dur.” 

Geri çekilip Kai'ye sert bir bakış attı ve ders notlarını yazmaya başladı .

-Konu neydi ki? Eski Kore Silla Dönemi’ mi?

''Neden ? ‘’ Kai Kyungsoo'nun kolunu sarsarken gülümsedi.

”Seni seviyorummm…” Kyungsoo'nun kulağınına bu sözleri fısıldayarak onunla dalga geçti.

Sınıfın arkasından gelen boğuk gülme sesiyle Kyungsoo’nun geniş gözleri titremişti. Kris gülmekten kırılıyor ve Sehun kıkırdayan dudaklarını gizlemeye çalışıyordu.

Kyungsoo pancar gibi kızarmıştı çünkü onlar en nefret ettiği şeyi yapıyorlardı.Kai’nin rahatsız davranışlarını görmezlikten gelmeye çalışırken bir yandan da kağıtları karalamaya başladı.

Dikkatlerini çekecek yüksek bir sesle sırasını geri itti, Kai ile arkadaşları ise gülüyordu.

Ders bitiminden sonra bile Kyungsoo öfkesini dindirememişti. Kai’nin saçlarını eliyle döndürmesi , alay etmesi ve sıranın kenarına sapık notlar bırakması ...Neden bu tür sıkıntılara katlanmak zorundaydı ki ? O bir çocuk muydu ?

“Kai…” Kyungsoo gıcırdayan dişleri arasında konuştu.

“Evet, sevgilim ?” Kai sakin bir şekilde sırıttı.

“Hahahahahaha!” Kris güldü ve ardından Sehun’la elini uzatıp bir beşlik çaktı.

Kyungsoo derin bir nefes alıp , verdi.

“Ders sırasında beni rahatsız etmeyin lütfen.” diyerek sakin bir şekilde konuştu.Ardından sınıftan çıkmak için ilerleyecekken , Kai’nin sesiyle duraksadı.

“Neden böyle yapıyorsun bebeğim? Senin yüzünü gördüğümde kendimi deli gibi kaybettiğimi biliyorsun .” 

Cümlelerini söylerken hala rahatsız edici mutlu surat ifadesini bozmuyordu .

Kyungsoo artık dayanamadığı için , sınıftan çıktı. Kai ile arasında nerdeyse her gün bu konuşma geçiyordu 'Neden onun bu davranışlarını durduramıyordu kii ! '
--

Kai , Kyungsoo'ya dair her şeyi biliyordu çünkü gittiği her yerde onu gizlice takip ediyordu. Onun arkadaşlarını , sınıf programını , nerde yaşadığını…
Kyungsoo korku dolu bir şekilde o günü anımsadı. Pencereden dışarı baktığında Kai'yi gördü.Kendisi hakkında tek bir şey bilmiyordu.. oda Kyungsoo'nun onu çok fazla seviyor olmasıydı.

Kyungsoo iç çekti , biliyordu Kai asla kendisi gibi hissetmiyordu çünkü Kai sadece her gün kendisiyle uğraşmayı seven birinden ibaretti.

Kyungsoo yılın başından beri Kai'nin aurasına kapılmıştı ancak bunu kabullenemiyordu. Belli etmemeye çalışsada Kai inkar edilemeyecek kadar yakışıklı ve havalıydı.. ( Artist )

''Selam , naber Kyungie ? ~ ? '' Chanyeol sevimsiz gülümsemesi sunarak , yanına geldi.

Kyungsoo olduğu yerde sıçradı..

''Ooh.. hiç bir şey.. ben .. ben sadece Kai hakkında düşünüyordum. ''

Chanyeol mırıldandı ve yumruğunu sıktı.

''Bu çocuğun nesi var hı ? Neden hergün seni rahatsız ediyorki ? ''

Kyungsoo endişeli bir şekilde gözlerini büyüttü.

''Chanyeol, yanlış anladın . O beni rahatsız etmedi. ''

Kyungsoo yalan söylemişti..Onu rahatsız ediyordu..

Chanyeol Kyungsoo'nun endişeli yüzüne bakındı . O arkadaşlarını endişeli bir şekilde görmekten nefret ederdi.

''Peki..öyleyse. Fakat bir dahaki sefer onu öldüreceğim , tamam mı ? ''

''Heheh , ona ne yapacaksın ? ''

“Onun organlarını çıkararak dışarıda huzur içinde yatmasını sağlayacağım.”

“Hahaha!”

“Ve onun beynini yakacağım !!!”

Kyungsoo ve Chanyeol birlikte öğlen yemeklerini alırken gülüştüler.

Arkadaşları Luhan ve Minseok'la her zaman oturdukları yerde yemek yerken aralarında sohbet etmeye başladılar.

Kyungsoo onların en iyi arkadaşları olduğunu biliyordu gerçi onlar okulda fazla popüler değildi ama Soo arkadaşları her zaman yanında olduğundan bundan şikayetçi değildi.

“Hey , naber çocuklar ? ” Chanyeol arkadaşlarına sırıtarak oturdu.

“Yeni bir şey yok.”diyerek yanıtladı Luhan . Ardından sandviçinden dev bir ısırık alırken aniden akılına gelen bir şeyi hatırlayıp kendi kendine gülümsedi.

“Tahmin edin Missi dergisi, kimin resmini istiyor? - Benim !!” diye bağırdı Luhan ve ellerini saçları arasına alıp karıştırdı. Yüzünde tatmin olmayan bir sırıtış vardı.
Luhan gülmesini tutamayan arkadaşlarına bakındı.

“Ne?” diyerek bir bağırma bıraktı.

Minseok araya girip , konuştu.

“Hehe Luhanie bahsettiğin dergi, bir kız dergisi.”
Luhanın aniden gülümsemesi düştü ve kızarmaya başladı.

“Öyle mi ? Kimin umrunda ki ? “

Luhan hayal kırıklığıyla başını eğip , parmaklarıyla oynamaya başladı.

Kyungsoo Luhan’ın dikkatini çekebilmek için ellerini salladı.

”Luhan bizi yanlış anladın heralde, Missi dergisi oldukça havalı bir dergidir. Bence davetiyesini kabul etmelisin.”

Luhan gizlice gülümsedi.En azından Kyungsoo onu anlıyordu.

”Teşekkürler Kyungie ama bu ikisii !(Chanyeol’u ve Minseok ‘ göstererek )ben ünlü olunca bu ikisi kesinlikle pişman olacak.”

“Luhan sen ve ünlü olmak ?“Chanyeol dalga geçti ve mırıldandı. “Rüyanda görürsün. “

Öğle yemeğinden sonra Chanyeol ve Luhan hala tartışmaya devam ediyordu ve kısa bir süre sonra zilin çalmasıyla Kyungsoo oradan ayrılarak sınıfın yolunu tuttu.

Günün sonunda Kyungsoo çantasını hızla kaptığı gibi ,kendini eve doğru sürüklemeye başlamıştı.

Her zaman iyi notlar almak için gayret eder , sıralamada derece yapmaya çalışır ,ve eve döndüğünde ailesinin onla gurur duymasını isterdi.

Saat dokuz olduğunda Kyungsoo çok yorgun hissediyordu. Sadece biran önce eve gidip yatağına yatıp uyumak istiyordu. Biraz zaman geçtikten sonra duyduğu ayak sesiyle irkildi.

“Kim o ? '' Kyungsoo çatlak bir sesle etrafına dönüp bakınırken mırıldandı.

Sadece boş bir sokakta olduğunu farkettiğinde , içini garip bir korku kapladı ve yürümeye devam etti.

Bir yandanda iç geçiriyordu.

''İyice paranoyak oldum.. ''

Birkaç saniye sonra , Kyungsoo ayak seslerini tekrar duydu ve kalbi hızlıca atmaya başladı. Büyük adımlar atarak yürüdü ama ayak seslerinin onun yakınına geldiğini hissedince, daha fazla yürüyemeyeceğini hissetti. Kyungsoo bir hızla koşmaya başladı ama aniden bileği bir el tarafından geriye doğru çekilmişti.
Bileğini kavrayan adam usulca Kyungsoo’nun kulağına fısıldadı.

“Lütfen bana zevk ver.. “

Onun alkol kokan nefesi Kyungsoo’nun saçları arasına karışıyordu.

Ardından Kyungsoo'nun yüzüne gelen saç tutamını eliyle geriye doğru itti.

“Hayırrr!!!''

Kyungsoo adamın tehdit edici varlığından kaçınabilmek için gözlerini kapattı.Soo'nun sırtını sertçe duvara yasladı ve ona sert bir bakış attı.

Adam yirmili yaşlarında görünüyordu ve kötü görünümlü biride değildi ama ondan korkuyordu.
Yüzünde tatmin olmuş bir sırıtış vardı ve bu gerçekten korkutucu görünüyordu.

Adam yaklaşarak Kyungsoo'nun boynuna doğru ilerleyip , yalamaya başladı. Soo ise panik içinde sokağa bakınıyordu.Bir yandan soğuk terler dökerken , yardım edebilecek birini arıyordu.

Şuan aslında tek düşündüğü kişi Kai'ydi.

Bağırdı ve ardından bir çığlık attı.

“Yardım edin! Bana yardım edin!”

Bu kabusu sona erdirmek amacıyla sıkıca gözlerini kapattı .Ardından birer birer gözyaşları akmaya başladı. Bacaklarındaki güç ise gittikçe azalıyordu.
Ve aniden Kyungsoo kulaklarını dolduran bir yumruk sesi duydu .

Adamın soğuk kavrayışını artık hissetmiyordu , bu yüzden hafifçe gözlerini kısarak araladı. Gözyaşları yüzünden etraf bulanık görüyordu . Ama yinede o adama yumruk atan gencin varlığını görebiliyordu.
Gülümsedi ve ''Kai..'' diye fısıldadı.

Ardından gözlerini devirdi , başı dönüyordu.

Kendinden geçmeden önce birisi onu yakalamıştı.

Ve bu kişinin kolları gerçekten sıcaktı.

-Marry You- (Çeviri)[BİTTİ]حيث تعيش القصص. اكتشف الآن