7.bölüm

6.6K 309 6
                                    

- Sen Nişanlı mısın ?!

Kyungsoo utançla ikinci sınıftan çıkıp , hızlıca yürüdü.Tuvalete gidip orada bir süre durduktan sonra, ilk dersi atlatabilmişti.Kendini zorlayarak kızarmış yaşlı gözlerini kuruladı ve burnunu çekti , bu sabah olan tüm olayları açığa vurmaktan çekinmiyordu.

Kyungsoo,Kai ve Chanyeol hakkındaki pis söylentiler ise etrafa yayılıyordu.

Kyungsoo önemsemediği tek şey ise Kai'nin okuldaki itibarıydı ; bu onun hatasıydı ve bunun hesabını kesinlikle ödemek zorundaydı. Ancak Chanyeol... bu durumda en iyi arkadaşını incitmişti.O bu duruma dahil olmamalıydı , şimdi öğrenciler onun hakkında da söylentiler yaymaya başlayacaktı.

"Hey , bak. Bu o çocuk."

Üst sınıftan bir öğrenci Kyungsoo'ya doğru baktı ve onun arkadaşı da bakıp ,diğer çocukla birlikte güldü.Gülüşmeler adeta Kyungsoo’nun kulakları içerisinde yankılanıyordu.

' Hayır onların senle alay etmesine izin veremezsin. '

Kyungsoo diğerlerinin bakışları üzerindeyken , derin bir iç çekti.

Şuan ,ne yazıkki, Kai'yle ders saatleri aynıydı , aceleyle sınıfa doğru koşturdu.
Sınıfa girdiğinde tüm bakışlar kendi üzerine toplandı. Kyungsoo sırasına oturduğunda ögrenciler sessiz bir hal aldı.

Kyungsoo sıradaki ders için , defter kitaplarını çıkarıyorken , kafasına kağıttan bir top atıldı.Sınıfın diğer köşesinden gelen kızların iğrenç gülme sesini duydu.
Uzun , kahverengi saçlı kız ağzını açtı.

Kyungsoo endişeyle tekrar bir top geleceğini sanmıştı.

' Sürtük.. '

Kyungsoo üzüntü içinde kaşlarını çatmışken , diğer kızlar deli gibi gülüyordu.
Gözünün etrafında oluşan gözyaşlarını , kafasını iki yana sallayarak uzaklaştırdı.

' Hayır, kızların bana bulaşmasına izin veremem. Ama bu incitici olsada kendim için değil ailem için güçlü olup , buna dayanmalıyım. Onların bana ihtiyaçları var..'

Kyungsoo topu atan kıza baktı.Yeni yapılmış makyajıyla birlikte uzun saçlarını sallıyordu.Onun kusursuz solgun , beyaz teni ve doğal olmayan açık kahverengi saçları vardı.İlgisiz, aptal kızlardan biriydi.

' Onun ismi neydi .. Sunhwa ? '

Kyungsoo buruşmuş kağıdı arkaya doğru attı.Kağıt top kızın ayaklarına doğru indi.
Kyungsoo kızgınlıkla homurdandı ve ders kitabını açıp ödevi üzerinde çalışmaya başladı.

' Beni rahatsız edince elinize ne geçiyorki ! '

Ardından gülümsedi ve çalışmasına odaklandı.

Öğretmen bir kaç dakika sonra nihayet sınıfa girmişti .Gözleri yorgun görünüyordu; taktığı bir gözlüğü vardı ve ağaran saçları onu yaşlı gösteriyordu.Kyungsoo hocanın sınıfa girmesiyle rahatlayarak iç çekti . Arkasına döndü ama Kai'yi göremedi.

' Korkak.'

Kris de gitmişti ve Sehun.. yine okulu asmıştı.

Uzun bir konuşmadan sonra, öğretmeni öğrencilerin ödevlerini açmasını ve üzerinde çalışmalarını istedi.Kyungsoo avuç içini yanağına dayayıp dinlenirken , diğer yandan tahtadaki yazıları defterine geçiriyordu. Büyük bir gürültüyle açılan kapı , sınıfın dikkatini çekti. Kai ve Kris sınıfa girmişti ve Kris arkasındaki kapıyı kapattı.

Kyungsoo Kai'ye hızlı bir bakış attıktan sonra hemen önündeki ödeve geri döndü.
Kai doğrudan ona bakıyordu. İfadesiz bir yüz takınmıştı.Kris ise kızgın görünüyordu ; Kyungsoo nedenini bilmiyordu ; sonuçta Kris olaya dahil olmamıştı.

Kyungsoo onun arkasındaki sandalyenin yüksek sesle çekilmesiyle , yutkundu.
Kai sırasına oturdu ve kollarını birleştirdi.

'' Hey siz ikiniz geciktiniz ! İkinizinde bir mazereti var mı ? ''

Öğretmen ayağa kalkıp , iki öğrenciyi gösterirken mırıldanmayla karışık sızlanıyordu.

"Öğretmen ! Çeneni kapatmıyorsun? Eğer kapatmazsan babam seni iki saniye içinde buradan kovdurtacak !'' Kris gürleyerek , öğretmene cevap verdi.Sarışın saçları yüzünü çevreliyorken ,bacağını diğer bacağının üstüne atmıştı.

"Ne ?" diyerek alay etti öğretmen.

Ardından Öğretmen istemeye istemeye de olsa yerine oturdu , geç kalan öğrencileri rahatsız etmeyecekti.Kris kendi -ya da genel olarak grubundaki her hangi biri- kötü bir ruh halindeyken kimse onlara karşı gelmezdi. Hepsi son derece zengindi; Sonuçta paralarıyla istedikleri her şeyi alabilirlerdi .Her öğretmen eğer kovulmak istemiyorsa onlara katlanırdı ve sınıf içinde onlara emir vermezdi.Geçen yıl, Kai sınıfındaki kızlarla flört ediyorken matematik öğretmeni ona bağırdığı için onu kovdurtmuşdu.

Katlanmış bir not Kyungsoo'nun masasına düştüğünde , daldığı hayallerinden uyandı.Kyungsoo kağıdı açtı ve üzerindeki notu okudu.

' Ben üzgünüm. - Kai. '

Kyungsoo içindeki öfkenin yükseldiğini hissediyordu.Ne olursa olsun , Kai ne kadar çok özür dilerse de dilesin onu affedemezdi. - yani en azından şimdilik.

Kağıdı buruşturdu ve Kainin yüzüne doğru attı.Kai tepki vermedi , aşağı bakarak başını eğdi.

"Hey-" Kris öfkeyle Kyungsoo'ya bağırmaya başladı.

Ancak Kai elini kaldırak Kris'in konuşmasını kesti.Kris duraksadı ve hiç bir şey olmamış gibi davranarak derin bir şekilde iç çekti.Elbette ki Kyungsoo kendini kötü hissetmişti , Kai için olan duygularında değişiklik yoktu ama Chanyeol'a yaptığı affedilemezdi.
Chanyeol her zaman her şeye tahammül ederdi , onun hiç bir zaman kendisine sinirlendiğini görmemişti.

Kyungsoo herkes tarafından bariz bir şekilde görülen boynundaki mor izi ovuşturdu. Öte yandan Kai Kyungsoo'nun boynuna dokunmak için elini kaldırdı.

Kai , Kyungsoo'ya şuan nasılda umutsuzca devasa bir şekilde sarılarak, üzgün olduğunu belirten milyonlarca kelimeyi dile getirmek istiyordu.

Ardından Kai boynuna dokunmak için kaldırdığı kolunu isteksizce indirdi ve tekrar başını eğdi.Kyungsoo yakın bir zamana kadar onun affetmiyecekti.

♥♥♥

Kyungsoo dersin bitmesiyle , öğlen yemeği için koşturdu.Sınıftan çıkar çıkmaz sonunda Kai'nin yaydığı gergin havadan kaçmıştı.Masalardan birine oturdu ve arkadaşlarınında yanına gelip oturması için bekledi.

"Hey," Kyungsoo gülümsemeye çalıştı, ama başaramadı.

Şimdi bir sonraki sorun başlıyordu -o arkadaşlarına her şeyi açıklamaya çalışacaktı.

Chanyeol muhtemelen gülümsemeyecek ve Kyungsoo'yu affedene kadar başka bir köşeye çekilecekti.Benzer bi durum sekizinci sınıfta Kyungsoo'nun başına gelmişti , o bir çocukla öpüşmüştü.Chanyeol çıldırmıştı ve bütün gün onu duymazlıktan gelmişti. Kyungsoo ise o zamanlar Chanyeol'dan doğru düzgün bir açıklama alamamıştı ; sadece kendisine ürktüğünü söylemişti.Bu yüzdende Kyungsoo'nun aklında Chanyeol'un gaylere karşı bir fobisi olduğu kalmıştı.

Minseok ve Luhan sinir içinde sızlanan Kyungsoo'nun yanına oturdular.

"Hey, Kyungsoo neler oluyor?" Minseok yerinde kıpırdandı.

-Uzun zamandır ilk kez Minseok annesinin hazırladığı yemek kutusundan yediği yemeklerle yüzünü batırmamış bir şekilde duruyordu.-

Onun yerine endişeli gözleriyle Kyungsoo'ya bakıyordu.

"Evet,Kyungsoo.Neden Herkes senin ve Chanyeol hakkında köt konuşuyor..herkesin sizi neden ...bir sürtük olarak çağırdığını anlamıyorum ! Ve Chanyeol neden burada değil ? Chanyeol... o çıldırmış olmalı ! ''

Luhan gözleri dolmuş bir şekilde bakıyordu.

"Luhan, dur!"

Kyungsoo bir mendille Luhan'ın gözyaşlarını sildi ve kocaman olmasada elinden geldiğince güçlükle gülümsedi.

' Gerçekten... Luhan kayıp bir köpek yavrusu gibi ağladığında kendimi kötü hissediyorum. '

"Özür dilerim ..." Luhan aşağıya doğru baktı ve gülümsemeye çalıştı. '' Şimdi açıklayabilirsin.. ''

"Um , Tamam."

Kyungsoo boğazını temizledi ve masum gözleriyle baktı.

"Ben..ben Kai'yle nişanlandım."

"NE!?"

İkiside ağızları açık ,şok içinde ona baktı.

'' Ben okula gelmediğim gün oldu bunlar. Uh , ah ben neredeyse bi adam tarafından tecavüze uğruyordum ve Kai o esnada beni kurtardı.Ben bayılmıştım ve Kai beni evine götürdü.Ve benimle ilgilendi.Sonra ailemin borç içinde olduğunu öğrendim.Ve Kai'nin ailesi , oğulları Kai ile evlenirsem bize para vereceklerdi.Kai'nin okulda herkesin önünde boynumu öptüğü ana kadar olayların bu kadar kontrolün dışında olduğunu düşünmemiştim.Sonra Chanyeol nedense sinirlendi ve Kai'ye yumruk attı.Sanırım o Kai hakkında tüm bu zaman boyunca ona yalan söylediğimi düşünüyor.''

Luhan ve Minseok gözlerini irice açtı ; onların gözlerini açması Kyungsoo'nun normal göz genişliğine eşitti.

Luhanın yüzü hayalet gibi bembeyazdı.Her an bayılmak üzere gibi bakıyordu.

"Bu gerçek mi?" Minseok elini ağzına götürdü.

"Başım dönüyor gibi hissediyorum..." Luhan'ın gözleri dönüyordu.

"Luhan!" Kyungsoo Luhan'ın önünde ellerini salladı.

"Ha, ne?" Luhan onu hareketleriyle transa geçti ve rengi tekrar yerine gelerek uyandı.

'' Yani Kyungsoo tüm bu evlilik bokunu kabul ediyor musun ? Kai'den nefret ettiğini sanıyordum.. tüm bunları bir seferde anlatmanda beni korkutuyor. ''

Minseok Kyungsoo'nun boynuna bakıp mor izi görünce ,kızardı.

"Dürüst olmak gerekirse, ben Kai'yi seviyorum. Yılın başından beri..''

Kyungsoo saçlarını karıştırdı , yanakları kızarmıştı.

"Ben hâlâ anlamıyorum." Luhan sertçe söyledi. "Bu hiç mantıklı değil." 

'' Biliyorum , iki gün içinde hayatım alt üst oldu. ''

Hepsi uzun garip bir sessizliğe düşmüştü , onlar düşüncelerini toparlamaya çalıştı.

"Oh ve çocuklar?"

'-Onlar bunu söylediğim için beni öldürecekler...'

"Ve ben artık onunla yaşayacağım." Kyungsoo bunu istemesede kabul etmişti.

'' Başım dönüyor.. '' Luhan dengesini kaybederken , Minseok hızla onu sırtından tutarak yakaladı .

"Uyan Luhan!" Minseok Luhan'ın yüzünün önünde birkaç saniye parmaklarını şıklattı.

"Tamam güzel ben uyanığım!" Luhan kendi başına doğruldu ve içini çekti. "Bu sadece çok saçma."

Kyungsoo bir şeyler söylemek üzereyken kendilerine doğru gelen ayak sesini duydu .Kyungsoo bakmasada kim olduğunu biliyordu.

Chanyeol.

Ve arkasındaysa , daha önce gördüğü asosyal çocuk onu takip ediyordu.

-Marry You- (Çeviri)[BİTTİ]Where stories live. Discover now