-Marry You- (Çeviri)[BİTTİ]

24.Bölüm

Çeviri : Selin~ , Wolf88

 - Kiraz Çiçeği Yaprağı Öpücüğü.

Kendilerini pazartesi sabahı için öncesinden hazırladıklarından sonra ,Kyungsoo ve Kai -Kai’nin adlandırdığı üzere. -‘rahatlatıcı' on dakikalık yürüyüş için konaklarından çıkıp ağır ağır okula doğru yürüyorlardı.

Kai Kyungsoo'ya nazaran gereğinden daha önce uyanmıştı ve şuan Kyungsoo iyi bir ruh halinde değildi.

''Kai..., biliyor olmalısın benim bi çalar saatim var , tamam mı ? ''

Kyungsoo , evin önündeki merdivenlere ulaşmadan önce aşağı attığı milyonlarca adımları arasında sendeledi. Gözlerini ovuşturup yorgun bir sesle esnedi .Neyseki beklediğinin aksine gözleri kan çanağına dönüşmemişti ; İkili lunaparktan eve yaklaşık gece 11 gibi gelmişlerdi ve o kadarda geç olmamasına rağmen 6 saat uyuyacak zamana sahiptiler ama yalnızca yataklarında yarım saat gibi bir süre uyuyabilmişlerdi. 

Kyungsoo bu sabah olanları tekrar düşündü ; Kai'nin kendi odasına aniden girdiğini oldukça net bir şekilde hatırlıyordu. -deli bir çocukmuş gibi kollarını sallıyordu.Onu uyandırmak için delice sarstığındaysa irkilmiş ve bunun sonucunda Kyungsoo homurdanarak yataktan kalkmıştı.

Kai ise bu sabah iyi bir şey yapmış dişlerini fırçalamıştı çünkü eğer nefesi kokarsa Kyungsoo muhtemelen yüzüne bir yumruk indirirdi.

Kyungsoo iç çekti.

Erkek arkadaşı çok fazla olmuştu..

Birbirleri hakkındaki düşünceler içindeyken diğer yandan Kai sevgilisinin sözleriyle birlikte gülümsedi.Saçlarını parmaklarıyla geriye doğru yatırırken yaramaz bir şekilde alt dudadığını ısırdı.

Bronz tenini ortaya çıkarmak için gömleğinin baştaki üç düğmesi açmıştı , Kyungsoo ise bunun aksine gömleğinin üstüne derli toplu duran lacivert blazer bir ceket giymişti ve sırt çantasınıda tembelce görünen bir şekilde omzuna asmıştı.

'' Bahar esintisinden keyif almayı istemez misin ? Sonuçta havalar çok sık böylesine güzel olmuyor. ''Kai sevgilisinin yanına koşturdu.

'' Gerçekten , havanın nasıl olduğuna dikkat ediyor muydun ki? '' Kyungsoo alay etti. '' Sanırım hava güzel.. ama genellikle okula arabanla gitmiyor muydun sen ? ''

Kyungsoo konağın yan tarafında duran Kai'nin Mercedes arabasını gösterdi. '' Daha önce okula yürüyerek gittiğini hiç görmemiştim.''

''Hmm..'' Kai düşündü. ''Pekala,seni Chanyeol denilen çocukla yürürken görmüştüm , bilirsin işte...ben hep seninle birlikte gitmek istemişimdir okula.'' Utangaç bir gülümsemeyle itiraf etti.

'' Bu çokda mükemmel bir şey değil. '' Kyungsoo Kai'nin itirafını gözardı etti.'' Yaz aylarında okula yürüyerek gitmek bunaltıcı ve yorucu , kışınsa çok soğuk ve berbat.Birde okuldan sonra yağmur yağdığını varsayarsak , o zaman ne yaparız ki ? ''Kyungsoo erkek arkadaşına doğru kaşlarını kaldırdı.

'' Benim böyle yapmamın tek sebebi buna alışkın oluşum çünkü her gün bu şekilde gitmek zorundayım.Başka şansım yok. Ama sadece izle, Kai. Yakında seni birilerinin alması için uşaklarını çağıracaksın...'' Kyungsoo güldü.

''Aynı fikirde değilim. '' Kai ciddi bir şekilde cevaplayıp yüzünü doğrudan Kyungsoo'ya doğru çevirdi.

Kyungsoo Kai'nin ciddiyetine karşı kaşlarını çattı. '' Ne ? ''

'' Eğer bu yaz çok sıcak geçerse seni eve kadar sırtımda taşırım.Eğer bu kış çok soğuk olursa sana sıcak çikolata satın alırım.Ve eğer yağmur yağarsa eve kadar koşmak eğlenceli olmaz mı ? Herneyse yani ben asla bu kadar çabuk pes etmem.Okulun sonuna kadar her gün senle birlikte okula yürüyerek gideceğim. ''