27.Bölüm

4.6K 206 73
                                    


Çeviri : Selin~ , Dizzy



 - Baekhyun'un Makyajı.



Baekhyun için pazartesi normal başlamıştı.

Uyanıp esnedi ve diş telini çıkardıktan sonra okul için hazırlanmaya başladı. Günlük rutini boyunca durup bir saniyeliğine aynada kendisine baktı.

Dürüst olmak gerekirse Baekhyun görünümü hakkında bu kadar endişeli değildi.Koyu kahverengimsi saça ve çok soluk bir tene sahipti. Kasları yoktu ve ince sopa gibi durduğundan akranları olan arkadaşlarıyla oyun oynamaktan zevk dahi almıyordu.

Şanslıydı ki sivilcesi pek yoktu ve zaman zaman bir tane çıkıyordu.Baekhyun cilt bakımı yapmayı severdi ; cidden sadece kendinde ilgilenebildiği tek şey buydu.

“Baekhyun acele et ve Chanyeol gelmeden önce kahvaltını yap.” Annesinin seslendiğini duydu.

“Uh , geliyorum !” Baekhyun diş macununu tükürdü ve hızlıca düz kaküllerini taradı.

Ne yazık ki mantar saç kesimine sahip olduğundan sık sık saçları karışıyordu bu yüzden düzgün bir şekilde biçimlendirememişti.

Hızlıca gözlüğünü düzeltip alt kata , mutfağa doğru koştu.

“Baekhyun neden bu kadar uzun sürdü ?” Annesi azarladı. ”Her gün aynı görünüyorsun bu yüzden niye bu kadar zahmet ediyorsun ki ?”

“Özür dilerim, anne.” Baekhyun özür dileyip yemek için oturdu. Başını öne eğdi ve sessizce yosun çorbasını höpürdeterek içti.

Baekhyun ve ailesi kafenin bir üst katında yaşıyorlardı. Geniş bir yer değildi ama Baekhyun tek çocuk olarak kendi odasına sahip olduğu için minnettardı.

Ailesi otoriterdi ama sert değillerdi. Sadece kendi oğullarından çok şey bekliyorlardı. Bu yüzden Baekhyun'un olağanüstü notlar kazanması ve ayrıca arada sıra kafeye gelip yardım etmesi gerekiyordu.

Baekhyun ilk kez Chanyeol’le dışarı çıkacağını itiraf ettiği zaman ise, Baekhyun’un ailesi endişelenmişti. Baekhyun'un eşcinsel olduğuna aldırmamışlardı ama Baekhyun'la dışarı çıkması için bu kişiye güvenebilirlermiydi , bilmiyorlardı.

Ebeveynleri biraz aşırı korumacıydı ve öyle olmak zorundalardı. Baekhyun her zaman garip bir çocuktu ; cansız görünümünün yanı sıra uygun sosyal becerilere de sahip değildi.

Baekhyun’nun telefonu titredi ve mesajı okumak için masadan kalktı.

“Baekhyun , yemek yerken telefonunu kullanman hakkında ne demiştim ben ?” Annesi et suyu çorbasını içerken azarlamıştı.

'' Bu Chanyeol'dan ama...'' Baekhyun usulca mırıldandı.

Kime : Baekhyun
Kimden : Chanyeol
Dışarıya gel , tamam mı ? Buradayım.^^

“Anne! Chanyeol burada! Gitmem lazım!” Sandalyesinden güçlükle kalktı ve sırt çantasını kaptı.

“Hemen hemen kahvaltıda hiçbir şey yemedin. Yılın sonunda, bu halinden daha cılız olacaksın. '' Annesi bir kere daha azarladı ve iki tane yemek kutusu uzattı.

'' Uzun süre oyalanıp da öğle yemeğini yemeyi unutma. ''Annesi ona hatırlattı.

“ Çok teşekkür ederim anne!” Baekhyun sıkıca annesine sarıldı . “Bunlar olmadan ne yapardım bilmiyorum.”

Annesine el sallayıp dışarıya yöneldi. Anneside el sallayıp yavaşça bir gülümseme takındı. “Pekala , en azından o şuan mutlu.”

“ Niye bu kadar uzun sürdü ?” Chanyeol yakındı. Kafenin sütunun yakınında duruyordu.

Baekhyun erkek arkadaşının görünümüne sırıttı. Chanyeol onun prensiydi , mükemmel erkek arkadaşı olmasa ne yapardı bilmiyordu.

“Yine senin öğle yemeğini yaptım.” Baekhyun bir yemek kabı düzenlemişti. Etrafında örtülü çiçek desenli mendil vardı.

“Vov. Yemek için sabırsızlanıyorum!” Baekhyun gururla yanında ağır ağır ilerlerken Chanyeol ellerini çırptı.

“Benimle ilgili farklı bir şeyler farkettin mi ? “Baekhyun hareketli bir şekilde gözlerini kırpıştırıyorken , sordu.

'' Um... '' Chanyeol Baekhyun'un görünümüne bakındı. Her zaman yaptığı gibi doğrudan onun gözlerinin içine baktı - kendi içinde yine özel bir şekilde hoştu. Yani bu yüzden klişeleşmiş bir şekilde erkek arkadaşına iltifat etmeye karar verdi.

'' Sende farkettiğim şey..''Chanyeol hızla Baekhyun'un yanağına bir öpücük bıraktı. "Her geçen gün daha da güzel görünüyorsun."

Baekhyun mutlulukla iç çekti.Gerçektende Chanyeol'un kalbinde böylesine romantik bir tarafıda mı vardı.Chanyeol duygularını alenen ifade edemediğinden bu onun için birazcık zordu ( Tabi mevzu Baekhyun değilse.) , ama şimdi bunu aşmaya çalışıyordu.

'' Chanyeol , en iyisi sensin ! Seni çok seviyorum...'' Baekhyun uzun boylu erkek arkadaşına sarıldı. Açıkcası görünüşüyle ilgili hiçbir değişiklik yoktu. Belkide yalnızca her zamanki gibiydi , ama gerçekten ortada bir değişiklik varmışcasına , nazik devininin kendisini övebilmesi için sormuştu.

Chanyeol kızardı.

"Sende benim için en iyisisin..." diye fısıldadı ve Baekhyun'un yumuşak telli saçlarını karıştırdı.


( Yemek Kutusu - http://edibleblog.com/wp-content/uploads/2010/08/Teddy-Bear-Charaben.png )

'' Vov , bu sefer ayı şeklinde yapmışsın ! '' Chanyeol yutkundu ve kutunun üst kısmını kaldırdı.

'' Bu hiç adil değil , bende bir tane o yemek kutusundan istiyorum...'' Kris mülayim bir şekilde aşağıdaki yemek kutusuna bakındı. Sütlü çayı ve hayvanlı krakeri dışında bunun gibi özel bir şeyi yoktu.Surat asıp , ağlıyormuşcasına kıskançlık içinde hıçkırdı.

'' Onu bana ver ! '' diye tıslayıp , Chanyeol'un ellerine uzanarak kutuyu kaptı.

'' Asla ! Onu Baekhyun AŞKINI katarak benim için yapmış ! '' Chanyeol övünmüştü.Ardından Kris ile mücadeleye girip , öğle yemeği kutusunu tekrar ondan kaptı.

'' Çenenizi kapatın ! '' Tao bağırıp , henüz büyümemiş olan iki erkeğin elleri arasındaki yemek kutusunu ikilinin ellerinin üzerine değiyorken karatesiyle ortadan ayırdı.

'' Hey Tao buraya ne zaman geldin ? '' Kris usulca inliyorken , Chanyeol'da ağrılı elini sallayıp sordu.

Tao kızardı ve başını kaldırdı. '' Okulda gerçek bir wushu ustası olması gerektiğini düşündümde. ''Ardından parmağını gökyüzünü işaret edecek şekilde kaldırıp , tüm wushu çıraklarının kutsal yeminini söylemeye başladı.'' Tüm dövüşçülerin amacı .. ''

'' İşte yine başlıyoruz...'' Minseok kulaklarını kapattı.

'' Bu çocuğun şey olduğunu duydum , kung fucu- ''

'' Bu wushu. ''

'' Geldiğinden beri , wushu muşhu falan..''Minseok bıkkınlıkla inledi. 

''Sakin ol , Minnie. Herkesin belli uğraşları var elbetteki. ''Jongdae sandviçinden bir ısırık aldı.

'' Minnie ? Bu ne şimdi , takma ismim mi ? '' Minseok kirpiklerini kırpıştırdı ve ardından güldü.''Bende bundan sonra sana CHENCHEN diyeceğim. Ne dersin ? '' Minseok dilini çıkardı.

'' Arkadaşın ne zamandır böylesine.. bir kaçık ? ''Sehun Luhan'ın kulağına fısıldadı ve onun deli olduğunu gösterircesine elini kafasının yanında salladı.

'' Aynı motel odasını paylaşıpda Jongdae'nin ona karşı bir atakta bulunmadığından beri böyle. İtiraf etmeliyimki , Minseok artık cidden oyunu hızlandırdı. Yani ona bakınca , durum bu.'' Luhan iç çekip , arkadaşına bakındı.

Minseok masanın altından bacağıyla sert bir şekilde Luhan'ı tekmeledi.Ayrıca Minseok şuan çıkıyor olmasalar bile resmen Jongdae'nin kolunun üzerine yapışıp kalmıştı.

'' Sanırım ikinizde birbirinizden hoşlanıyorsunuz , her şey yolunda öyleyse. ''Luhan güldü karşısındaki Jongdae'nin yüzünün üç ton kırmızı renge döndüğüne tanık olmuştu.

'' Ne yapıyorsun ??? '' Kris doğruldu ve dehşet içinde Baekhyun'a baktı , Baekhyun yemek kutusundaki ayı şeklindeki figürün ağzını kaşıkla yarmıştı.

'' Ahh~ de bakalım. '' Baekhyun sırıttı ve kaşığı Chanyeol'un ağzına doğru tuttu.

Chanyeol hiç de nazik olmayan bir şekilde pirinç dolu kaşığı midesine indiriyorken , baş parmağını kaldırdı."Lezzetli ~"

Baekhyun memnun bir şekilde başını hafifçe yana doğru eğip , aşırı istekli gözüken sevgilisinin ağzına küçük kaşığı götürerek onu beslemeye devam etti.

' Sanırım Tao'ya benim için böyle şeyleri daha sık yapması için sormalıyım. '

'' Ugh , onlar (baekyeol ) hala ayrılmadılar mı ya ? '' Minseok oturduğu koltuğa poposunu iyice yerleştirdi. '' Belki bir dahaki sefere yemeğimizi yalnızca ben ve Jongdae yiyebiliriz...''

'' AYIYI ÖLDÜRDÜN !!! '' Kris çığlık atıp , gözlerini kapattı.

Daha fazla bu manzarayı izleyemezdi.

Herkes kenera sinmiş olan Kris'e baktı , Tao ise kızımsı bir çığlık sesini duymasıyla kendine gelmişti.Kalçasına yapışmış olan Kris'i tekmeledi.

'' Şuan meditasyonumu bölüyorsun ! Eğer cidden aptal bir ayı istiyorsan , sana yarın ondan bir tane yapacağım. '' Tao inledi ve tekrar işine geri döndü.

'' Gerçekten mi ? '' Kris gözlerini kırpıştırdı. '' Panda ayıcık yapabilir misin bana ? ''

'' Evet , şimdi sus . '' Tao , Kris'in dudaklarının üzerine parmağını koydu.

'' Bizim yemek masasında neler oluyor böyle ? ''Kyungsoo inanamayarak gözlerini açtı Arkadaşlarından her biri fazlasıyla aşk meşk kokulu davranıyordu. Böyle olmaları ,kabul ediyorduki biraz rahatsız ediciydi.

'' Eğer buluşmaya arkadaşlarını davet etmeseydin , bunlar olmazdı. '' Kai ona hatırlattı. '' Bir düşünsene , aslında bu iyi değil mi ? Kimse bizi rahatsız edemeyecek. '' dedi Kai ve Kyungsoo'yu yanağından öptü.

Ardından parmaklarını Kyungsoo'nun bacakları doğrultusunda dokundurup , masanın altından elini kavradı.

"Hey ..." Kyungsoo Kai'ye doğru baktı.'' Şu sapıklığın hakkında ne demiştim ? Biz okuldayız ! ''

'' Ama geçen Perşembe gününden hoşlanmıştın.. bunu inkar edemezsin. '' Kai gülümsedi ve yukarı ve aşağı doğrultuda Kyungsoo'nun koluna sürtündü.

Sesini ayarlayıp boğazından derin yüksek bir ses çıkararak Kyungsoo'nun sesini taklit etmeye başladı.

'' Daha fazla Kai , daha fazla ~ Ooh oraya dokunman hoşuma gidiyor. Oraya dokun , orama dokun ! Ah sen tam bir seksi yarağın tekisin !''

'' Kapa çeneni Kai. Kulağa bir porno videosu çekiyormuşsun gibi geliyor.'' Sehun duraksadı. '' Ve eğer bunu yapacaksanız gidin Kyungsoo'yla bir oda bulun. Kimse senin o beyaz(!) kıçını görmek niyetinde değil. ''

Luhan güldü.

'' Hey neyse Hunnie ,ama sende sanki benimle bunu yapmayı diliyormuş gibisin. ''Kai diğerinin saçlarını karıştırdı .'' Ne yazıkki ben çoktan kapıldım ,sen seni eğlendirecek küçük Lulu'ya sahipsin. ''

'' Hey ! Yalnızca Luhan bana Hunnie diye seslenebilir ! '' Sehun bağırdı.

Bir saniye geçtikten sonra Sehun aklına gelen düşünceyle birlikte parmağını ısırdı.

'' Lulu.. bu çok tatlı bi lakap oldu ! '' Sehun yutkunup Luhan'a doğru döndü ve yalvardı. "Sana aynı zamanda Lulu diye de seslenebilir miyim , Hannie?"

"Tabiki Sehunnie." Luhan gülümseyip Sehun'un yanağından bir makas aldı.

'' Kai , çok utanç vericisin. '' Kyungsoo erkek arkadaşına sırtına dönüp , kollarını kavuşturdu '' Sesim o kadarda yüksek değildiki ama..'' diye mırıldandı Kai.

'' Aww...Soo, böyle yapma. '' Kai Kyungsoo'nun öfkesini yatıştırabilmek için sırtını okşadı.

Kyungsoo ise başını iki yana doğru salladı.

'' Diğer insanlardan uzakta olduğumuzda böyle davranmanı seviyorum. Ama biz bir şey yapmamışken , bunla alay etmekte ne ? ''diye belirtti Kyungsoo.

'' Korkmuş yüz ifadeni seviyorum. Bu perili evdeki halini hatırlatıyor.. çığlık atan küçük bir kız gibi. '' Kai güldü.

'' Bu adil değil. Ben ve arkadaşlarımı işletiyorsun resmen ! ''Kyungsoo bacağının üzerindeki Kai' nin elini ittirdi.

'' Böylelikle seninle olabilirdim bu yüzden böyle yaptım. '' Kai göz kırptı.

'' Neden seninle çıkmayı kabul ettim ki ? '' Kyungsoo ellerini yanan yanaklarına doğru götürdü.



Baekhyun pist etrafında koşturuyorken Chanyeol'un tribünde Minseok'un yanına oturduğunu gördü. Chanyeol sözünü tutup okuldan sonra koşu antremanını izlemeye geldiğinden dolayı , adeta dünyalar onun olmuştu. 

Baekhyun tribinün kenarına doğru hızlı bir şekilde koşarak geldiğinde , çılgın bir fan girl gibi ellerini sallıyordu.

'' Chanyeol ! '' Seslendi ve yukarı aşağı zıplayarak el salladı.Vücudu sırılsıklam kalmış ve boynunda da teri için attığı havlu duruyorken çok iyi görünmemesine rağmen , sırf erkek arkadaşı kendisini farketsin diye onu selamlamıştı.

Chanyeol başını çevirip , karşılık olarak ona geri el salladı.Bir şeyler bağırıyordu ama tüm bu karışıklık içinde sesinin duyulması güçtü.

Baekhyun sırıttı ve havlusuyla bir kez daha boynundaki teri sildi. Ve ardından tekrar normal temposunu koruyarak koşmaya başladı.Koşmanın kendisine getireceği tüm faydaları düşünüyordu.

Eğer biraz daha güneşin altında kalsa , belki hafif bronzlaşırdı.

Hem Chanyeol'da bundan hoşlanırdı.

Ayrıca , birazda kas yapsa daha normal görününebilirdi.

Evet , Chanyeol'da bunu çok isterdi.

Turu bitirdikten sonra Baekhyun derin bir nefes alıp , birkaç yudum suyu yutkundu.Şimdi Chanyeol ile konuşmak için sabırsızlanıyordu.

'' Chanyeol ! Bitirdi- '' Neşeyle bağırdı. ( Anne , bitti..dermiş gibi , çiş yaptı , alkış asdf )

'' Kyungsoo'dan mı hoşlanıyordun ? ''

Baekhyun dona kaldı ve yere doğu bakındı.Chanyeol'un ilgisini çekmek için tekrar ona seslenebilirdi ama daha fazlasını duymak istemişti.

Tribünlerin arkasına saklanıp , onları dinlemeye başladı. Chanyeol'un bu konuşmalarını casusluk yaparak dinlemeye hakkı varmıydı bilmiyordu ama yalnızca bilmek zorundaymış gibi hissetmişti.

' Chanyeol gerçekten beni seviyor mu? '

'' Evet , öyleydi. '' Baekhyun'un o çok sevdiği derin ses cevap verdi.

Baekhyun kalbinin tek seferde paramparça olup , dağıldığını hissetti. Sırtını trübündeki soğuk duvarlara yaslamışken aklı negatif düşüncelerle dolmuştu.

'' Uzun bir süre onu sevmiştim. İtiraf etmeliyimki çocukken ona karşı aşırı ilgim vardı.'' Chanyeol güldü. '' Birkaç ay öncesine kadarda bu ilgim uzaklaşmamıştı. ''

'' Hayır bu olamaz... en son ne zamana kadar onu seviyordun ? '' Minseok soludu.

Baekhyun ellerini kulaklarına koyup , başını iki yana doğru salladı. Bunu bilmek istemiyordu ama yinede konuşulanları duyuyordu.

'' Onla kavga ettiğimizde dahi onu seviyordum. '' Chanyeol avuç içlerini birbirne bastırdı. '' Ona itirafda etmiştim.''

Baekhyun diğerinin nefes alırken bocaladığını duymuştu , geriye doğru bir adım attı. Artık buna daha fazla dayanamazdı , çok fazla acıtıyordu. Bacakları kendiliğinden onu koşturarak uzaklaştırıyorken , gözyaşları yanaklarından aşağıya doğru yuvarlandı.

''Masada oturup öğle yemeğini yiyorken , ona onu sevdiğimi söylemiştim.O zaman ciddi değilmiş gibi davranmıştım , ama ben...'' Chanyeol başını öne doğru düşürdü.

'' Hala onu seviyorsun yani , öyle mi ? Sen Baekhyun ile çıkıyorsun ama. '' Minseok kaşlarını çatıp , ikisinin öğle yemeğindeki hallerini düşündü.

'' Hayır ! '' Chanyeol aniden başını kaldırıp , ellerini iki yana doğru salladı. '' Ben tüm kalbimle Baekhyun'u seviyorum ! Onu gerçekten seviyorum , şimdiye kadar Kyungsoo'yu sevdiğimden daha da çok seviyorum. '' 

'' Bu kadar derin ve hızlı bir şekilde Kyungsoo'ya aşık olmam şaşırttı beni ama yinede o güzel , yetenekli ve tatlı...benim olmak istediğim her şey var onda. Onu çok seviyorum. '' Chanyeol yaşarmış olan gözlerini sildi.

"Benim neyim var böyle ?" Chanyeol burun çekişlerini örtpas edebilmek için güldü. '' Kahrolası bir kız gibi davranıyorum. ''

"Bunu ona da söylemelisin." Minseok gülümsedi ve Chanyeol'un sırtını ovuşturdu. '' Eminim ki tıpkı şimdi olduğu gibi seni sevmeye devam edecektir. ''

"Umarım." Chanyeol zayıf bir şekilde gülümsedi. ''Ona şimdi anlatacağım.'' Ardından pistin etrafına bakındı ve kaşlarını kaldırdı.

'' Hey... Baekhyun nereye gitti ? ''



Baekhyun kontrolünü kaybetmiş bir şekilde hıçkıra hıçkıra soyunma odasına doğru koşturdu.

Şanslıydı ki , Pazartesi okul sonrası olduğundan hiç kimse yoktu.Uzun süre önce kır koşusu ya da kayak gibi aktivitelerinde mevsimi geçmişti bu yüzden herhangi bir spor uygulaması yoktu.

Uzun banka oturup , arkasındaki dolaplara yaslandı.

' Chanyeol beni sevmiyor..'

Ellerini gözyaşları dolduruyorken , ağlayarak hıçkırdı ve üzüntü içinde burnunu çekti.

' Buna rağmen ben onu çok seviyorum. Neden tekrar beni istemiyor ? Ben sadece biraz hayal kırıklığı içindeyim ? ' 

Parmak uçlarına değen dudağının alt kısmı sızlıyordu. Derin bir boşluk hissi sarmıştı , zavallı çocuğun boğazı kurumuş ve nutku tutulmuştu.

' Bana acaba başka neler hakkında yalan söyledin ? Benimle öpüşmen ilk öpücüğünmüydü , ondan bile emin değilim. '

Baekhyun bacaklarındaki hafiflik hissiyle az kalsın kendi ayaklarına takılıp düşücekken , ayağa kalktı. Dizlerindeki yalpalama hissiyle kafasını önündeki bulanık aynaya doğru kaldırdı. Aynayı hafif bir şekilde silerek temizledi ve kendi yansımasına bakındı.

' Neden Chanyeol ilk öpücüğünü bana versin ki ? '

Gözlüklerini çıkardı ve zemine doğru baktığı ağır göz kapaklarını kaldırdı. Gözleri ağlamaktan kan çanağına dönmüş ve şişmişti. Yanakları hafif bir şekilde kızarıktı , dudaklarının titremesini ise durduramıyordu.

' Çünkü ben çirkinim.'

'' Baekhyun , neredesin ? '' Chanyeol endişeyle seslendi. Koridorun çevresine doğru bakınıyordu.

'' Chanyeol ? '' Baekhyun geri cevapladı.

"Baekhyun!" Chanyeol belirdi ve mutlulukla dev bir şekilde erkek arkadaşına sarıldı.Chanyeol'un sarılmasının verdiği ağırlık Baekhyun'un soyunma odasının içerisine doğru yalpalamasına sebep olmuştu.Soyunma odasındaki banyonun lavabosunun önüne ulaştıklarında , Chanyeol yüzünü Baekhyun'un boynuna doğru gömüp burun deliklerini onun kokusuyla doldurdu. '' Seni özledim. ''

Baekhyun'un dudakları titriyordu , bir damla göz yaşı yanağına doğru düştü. Kollarıysa Chanyeol'a geniş bir şekilde dolanmışken , sırtını okşuyordu.

'' Gideli çok olmamıştı. '' Diye tiz bir sesle belirtti Baekhyun.

'' Fark etmezki . Seni bir yerlere gittiğin zaman göremeyince kalbim acıyor. ''Chanyeol, başını yukarı kaldırdı ve inci beyazı parlayan dişleriyle sırıttı.

Chanyeol erkek arkadaşının yüzüne hayran kalmıştı. Baekhyun'un solgun yanağını okşayıp , önüne düşmüş olan saçlarını kulağına doğru yatırdı.

'' Seni seviyorum. '' Chanyeol , Baekhyun'u öpmek için eğildi.

Baekhyun bir gülümseme bırakmak için mücadele ediyorken , Chanyeol'un dudaklarını kendinkilerin üzerinde hissetmişti.Chanyeol'un boynuna kollarını sarıp , ayak parmaklarının ucunda yükseldi.Ağırlığını göğsüne verip kaldırmıştı , diğerinden destek alırken üzerine doğru düştüğünü hissetti.

Chanyeol Baekhyun'un ayaklarını kaldırıp uzun boyluymuşcasına duruşuna gülümsedi ve Baekhyun'un belini kavrayıp daha da yakınına yaklaştırdı.Nihayet öpüşmeleri sonlandığında , Baekhyun erkek arkadaşına doğru bakındı. Yüzüne dökülmüş olan kahküleri gözlerini gizliyordu, gözlükleriyse Chanyeol'dan gelen sıcak nefesle birlikte buğulanmıştı.

'' Bende seni seviyorum Chanyeol. Ve seni affettim. ''Baekhyun gence sarıldı.Chanyeol'un hızla atan kalbini dinliyordu.

Chanyeol Baekhyun'u başından öptü. '' Ne yaptımki ben ? Seni seviyorum demem bu kadar uzun sürdüğü için mi ? ''

'' Sanırım bunun için. '' diye yanıtladı Baekhyun , banyonun aynasındaki yansımasına hüzünle bakınıyordu.



"Bunu yapmak istediğinden emin misin?" Tao gencin önünde duruyorken , kollarını kavuşturdu.

Birden bire arkadaşı makyaj yapabilmesi için gelip , kendisine sormuştu.Tabiki bu işin divası olduğu için böbürlenmişti ama Baekhyun'un dönüşümü hakkında biraz endişeliydi.

Baekhyun'un kendine özgüveni yoktu bu yüzden Tao, Baekhyun'un buna bazı yanlış nedenlerlen dolayı kendini zorluyor olabileceğinden endişeliydi.

'' Evet..'' Baekhyun önündeki aynaya baktı. Göz kapaklarını ovuşturdu ve kaşlarını kaldırdı.'' Aslında estetikle gözlerimi irileştirmeliyim ya da- ''

Tao gözlerini açıp , başını iki yana doğru salladı. '' Baekhyun , buna cesaret bile etme ! ''

Tao kafenin dönen bar sandalyesini alıp , arkasına doğru kendi etrafına döndü diğeriyse bihaber bir şekilde iç çekti.

'' Önce saçın ile başlayalım. '' Tao tiksintiyle Baekhyun'un saçına baktı. Ardından Baekhyun'un başını nazikçe lavaboya yatırıp , şampuanlamaya başladı.

'' Kendini yalnızca bana bırak. Bu işin ustasının ellerindesin...'' Tao kendi kendine kıkırdadı.

Sonrasında bir havlu alıp Baekhyun'un saçını sıvazladı.Bir çift , saç kesim makası çıkardığındaysa bu Baekhyun'un yutkunmasına neden olmuştu.

"Çok fazla kesme." Baekhyun gözlerini kappattı.

"SHH.Ustayu sorgulamak yok!" Tao titreyen çocuğu sakinleştirdi.

'' Oops, üzgünüm. '' Baekhyun dudaklarını büzüp , kıpırdanmayı kesti.

Tao hassasiyetle saçlarını kesmeye başladı.Saç telleri bir bir kesilip banyonun zeminine düşünüyorken , Baekhyun ise izliyordu.

' Her şey yolunda...'

Tao 10-15 dakika sonra saçını kesmeyi bitirip, fön çekmeye başladı.Gencin saçını kurutuyorken bir yandan da saç stili hakkında tavsiyeler veriyordu.

Baekhyun'un son saç tellerinide şekillendirmeyi bitirdikten sonra iftiharla bağırdı. '' İşte benim şaheserim bitti ! ''

'' Bakabilir miyim ? '' Baekhyun sordu.

"Hayır! Hala son rötuşları bitirmem gerekiyor. '' Tao Baekhyun'un omzundaki saç tellerini fırçayla temizledi.

Ardından koyu renkli göz kalemini çıkardı.

'' Onunla ne yapmayı planlıyorsun ? '' Baekhyun oturduğu sandalyeye yaslandı.

'' Bu , '' Tao eyelinerı takdim etti. '' bundan sonra en iyi arkadaşın olacak. ''

Baekhyun'un gözlerini kapatmasını söyledi ve düzgün bir şekilde gözlerinin üst ve alt kısımlarına eyelinerı çekti.

Baekhyun sürekli olarak gözlerini kırpıştırıyordu , gözlerinin yukarı kısmı sulanmıştı.

"Ve son olarak, bütün o iğrenç giysilerinden kurtulmak zorundasın ! '' Tao şeytani bir şekilde kesik kesik güldü ve Baekhyun'un kıyafetlerini raftan attı.

'' Tao , böyle yaparsan hiç bi kıyafetim kalmayacak ! '' Baekhyun Tao'nun bilinçsizce raftan yere fırlattığı giysileri almak için koşuşturdu.

'' Neden çılgınca alışveriş yapmaya gitmiyoruz ! '' Tao parlak bir şekilde gülümsedi.

'' Param yokki , şu son zamanlarda beş parasızım.'' Baekhyun bakındı ve yerdeki düşmüş kıyafetini kaldırdı.

'' Bu sorun değil , hallederim ben ! '' Tao siyah kredi kartını çıkarıp , tüm ihtişamıyla gösterdi.

'' B-Bunu nereden aldın ? '' Baekhyun'un nefesi kesilmişti , daha iyi bakabilmek için kartı Tao'nun elinden kaptı.

'' Kris verdi.İstediğim bir şey varsa , karttan çekebileceğimi söyledi. ''Tao kirpiklerini kırpıştırdı. '' Gucci çanta almamı durduramıyorum. ''

Baekhyun'un suratı asıldı.'' Kris'i kullanıyorsun ? Sadece onu parası için seviyorsun , değil mi ? 

Tao kızardı ve bakışlarını kaçırdı. '' H-Hayır.. paranın artı bir yön olduğunu kabul ediyorum , ama ben- ''

Tao'nun yüzü koyu kırmızı bir renge dönüyorken , cebine kredi kartını geri koydu.

'' Bunun benimle alakası yok , tamam ? Şimdi sana yeni kıyafetler almaya gidelim '' diye yanıtladı Tao.

'' Ah ! '' Baekhyun takılıp yere düştüğünde , çığlık attı. Bir kaç kez gözlerini kırpıştırmışken , zeminin üzerini okşayarak gözlüğünü aradı.

'' Ve birde lens. ''



"Aman Tanrım ..." 

"Hoşuna gitti mi? Ben bir dahiyim, değil mi? "

Baekhyun şaşkınlıkla yumuşak yanaklarını okşadı. Tao'nun dairesindeki mutfakta oturuyorken , yüzüne doğru bir el aynası tutmuştu.

"Ben-" 

"Kendine bakmayı durduramıyorsun değil mi?" Tao konuştu ve onaylarcasına başını salladı.'' Bu insanların yaygın olarak bahsettiği şu makyajdan sonrası durumu.

'' İnanamıyorum.Çok farklı görünüyorum. '' Ardından Baekhyun saçına dokundu.

-İşte Baekhyun : https://fbcdn-sphotos-a-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn2/p480x480/970000_463490983743687_445920232_n.jpg -

Aslında gözlük olmadan da görebiliyordu. Bu başlı başına bir mucizeydi.Tabikide lensleri ilk kez takarken güçlük çekmişti ama sonrasında lensler görüşüne kesinlikle yardımcı olmuştu.

BB krem gerçekten cildini pürüzsüz yapmıştı , eyeliner ise küçük gözlerini ortaya çıkarmıştı.

'Evet , eyeliner kesinlikle artık en iyi arkadaşım. '

'' Hey Baekhyun.. ben senin çıkman konusunda yardımcı oldum , bir saniye beni dinler misin ? Tao sessiz bir şekilde sordu.

Baekhyun Tao'nun olduğu tarafa doğru kafasını çevirdi.

'' Pekala..neyin var ? '' Baekhyun onu dinliyordu.

'' Ben..Ben Kris'den hoşlanıyorum.'' Tao itiraf etti.

Doğranmış sebzelere bakındı ve pirinçle birlikte tezgahın üzerine koydu. Biran duraksadı , ne yapıyordu öyle ( elleri titriyordu ve parmağını kesmek istemiyordu ) zoraki bir gülümseme bıraktı.

'' Vov..'' Baekhyun gözlerini kırpıştırdı. '' Asla...pekala , aslında tek taraflı olduğunu düşünmüştüm.''

'' Bunu itiraf etmeyi sevmiyorum , tamam mı ? Bende onu sevdiğimi bilmiyordum. '' Tao kızardı. '' Hep bu şeyleri ilk sana anlatıyorum , öyle yapıyorum değil mi ? '' Tao iç çekti ve başını geriye attı.

'' Ne zaman alışverişe çıksam , sevimli şeyler görüyorum. Onun için hep bu gibi şeyler satın almak istiyorum ve her ne zaman bunların yakınından geçsem eve geldiğimde onun için satın aldığım bir sürü dolu torba oluyor ! '' Tao itiraf etti ve kollarını havaya doğru kaldırdı.

'' Aldıklarım hala dolabımda duruyor. One veremedim , çünkü bu çok utanç verici olurdu. Ben ne yapıyorum ya ...of, sorunum ne ? '' Tao başını eğdi ve utana sıkıla gözlerini elleriyle örttü.

Baekhyun güldü.

'' Gerçekten ondan hoşlanıyorsun , değil mi ? '' Baekhyun oturdu , Tao ise yanında ayaktaydı. Tao'nun Kris için yaptığı yemek kutusunda son dokunuşları yaptğını farketti.

'' Yarın bunu ona ver ve ondan hoşlandığını söyle. '' Baekhyun Tao'nun omzunu patpatladı.

'' T-Tamam. ''

Tao'nun Kris için yaptığı bento : http://www.freezerdinner.com/wp-content/uploads/2010/08/cute-bento-box-3.jpg

-Marry You- (Çeviri)[BİTTİ]Where stories live. Discover now