-11-

12.5K 381 43
                                    

Affınıza sığınarak birşey söyleyeceğim. Dicle'nin yaşını 19 olarak değiştiriyorum. Anlayış bekliyorum sizden 😟😕😊😊

Kolumu tutup siyah jeepinin içine fırlattı. Acıyla sızlayan kolumu ovaladım. Aksi sesiyle bağırmaya başladı "sen kimsin ha aptal neden gidiyorsun. Sevgilin mi var lan buralarda. Adımı çıkartacak bir haraketinizi görürsem öldürürüm seni anladınmı ? Görevini unutma bebeği doğurup bana verip buralardan siktirolup gideceksin" dedi. Ben doğurduğum bebeğimi ona ve iğrenç karısına vermezdim. Yapamadım ki ben. Akan gözyaşımı elimin tersiyle silip arkama yaslanıp gözümü kapattım.

Saçımda hissettiğim acıyla gözlerimi açtım. Konağın kapısının önüne kaldırdığı ile fırlatması bir oldu. Arkasına bakmadan arabasına gidip uzaklaştı. Koluma dokunan Samed'in sinirle kavrulan gözlerine baktım. Ona sarılıp ağlamaya başladım. Canım çok yanıyordu. Samed'e sarılıp gözyaşlarım daha şiddetli akmaya başladı. Yavaşça ayağa kalkıp hiçbirşey demeden konağa girdim. Kimseye görünmeden odama girip yatağa uzandım tam gözlerimi kapatacağım sırada açılan kapı ile gözlerimi kapıya diktim. Giren Zülal'di. Elinde tuttuğu şırınga ile bana yaklaştı anlamayan bir ifadeyle "ne yapıyorsun sen be. Elindeki ne ?" diye sordum. Önce gülüp "atları kısırlaştırmak için kullanılır ama ben senin üzerinde kullanacağım" diyip iğneyi koluma saplandı. Kolumu çekince iğnenin kestiği yer kanamaya başladı. Şırıngaya bakınca ilacın çoğunun bitmiş olduğunu gördüm. Bunu bana yapamazdı. Hızla ayağa kalkıp kolumu sıktım. Kanla beraber akan sarımsı sıvı akıyordu. Zülal kolumu çekip "bırak ben ne yaşadıysam sende onu yaşayacaksın" hızla kolumu çekip sıkmaya başladım hala aynı sıvı ve kan akıyordu. Zülal'in kafama vurduğu sert şey ile bilincim kapanmaya başladı son duyduğum şey ise Zülal'in "inşallah işe yarar" diyip kapanan kapı sesiydi gerisi karanlık.

Birkaç saat sonra Dicle

Uyandığımda kolundaki acı kendini hissettiriyordu. Yığılıp kaldığım yerden ayağa kalkıp dolaptan kıyafeterimi alıp aşağıya indim. Hamama girince suyu ayarlayıp tası  ( tas ; hamamlarda vücuduna su dökmek için kullanılan demir kaseye benzeyen şey) alıp üzerime su dökmeye başladım. Aklına gelen şarkıyı söyleme başladım. Bu şarkıyı Ahmet aklıma geldiğinde söyler ve dinledim.  İsmail YK'nın Bu muydu Günahım

'Gözlerin gözümde ellerin elimde
Hayal etsem de ne faydası var ki
Sensiz hayat zormuş darmadağın olmuş
Her gün ağlasam bile ne faydası var ki

Söyle sana ben ne yaptım
Canım dedim içime attım
Belli ki başka birine inanıp ta gittin
Ben sadece sana inandım

Canım dedim içime attım
Belki de ölümüne taptım
Bu muydu günahım
Ben sadece sana inandım

Canım dedim içime attım
Belki de ölümüne taptım
Bu muydu günahım
Sen benim canımsın

Dilimde duamsın
Duyulmazsa bu sesim
Ne faydası var ki
Sensiz hayat zormuş
Darmadağın olmuş
yeni-sarkisozleri.blogspot.com
Hergün ağlasam bile
Ne faydası var ki
Söyle sana ben ne yaptım
Canım dedim içime attım

Belli ki başka birine inanıp ta gittin
Ben sadece sana inandım
Canım dedim içime attım
Belki de ölümüne taptım
Bu muydu günahım'

Göktuğ Şahlı

Mutfağa atıştırmak için giderken kulağıma gelen karga gibi sesle hamamın oraya gittim. Hamamın kapını aralayıp bakınca içeride Dicle'nin küçücük bir havluyla mermer zemine oturmuş şarkı söylediğini gördüm. Aptal kız sen kimsin ki bu iğrenç sesinle şarkı söylersin. Aptal kapıyı kapatıp mutfağa girerken Berzan'ın "Bu güzel ses Dicle'nin mi Zelal" dediğini duydum. Zelal gülümseyerek "Dicle yengem vallaha sesi çok güzel değil mi ağabey " dedi. Aptal mıydı bunlar böyle iğrenç bir sese nasıl güzel diye övgüler yağdırabiliyorlar. Bu çirkin sese güzel demek Zülal'in sesine ihanet olurdu. Onun sesi benim için dünyanın en eşsiz sesiydi...

İsmail YK'nın Bu muydu Günahım şarkısını dinlemenizi tavsiye ederim. Vallaha çok güzel bir şarkı.

Bıçak Yarası; Kuma SerisiWhere stories live. Discover now