Bıçak Yarası; Kuma Serisi

29

Düğün günü gelmişti. Zelal sulu gözlerle bana bakıyordu "yenge kendine iyi bak tamam mı" diyip tekrar sarıldı. Zelal'e bakıp "ağlama yeter hadi makyajını yapalım yoksa   nikaha geç kalacağız" dedim. Kafasını sallayıp yüzünü sildi.

Düğünden sonra Zelal

Düğün bitmişti çoktan. Şuan nereye gidiyorduk bilmiyordum ama neredeyse iki saattir yoldaydık. Şahin'e baktığımıda arabaya bindiğimizden beri telefonuyla uğraşıyordu. Ellerimdeki kınanın kızıl rengini hiç sevmiyordum daha doğrusu kınanın kendisinden nefret ederdim. Arabanın durmasıyla Şahin'e baktım sanki ben yokmuşum gibi kapı açıp arabadan indi bu hareketi bu evdeki kabusumun başlayacağına işaretti. Kapıyı açıp bende indim arabadan. Yavaş adımlarla onu takip ettim. Konağın  büyük kapısını zaten açıktı bizi karşılayan kadın Şahin'e "Odanız hazır Şahin evde ben hariç kimse yok hizmetliler bile yengem beni de sabah kahvaltınızı hazırlamak için ve Zelal'in bir eksiği olduğunda yardım etmem için bıraktı burda" dedi. Şahin sakin bir şekilde "tamam Sude sen yat uyu birşey olursa seslenirim" dedi. Kız birşey demeden merdivenleri tırmanıp gözden kayboldu. Evde kimse yoktu bunun neden olduğunu biliyordum. Şahin bana bakıp "merdivenden çık soldaki son oda. Gir ve beni bekle" dedi. Kafamla onay verip odaya çıktım. Heryer güllerle süslenmişti. Yatağın kenarına oturup beklemeye başladım. Birkaç dakika sonra Şahin odaya gelmişti. Kapıyı kapatıp birkaç adımda bana yaklaştı. Tam karşımda  durduğunda ayağa kalktım. Elleri ile saçımdaki duağı çıkartıp yere attı "Söyle  bakalım Zelal Önder gelini olmaya hazır mısın ?" değildim. Hiçbirşeye hazır değildim. Elleri gelinliğimin fermuarına giderken gözlerimi kapattım. Birkaç dakika içinde gelinliğin yerle buluşurken Şahin üzerindekileri çoktan çıkarmıştı. Çıplaktı o çıplıktı ben çıplaktım gece çıplaktı. Sırtım yatakla buluşunca gözlerimi sıkıca kapattım tek dileğim gecenin bir an önce son bulmasıydı.

Gece saat dördü geçmesine rağmen uyuyamıyordum. Ağrıyan kasıklarım hareket etmemi engelliyordu. Zorlanarak yataktan kalktım. Karşı koltuğun üzerinde duran bornozu alıp zar zor üzerime geçirdim. Paytak adımlarla banyoya girdim. Bornozu asıp büyük küveti doldurmaya başladım. On dakikadan kısa sürede dolan küvete girdiğimde tenime çarpan sıcak su geri çekilme isteği yaratırken küvetin içine oturdum. Sanırım suyu fazla sıcak ayarlanmıştım. Sıcak suda yanan sırtımın ve ayaklarımın acısıyla küvetten çıkıp bornozu üzerime   geçirdim canım yanıyordu hemde fazlasıyla. Banyoda yanık kremi aramış ama bulamamıştım. Banyodan çıkıp odada aramaya başladım. Yoktu kolumun çarptığı vazo yere düşüp parçalanırken Şahin uyanmıştı. Uykulu gözlerle bana bakıp "ne karıştırıyorsun sen orda" diyip hızla yanıma gelip açtığım çekmeceyi sert bir  şekilde kapattı. Çıplak vücuduna bakmamak için gözlerimi çevirsem de elleri kafamı kavrayıp suratına bakmamı sağladı. Sinirli gözleriyle beni süzüp "bir daha bu odayı karıştırırsan kötü olur anladın mı ?" diyip duvara ittiğinde sıcak sudan dolayı yanan derim duvarla buluşunca eşsiz bir  acı bırakmıştı ardından. Benden habersizce   akan gözyaşlarımı silip ayağa kalktım. Şahin yerden eşyalarını toplayıp banyoya girdi. Üzerimdeki bornoza aldırmadan aşağıya indim zaten kimse yoktu belki kremi mutfakta bulabilirdim. Mutfağı bulmam zor olmamıştı mutfağa girip çekmeceleri karıştırmaya başladım yoktu. Tam çıkacakken tezgahın en köşesinde duran ilaç kutusunu görmemle oraya yöneldim. İlaç kutusunu karıştırdığımda yanık ilacını bulmuştum. Elimdeki kremle odaya girdiğimde Şahin yoktu aynanın karşısına oturup bornozu çıkardım. Kremi yanan sırtıma sürerken  açılan banyo kapısıyla oraya döndüm. Şahin'in bakışları beni bulurken bornozu almaya çalışıyordum. Şahin hızla yanıma gelip "sırtına ne oldu ?" diye sorunca kafamı eğdim. Sinirlenen Şahin "her şeyi iki kez sordurmaktan zevk mi alıyorsun sen ? Ne oldu sırtına Zelal?" gözlerimi aynaya dikip "ben duş almak istemiştim. Küvetin suyunu fazla sıcak yapmışım. Sonra da yanıdı işte" dedim. Şahin kremi elimden alıp "o yüzden bana söylemek yerine çekmecemi karıştırıyordun" dediğinde utanmıştım. Kafamı olumlu anlamda salladım. Kremi yanan yerlerime sürdükten sonra "başka bir yer yandı mı ?" diye sorduğunda bornozla göğüslerimi ve kadınlığımı kapatıp "ayaklarım" dedim. Eğilip ayaklarıma ve   ayaklarımın altına krem sürmeye başladı. Ellerinin değdiği yer karıncalanıyordu. Bir anda beni kucaklayıp yatağa yüzümün yastığa gelecek şekilde yatırdı "birkaç gece sırtının üzerine yatma ve çıplak olduğunda benden utanma zaten göreceğimi fazlasıyla gördüm. Ha birde birşey olunca ilk bana söyle" diyip odadan çıktı. Kim bilir nereye gidiyordu.