Bölüm:106 Neler Oluyor?

5.3K 344 3
                                    

Sen hiç öIümün göIgesinde özgürIük yaşadın mı? Ölmeye bu kadar yakınken o korkuyu tattın mı hiç? Ben Söyleyeyim ÖIüm korkusu, öIümden daha korkunç. ÖIüm bir saniye kadar  yakınken hiç öImeyecekmiş gibi yaşamanın anlamı ne?
Neden Böyleydi bizim Hayatımız? Bir kez olsun mutluluk takılmaz mıydı oltamıza? Dünyaya geIdiğiniz gün, bir yandan yaşamaya, bir yandan da öImeye başIarsınız. Ben yaşamayı bıraktım yeniden yeniden ve yeniden ölüyorum. Ben artık yaşamıyorum her geçen gün ölmeye devam ediyorum... Ve benim artık ölmeye bile gücüm kalmadı...
Kapı kırılmak üzereydi. Ne yapacağımızı bilmiyorduk. Birden arkamdaki duvarda duran Kitaplığı farkettim. Özellikle kabaca yerleştirilmişe benziyordu. Birşeyler yapmam lazımdı. Deal arkamdan kekeleyerek konuştu.
-G-gözlerin...
Ne dediğini anlayamamıştım. Herşey o kadar net bir görüntüye kavuşmuştu ki Kitapların birinin başlığı dikkatimi çekti. Kara kaplı bir defterdi.
Üstünde  mor bir yazıyla
OPEN OWN WORLD (kendi dünyanızı açın)
yazıyordu.
O kitabı çektim Ve her yer karardı... Son gördüğüm o mor ışıktı.
**********************************
Gözlerimi açtığımda her yer bembeyazdı. Ayağa Kalktım her yer duvarlarla kaplıydı. Ama duvarlara yaklaştıkça duvarlar sanki senden uzaklaşıyordu. Çok büyük bir yerdi.
Bağırdım.
-Arkadaşlarım nerede!
Bir ses duyuldu.
-Sınavınız başlıyor. Arkadaşlarınızı kurtarmanız bu sınava bağlı. Iyi şanslar.
Hiçbir şey anlamamıştım. Bu da neydi?
Etrafıma bakındığımda Tomu gördüm. Dolmuş gözleriyle bana bakıyordu. Yeniden o ses duyuldu:
-Öldür.
Katı ve soğuk ses. Tüm benliğimi benden Çalan bir sınav. Anlamadığım şeyler.
-H-hayır  H-hayır  ya-yyapamam. Bir saaat sesi duydum. Arkama döndüğümde duvarda kocaman bir sayaç duruyordu. 2 dakikaya ayarlanmıştı.
O kadar çaresizdim ki o kadar korkak o kadar bitkin...
Zaman giderek azalıyordu ben ise arkadaşlarımı düşünüyordum. Koştum. Koştum ve koştum. Çaresizliğe koştum.
Boynunu kavradım.
Tom
-Yapma em. Em yapma lütfen yapma !
Hıçkıra hıçkıra ağlamak isterdim. Ama içime ağlıyordum. Ses çıkmasın diye nefesimi tutuyordum. Kendimi Öldürmek istiyordum.
-Beni affet tom.
-seni seviyorum em.
Bağıra bağıra ağlıyordum. Kafasını kopardım. Yüzüme kanlar sıçramıştı. Benliğimi bir kenara atmış bu kim olduğunu bilmediğim sesin dediğini yapmıştım. Arkadaşlarım için .
Birden kafamı öne çevirdim. Tomun orada olmadığını gördüm  kanlar da yoktu. Çok şaşırmıştım ve yeniden o ses duyuldu aşama ikiye geçtiniz. Bu sefer karşımda belinda duruyordu. Boğazına bıçak dayanmıştı. Bir kara kanattı bıçağı tutan. yanıma baktığımda bir insan gördüm bunu hatırlıyordum bu bu kokuyu hatırlıyordum bu kan kokusuydu kolunun yarısı yarılmıştı o kadar korkmuştum ki ona zarar vermekten ve ona baktığımda onun chloe olduğunu anladım onu son gördüğümde ona saldırmıştım. bana bakıyordu kan kokusu açlığımı uyandırmıştı. Gözüm Dönüyordu. Bir yandan belindaya bir yandan da Chloe ya bakıyordum yeniden o sesi duydum.
-Arkadaşını mı yoksa kendini mi kurtaracaksın Emily ?
Bunun üzerine sanki bütün gücüm alınmıştı. O kadar açtım ki kana susuyordum. Dayanamayıp Chloe ya koşarken açlığımı bastırmaya çalıştım ve Arkama dönüp kara kanatın üstüne atladım tırnaklarım bir anda uzamaya başlamıştı ve kanlıydı. Avuç içlerimde de o simge ters V harfi. Kara kanatın Boğazına tırnaklarımı geçirdim. Ve belindayı çekip kurtardım ama başım dönüyordu kana o kadar susamıştım ki yere düştüm. Ellerimi yere koydum ve kendimi ittirdim kalkmayı zorda olsa başardım. Kalktığımda gördüğüm manzara ile donup kaldım. Sanki oraya çivilenmiştim. B-bunlar nasıl olmuştu ?? N-nasıl?

Vampir Okulum 2 Where stories live. Discover now