Bölüm:137 İnsan gibi

4.9K 327 40
                                    

Çok çok çok çok özür dilerim
Bu bölümü 1000 kelime olarak yazdım yani B şıkkını uyguladım diyebiliriz. Çünkü
Tatildeyim ve bu yüzden sürekli bir yerlere gidiyorum. Ve internetim 1 haftadır yok telefon ile ilgili bir sıkıntı yaşıyorum.Anlayışınız için teşekkür ederim benim tatlı vampirellalarım❤️
Tom un gözünden
Derin bir nefesle uyandığımda Emily nin halini gördüm. Nerede olduğumu kavrayamadığım için afallasam da hemen emily nin yanına koştum. Gözleri kapanıyordu ve çok güçsüzdü. Ben nasıl buradaydım? Tek Hatırladığım Banner ın yüzü ve bana söylediği sözlerdi.
Senin bir canavar olacağını kim tahmin edebilir ki?
Sen uzun zaman önce öldün tom...
Kimse seni hatırlamayacak bile...
Kollarımdayken fark ettiğim şey ise kalbinin yok denecek kadar yavaş ve az atmasıydı...
Ne yapacağımı bilemeden kucağıma Alıp,  Bulunduğumuz odadan çıktım. Odadan çıktığımda burasının okulun yurdu olduğunu fark ettim. Bağırmaya başladım ,
-Yardım edin! Yardım edin!
Bir yandan da Emily le konuşmaya çalışıyordum.
- Uyan Emily ! Hayır şimdi olmaz
Seni tekrar kaybedemem.
(Tomily ciler coştu ldlsls)
(Demily ciler sakin aq ldld)
Insanlar odalarından çıkıp kapılarda belirmeye başladılar.
Beni gördükleri için hepsi sanki oldukları yere çivilenmişti.
Bazıları yanlarındaki Kişilerin kulağına bir şeyler fısıldıyor bazıları da ağzı açık bize bakıyordu.
Sonunda karşımda stajyer belirdiğinde rahat bir nefes aldım.
Stajyer
-Ona ne oldu!
Allison un gözünden
Calum un Odasında beraber koltuğa yayılmış film izliyorduk.
Film o kadar sıkıcıydı ki dayanamayıp , kapattım.
Kara kanatlardan sonra 3 gün geç mişti ve herkes dağılmıştı. Ama bunun geçici olduğunu umdum. Her şey düzelecekti.
Calum da sıkılmış olmalı ki bana dönüp:
-Ne yapacağız? Diye sordu.
Ben düşünürken o sırıtmaya başladı. "Ne oldu?"diye soracakken bir anda beni kendine çekti.
Bir an afallasam da kendime gelince  midemde kelebekler uçmuyor, deve kuşları tepiniyordu.
Onu seviyordum. Ve onu kaybetme düşüncesi beni yiyip bitiriyordu.
Ona bu kadar bağlanmak iyi değildi çünkü beni bırakacağını düşünmek beni mahvediyordu.
Dudaklarıma baktığını Anladığımda yüzümün domates gibi kızardığına emindim.
Dudaklarımız o kadar yakındı ki nefesini tüm yüzümde hissediyordum. Dudaklarımız kavuşacakken telefon çaldı.
Bu ne kadar klişe olmuş olsa da telefona teşekkürlerimi ilettim. Beni kurtarmıştı.
- E-e ben telefona bakayım.
Ben hemen ondan ayrılırken, elini ensesine koymuş aptal aptal sırıtıyordu. Bu Görüntüsü yanaklarını Sıkma hissi uyandırırken dayanamayıp hızla yanağını mıncırıp, beni yakalamasına izin vermeden telefonu elime aldım.
Arayan Tom'du.
Luke'un gözünden
Belinda utancından kızarma evresini başarıyla  tamamlıyıp, morarma evresine geçmişti.
-Benden utanmana gerek yok biliyorsun değil mi?
Sonra beklediğim soruyu sordu.
-Şey, ee yani şey dün--
-Hayır sadece öpüştük ve sonra da uyuduk.
Eline aldığı yastığı bana fırlatırken
Pis misin ya? Diye söyleniyordu.
-hiç beni kandırmak sana yakışıyor mu? Bu sefer diğer yastıkla bana vuruyordu.
Sırıttım.
-Aklımı her saniye başımdan alman sana yakışıyor mu?
Sonra yastığı vurmayı Bıraktı. Bir kaç saniye hiç bir şey demeden bakışırken telefonun sesi bunu bozdu. Içimden Telefona söverek elime aldığımda arayan kişinin
Tom olduğunu gördüm.
Dealın gözünden
Başım çatlıyordu. Hastaneden kaçırdığım insan kanı dolu poşetlerden birini elime aldım.
Ne yapmam gerekiyordu bilmiyordum. Belki stajyere söylemeliydim. Ama bunu atlatmak zorundaydım. Okuldan uzaktaydım. Bu aralar okuldan  Sıkça kaçıyordum. Ve okuldakilerin bunu fark etmemesi dikkatimi çekse de işime geliyordu. Sonra telefonum çalmaya başladığında arayanın tom olduğunu gördüm.
Beni hala nasıl aradığını düşünüp meşgule aldım. Tekrar aradığında açıp sert ve soğuk bir sesle:
"Ne var?" Dedim.
" Emily o"
Bir anda ayağa fırladım ve bağırdım.
"Ona bir şey mi oldu!"
" revire gel! "
Şehirde olmam umrunda değildi. Vampir hızıyla koşmaya başladım.

-------

Revire girdiğimde Allison, Calum, Tom, luke ve Belinda içerideydi. Revir o kadar büyüktü ki bu kalabalıklığımız bir sorun  yaratmamıştı. Emily ye baktığımda gözleri kapalıydı. Jenny başında bir şeyler yapıyordu. Gözümden bir Yaş aktığında hayır! Diye bağırdım. Kollarındaki morlukların anlamını biliyordum.
Stajyer:
-Deal morluklar hakkında bir şey mi biliyorsun?
Gözümden bir yaş daha aktığında zorlukla konuştum.
Yere çömeldim,
-O morluklar onu öldürecek.
Herkes susmuştu Öylece bakıyorlardı. Erkekler ağlamaz derler , erkeklerde Ağlar. Aşık olduğu kız ölecekse hangi erkek ağlamaz ki?

-------

"... Sonra da onu revire getirdim."
Dedi tom. Olanları anlattığında stajyer birden ayağa fırladı.
-Sana deal a yaptığı şeyi yapmaya mı çalıştı!
Tom şaşırmıştı bu tepkiye.
-Ne yaptığını bilmiyorum sadece bir Akım vardı ve bu Akım onu mahvetti.
Birden Allison konuştu
-Bu sadece Emily ve deal Arasında olan bir Akım değil miydi? Tom da nasıl işe yaradı?
Stajyer sessizliğe gömülmüştü.
Bir şeyler bildiğini anlamıştım.
-Söyle
Dedim. Sadece gerçeği istiyordum. Yüzüme bir tokat gibi vurulan ve beni yıkan gerçeği.
Stajyer sinirle konuştu:
-"Bu Akım sadece deal ve onun Arasındaki bir şeydi. Bu Akım çok nadiren Görülen ve işe yarayan bir güçtür. Ve bu Akım olmaması gereken birine kullanıldı. Tom a.
Ve tom ölmüştü. Emily onu diriltti. Yani ona ruhunun bir parçasını değil, ruhunu verdi. Ve"
Söylemekte zorlanıyordu. Nefesini düzenleyip devam etti.
-Ve bunun onu öldürme ihtimali ciddi anlamda yüksek. Ama önümüzde ihtimaller var.
Birinci ihtimali zaten biliyorsunuz.
Ama onun dışında dayanabilirse uyanabilir ama güçlerini kaybedecektir.
Luke bir anda sözünü kesti.
-Güçlerini kaybetmek?
Stajyer yutkundu. Çok kötü görünüyordu. Zorlukla konuştu
-tekrar bir insana dönüşebilir.
O an dünya Başıma yıkılırken tek düşündüğüm kendimi dışarı atmak oldu.
Nasıl dayanacaktım?
Onu kaybeder miydim?
Nasıl dayanacaktım?
Tom un gözünden
Stajyerin dediğiyle Olduğum yere Çivi gibi çalışırken deal Çoktan gitmişti. Belinda ve Allison ağlarken yapılacak bir şey yoktu.
Mantıklı Düşünemiyordum. Hayır. Hiçbir şey düşünemiyordum.
Olduğum yere çömelip çareyi ağlamakta bulmuştum.
Jenny nin gözünden
Christian ile yaşadıklarımız o kadar güzeldi ki. Karşılıklı sevilmek... Adımı onun ağzından duymak bile güzeldi. dokunduğu her yer alev alev yanıyordu. Ama hayatımda ilk kez birinden hoşlanmamıştım, ilk kez birine aşık oldum. Sonra tom aradı be Emily nin durumunu Anlattı. Ve o an gerçekten çok kötü oldum. Emily yi seviyordum ve durumu çok ağırdı. Christian -stajyer- ile evden nasıl çıktığımızı hatırlamıyordum ama tek Hatırladığım Emily nin o haliydi. Elimden gelen her şeyi yapacaktım. Onu iyileştirecektim. Her şey güzel olacaktı. Inanıyordum.
Deal ın gözünden
Ne yapabileceğimi bilmiyordum. Onu kurtarabilir miydim?
Beni bırakır mıydı?
Ölürse ne yapardım?
Ölür müydü?
Ölmek. Benliğini kaybedip bir hiçlikte yüzmek. Nerede olduğumu bilmeden koşuyordum.
Bakmadan koşuyordum. Umursamadan.  Ama insanların beni bulup sırtıma mineli iğne atacaklarını nereden bilebilirdim ki.
Sherrif Gilbert ın gözünden
Bulduğumuz erkek vampirin ne kadar güçlü olduğunu gördük. Evet. Vampirler gerçekti. Ve vampirler geri dönmüştü.
Sırtına mineli iğneyi attığımda
Gözlerini görmüştüm. Kırmızıydı.
Kıpkırmızı. Şu an merak ettiğim o ölürken de kırmızı olacak mıydı?

Vampir Okulum 2 Where stories live. Discover now