Bölüm:109 her şey için çok geç

5.7K 412 17
                                    

Her şey için çok geçti oysa... Elimi hızlıca çektim. Yüzüne yaklaştım nefeslerimiz birbirimize dokunurken kulağına şöyle fısıldadım.
-bizi sen bitirdin. Birleştirmeye çalışma.
Bu onun lafıydı. Beni hapseden, duvara yaslamış olan ellerini ittirdim ve onu orada Öylece bırakıp gittim. Kantine oturdum ve bizimkilere mesaj attım.
#Kantine gelin.#
Bir kaç dakika sonra herkes geldi .en son da deal geldi. gözlerimin içine bakıyordu ama ben Gözlerimi ondan kaçırıyordum. Herkes oturduktan  sonra luke:
-Şimdi ne yapacağız?
-stajyeri kurtaracağız.
Başımızdaki dertlerle uğraşırken onu unutmuştuk.
Calum:
-Bu nasıl olacak?
-Şimdi... (Planı onlar uygularken öğreneceksiniz) ... Ve onu kurtarmış olacağız. Sonrasında da vücudun daki kara kanat kanını boşaltacağız.
Herkes kafasını salladı. Zil çalmıştı. Yarın planımızı uygulayacaktık. Yarın büyük bir Gündü.
Deal yanıma geldi.
-Seni seviyorum. Her şeye rağmen.
Yüzüne baktım ve
-Ben seni sevmiyorum ama.
Hızlıca Sınıfa gittik.
Ve okulun bitmesini bekledik, son dersteydik.
Ben dealı düşünüyordum. Onunla biz bitmiştik. İmkansız kelimesi bizim yanımızda bir hiç kalıyordu. Artık sadece ailemin yanına dönmek istiyordum. Anneme sarılmak ağlamak istiyorum. Ama olmuyor Sesini bile duymak istemediğim kişileri her gün görüyorum, yüzünü görmekten hiç bıkmayacağım kişilerle aramda kilometreler var oysa. Bilmiyorum ne yapacağımı , hislerimi... Ama kabul edemediğim bir şey var her şeye rağmen dealı seviyorum. Fakat asla bir Geleceğimiz olamayacak ben içimde bitiremedim ama o haftalar önceden bitirdi.
Ben bunları düşünürken zil çaldı. Çantamı Alıp Hızla sınıftan çıktım. Ormana gidip bir Ağacın tepesine çıktım. Ister istemez göz taşlarım akmaya Başlamıştı. En son Ağaca çıktığımda neler olduğu hafızamda belirince Gözlerimi silip Aşağıya atladım. Atlamaz olaydım. Dealla burun burna geldik. Beni Ağaca yasladı ve öptü... Algılarım açılınca kendimi Hızla ittirdim ve
-Bu kadar kolay değil! Dedim.
-lütfen em lütfen beni affet çok pişmanım.
-umrumda değil deal! Uzak dur benden. Eve gittim ve içeriye girer girmez kapıyı kilitledim,pijamalarımı giyip yatağa yattım.  Battaniyeyi üzerime çektim ve Gözlerimi kapattım.
Biraz olsun uyumak istiyordum.
****************
Gözlerimi açtığımda sabahın erken saatleriydi. Saat 06:00 'ydı. Boğulmuş hissediyordum. Bir kaç kere öksürdüm ve biraz hava almaya karar verdim. Kendimi çok kötü hissediyordum. Battaniyeyi üzerimden atıp, Aynanın karşısına geçtim ve siyah pantolonumu, siyah kazağımı, beyaz air Max lerimi ve Üstüme ceketimi giydim. Belinda uyuyordu. Kapıyı kilitledim. Yürümeye başladım. Ormana doğru Yürüdüm.
Nefes almaya ihtiyacım vardı. Gerçek anlamda nefes almam gerekiyordu. Ağacın dibine oturdum, Sırtımı Ağaca yasladım. Ister istemez ağlamaya başladım. Bıkmıştım. Artık bu kadarı fazlaydı. Ağlıyordum hıçkıra hıçkıra...
İçimdekileri atmaya ihtiyacım vardı.
Yağmur yağıyordu. Soğuk bütün bedenimi ele geçirmişti. Biri kolumdan tuttu ve bana sarıldı. Kim olduğuna bile bakmadım. Sadece sarıldım. O kadar fazlaydı ki herşey dayanamıyordum. Bağıra bağıra ağladım içimdekileri atmaya çalıştım. Sonra bu kokuyu farkettim. Bu çok tanıdık bir kokuydu.
Tarçın ve bergamot kokuyordu. Bu Dealın kokusuydu. Hiç bir şeyi önemsemeden sarılmaya devam ettim. Ve şöyle dedim
-D-deal Ben dayanamıyorum.
Şöyle dedi:
-Dayanacaksın, dayanmak zorundayız. Herşey güzel olacak em.
Hiç bir şey demeden ormanın içinde bir ağacın dibinde Yağmurun Altında
Sadece sarıldık. Sadece sarıldık...
Daha sonra kendimi geri çektim.
-Keşke bir şansımız daha olsaydı deal...
-belki olabilir?
-Artık çok geç her şey için.
Yanından sıyrılıp gittim. Büyük bir gün beni bekliyordu. Artık stajyeri kurtarmamız gerekiyordu. Bugün uzun bir gün olacaktı.

Vampir Okulum 2 Where stories live. Discover now